Kula, narın özellikle bol vitamin ve antioksidan içeriği nedeniyle çok kıymetli bir meyve olduğunu kaydetti.
Kış meyvesi olan narın, mevsiminde yeteri miktarda tüketilmesi gerektiğini belirten Esra Kula, "Çünkü narın içerisindeki antioksidan maddeler, yeşil çay ile kıyaslandığında kat kat fazla ve daha kuvvetlidir.
Dolayısıyla, kalp damar sağlığını koruyucu etkisi, buna bağlı olarak da tansiyonu düşürücü etkisi, vitamin içeriğine bağlı olarak hastalıklardan koruyucu etkisi yüksektir. Narı özellikle kış mevsiminde miktarına dikkat ederek, kanser gibi kalp damar hastalığı gibi ileri düzeyde ciddi hastalıklardan korunmak için sıklıkla tüketmek gerekir’’ dedi.
Hastalığı bulunan ve ilaç tedavisi devam edenlerin, ilaçlarını düzenli kullanarak narı destek olarak kullanması gerektiğini de ifade eden Diyetisyen Kula, şunları söyledi:
‘’Nar, hastalığı olmayan, normal sağlıklı bireyler için koruyucu bir meyvedir. Miktarına dikkat ederek belli sıklıklarla tüketilebilir. İlacı kesip de tamamen nara yönelmek doğru değil.
Özellikle hastalık varsa, tanısı konulmuş diyabet, kanser tarzı bir hastalık varsa mutlaka önce hekim takibi, ardından böyle destek tedavilerle desteklenebilir. Sağlıklı bireyler için günlük tüketimi uygundur. Bir küçük nar, normal bir insan için bir meyve değerindedir, rahatlıkla tüketilebilir.
Nar suyu, nar kabuğu, nar konsantresi, nar çekirdekleri üzerinden yapılmış birçok çalışmalar var. Yarım çay bardağı kadar, 50 mililitre kadar nar suyu iki hafta boyunca yüksek tansiyon hastalarına verildiğinde yüzde 5’lik bir tansiyon düşüklüğü sağlamıştır.
Miktarına dikkat edilerek düzenli tüketildiğinde tansiyon üzerinde olumlu etkisi var. Nar suyunun aynı şekilde kalp damar sağlığını koruyucu etkisi var. Kabuğunun da antioksidan etkisi var.’’