Ankara'da gerçekleştirilen ve 97 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırının ardından gündeme yeni iddialar gelmeye başladı. Güvenlik kameraları ve MOBESE'lerin incelenmesi sonucu kanlı eylemin, geçtiğimiz temmuz ayında Şanlıurfa'nın Suruç ilçesini kana bulayan terör örgütü IŞİD militanı Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün kardeşi Y.E. Alagöz ile bir arkadaşı tarafından yapıldığı ileri sürülüyor. IŞİD ile bağlantılı olduğu ileri sürülen iki canlı bombanın uzun süredir Suriye'de olduğu, saldırıdan birkaç gün önce de Türkiye'ye giriş yaptıkları iddia ediliyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, IŞİD'in Türkiye'deki militanlarını eğitmek için 100 kişi gönderdiği iddialarını 1 Ekim 2015 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdığı ortaya çıktı. Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi veren Tanrıkulu, "Basına yansıyan haberlere göre Sputnik'te yer alan haberde, Suriye'den güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre IŞİD, kendilerine yönelik hava saldırıları düzenleyen, sınır kontrollerini sıkılaştıran ve üslerini koalisyon uçaklarına açan Türkiye'ye yönelik saldırılar için hazırlıklar yapma kararı aldı. Ankara'nın IŞİD politikasını sürdürmesi halinde, Türkiye'deki çeşitli kentlerde saldırılar düzenleneceği ifadelerine yer verilirken kararın IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi tarafından onaylanmasının ardından, Türkiye'deki örgüt sempatizanları ile üyelerine askeri ve silahlı eğitimin yanı sıra bomba yapım eğitimi vermek için 100 militan görevlendirildiği, gruplar halinde Türkiye'ye geçiş yapan 100 militanın İstanbul, Adıyaman, İzmir, Ankara, Konya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Antep, Kilis ve Adana illerine gönderildiği ve Türkiye'ye gönderilen militanların büyük bölümünün, Kilis Elbeyli ve Cerablus tarafından ülkeye giriş yaptığı ve Türkiye'den Suriye'ye geçerek IŞİD'e katıldıkları belirtilen 100 kişinin gönderilmesinin büyük bir gizlilik içerisinde yürütüldüğü iddiaları mevcuttur." değerlendirmesinde bulunuyor.
"BURADAN BAŞLAMADI, REYHANLI'DAN BAŞLADI"
Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirinin konuya ilişkin sorularını cevaplayan Tanrıkulu, dört yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetlerini uyararak "Suriye'deki savaşa müdahil olma. Bu savaş, öyle veya böyle Suriye'de biterse veya bitmezse Türkiye'ye olduğu gibi yansır." dediklerini aktardı. Bu toplumsal zemini ve siyasal iklimi hazırlayanın Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetleri olduğunu dile getiren Tanrıkulu, "Buradan başlamadı, Reyhanlı'dan başladı. O zamandan beri bakalım, Reyhanlı var, Niğde saldırısı var, Mersin, Adana, Diyarbakır, Suruç ve şimdi bu var. Arada görmediğimiz birçok eylem de var. Bu hükümet, 'ben iki aylık geçici hükümetim, Anayasal olarak bana görev verilmiş, bu AKP hükümeti değildir' diyerek ne dünün sorunlarından kaçabilir ne de bu saldırının, eylemlerin sorumluluğundan kaçabilir. Aynı şeyi Roboski'de yapmadılar mı? Bizzat kendileri yaptı; talimatı veren, onaylayan dönemin Başbakanı Erdoğan." diye konuştu.
"IŞİD'İN TÜRKİYE'YE YÖNELİK SALDIRI HAZIRLIĞINDA OLDUĞU İDDİASI DOĞRU MUDUR?"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Suruç'ta kendini patlatarak öldüren canlı bomba Abdurrahman Alagöz'le ilgili "Suruç'ta katliamı yapan Abduraman Alagöz, yakalanarak hukuka teslim edildi." açıklamasını eleştiren Tanrıkulu, "Adamın aklı bu olaylarda maalesef değil." ifadelerini kullandı.
IŞİD'in Türkiye'deki militanlarını eğitmek için 100 kişi gönderdiği iddialarını 1 Ekim'de Başbakan Davutoğlu'na sorduğunu belirten Tanrıkulu, bu bağlamda "IŞİD'in Türkiye'deki militanlarına askeri eğitim vermek amacıyla Suriye'den 100 militanını gönderdiği iddiası doğru mudur? IŞİD'in Türkiye'ye yönelik saldırı hazırlığında olduğu iddiası doğru mudur? İddia doğru ise tehdit altında olan iller hangileridir? İddia doğru ise saldırı tehdidine karşı hangi tedbirler alınmıştır? IŞİD'in Türkiye'deki militan sayısı kaçtır? IŞİD Türkiye'de hangi terör eylemlerini gerçekleştirmiştir? Türkiye'de yakalanan IŞİD militanı sayısı kaçtır? Türkiye'deki IŞİD sempatizanı sayısı kaçtır?" sorularını yönelttiğini ama şimdiye kadar bir cevap alamadığını ifade etti.
"IŞİD VE BENZERİ ÖRGÜTLERE BU ZEMİNİ HAZIRLAYAN HÜKÜMETTİR"
IŞİD'e ve benzeri örgütlere bu zemini hazırlayanın hükümet olduğunu savunan Tanrıkulu, onların faaliyetlerini kolaylaştırdığını, Suriye'de göz yumup görmezden geldiğini, lojistik destek sağladığını ifade etti. "Biz ilelebet, her olayın arkasında paralel mi arayacağız?" diye soran Tanrıkulu, şöyle devam etti: "Bu tamamen Türkiye'yi yönetememenin çok açık bir itirafıdır. Her olayın arkasında paralel aramak, başka suçlu aramak, kendi sorumluluklarını gizlemektir, kendi suçluluklarını gizlemektir."
"HIRSIZ EVİN İÇİNDEYSE KİLİT İŞE YARAMAZ"
Ankara'daki bombalı saldırının aydınlatılıp aydınlatılmayacağına ilişkin bir soruya ise Tanrıkulu, "Hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz' diye bir veciz söz vardı Şemdinli için söylenen. Emniyet İstihbarat Daire Başkanı söylemişti Meclis Soruşturma Komisyonu önünde. Bu olaylar bakımından söylenmiş bir sözdür. Hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz. Suruç'ta yaramadı başka fail yok, Diyarbakır'da yaramadı başka fail yok. Reyhanlı'da ne olduğunu bilmiyoruz, Niğde'de sanıklar değil duruşmaya getirmek görüntüsü bile yayınlanmadı bugüne kadar. Cezaevinde mi? değil mi? bilmiyoruz. En son duruşma Ocak ayına ertelendi, karar verilecek, daha sanıkların görüntüsü yayınlanmadı, duruşmaya getirmedikleri gibi yayınlanmadı bile." karşılığını verdi. CİHAN