MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın İzmir'de imam hatip liseleri (İHL) müdürleriyle yaptığı toplantıya sert tepki gösterdi. İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın da katıldığı toplantıyı "tam bir facia" olarak değerlendiren Tanrıkulu, "Sayın valinin orada ne aradığını çok merak ettim. Sayın Bilal Erdoğan'ın hangi sıfatla orada bulunduğunu çok merak ettim. Onun ötesinde İHL müdürlerinin orada nasıl bulunduğu, neden bulunduğunun sorgulanması gerekir. Siyasi içerikli olduğu, maksadının siyaset olduğu apaçık bir toplantı. Vali buna alet edilmiştir. Diğer okul müdürlerinin ne işi vardır? Bunu Milli Eğitim Bakanlığı veya İl Milli Eğitim Müdürlüğü sorgulamayacak mıdır? Tabii ki sorgulamayacak. Bu iktidarda ve onun uzantılarında illerde, Anadolu'nun her köşesinde bir korku imparatorluğu hakim. Türkiye hızla demokrasiden uzaklaşıyor. Birtakım vakıf veya kuruluşlar adı altında iktidara yakın kişilerin etkisinde olan birtakım sosyal kuruluşların, hükümetin ve kamu sektörünün yerine geçtiğini görüyoruz. Bazı yurtlar kapanırken bazılarının yurtlarına yol veriliyor. Bazılarının gemicikleri tekrar büyüyor, onlara yeni gemicikler ekleniyor, yeni imkanlar, kaynaklar ekleniyor. Birileri yerken içerken birileri de Türkiye'de sürünmeye devam ediyor." diye konuştu.
'PETROL DÜNYADA DÜŞERKEN POMPAYA NEDEN YANSIMIYOR?'
Cihan Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, son günlerde kamyoncuların protesto gösterileriyle bir kez daha gündeme gelen motorin fiyatlarını da değerlendirdi. Türkiye'de motorin ve benzin fiyatlarında yüzde 67'nin üzerinde vergi yükü bulunduğunu aktaran Ahmet Kenan Tanrıkulu, "Dünyadaki en yüksek vergi yüklerinden birine sahip ülkeyiz. Rafineri çıkış fiyatı üzerinden baktığımız zaman gerçekten çok yüksek. Dünyada petrol fiyatları, biliyoruz ki bir süre öncesine kadar hızla düşüyordu. Yazdan bu yana 100 küsur dolardan ham petrol, yaklaşık 45 dolara kadar indi. Şu sıralar 65 dolar civarında, yani biraz daha yükseliyor ama ne oluyor da dünyada düşerken Türkiye'de artıyor diye sorguladığımız zaman dolaylı, dolaysız vergi tartışmasına tekrar geliyoruz." dedi.
'BU TİP VERGİLEME HARAÇ MEVZUATINA GİRMEYE BAŞLADI'
Türkiye'de bu tip vergilendirmenin haraç mevzuatına girmeye başladığını ileri süren Tanrıkulu, "Çünkü çok kolay. Pompanın üzerine fiyatı koyuyorsunuz, her gelenden de rahatlıkla tahsil edebiliyorsunuz. Yanlış bir vergileme politikası, çünkü her şeyi etkiliyor. Mesela İzmir'e baktığınız zaman burada lojistik sektörü çok önemli. Bu sektördeki insanların da en başta şikayet ettikleri konu, akaryakıt fiyatları üzerindeki bu yüklerdir." diye konuştu.
'BİNALİ YILDIRIM BAŞTAN YENİLGİYİ GÖRDÜ'
AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın, "Koalisyon ihtimali görmüyorum. Teorik olarak böyle bir sonuç doğarsa da koalisyon olmaz, AK Parti azınlık hükümeti kurar." şeklindeki açıklamalarını değerlendiren Tanrıkulu, "Aç tavuk kendini arpa ambarında görürmüş. Binali Bey, herhalde baştan yenilgiyi gördü ama hükümet etmeyi çok sevdikleri için azınlık da olsa kenarından köşesinden hükümet olalım diye bir umut içindeler. Türk milleti, 8 Haziran'da onlara gereken cevabı verecektir." dedi.
'ORMAN BAKANI KAMU ARAZİLERİNİ BABASININ MALI ZANNEDİYOR'
AK Parti'nin İzmir'den aday gösterdiği Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun, işadamlarıyla yaptığı toplantıda, "Ormanlar emrinizde" şeklinde konuşmasına tepki gösteren Tanrıkulu, "Doğrusu yadırgamadım. Zaten onlar birtakım kaynakları, kendilerine yakın yandaş ve havuz işadamlarının emrine aldıkları için sayın bakan da devletin, milletin, kamunun arazisi olan arazileri babasının malı gibi zannediyor. Öyle kullanabileceğini zannediyor ama beytülmalı da öyle düşündükleri için, Hazine ve devlet kaynaklarını da kendi babalarının malı gibi düşündükleri için yadırgatıcı olmayan bir zihniyettir. Bu çağrı, orman alanlarının talanını getirebilir. Orman hepimizin, doğa ve çevre hepimizin. Sadece bizlerin değil, bizlerin çocuklarının ve gelecek nesillere ait olan bir şey. Bugünden onları harcayacak, bugünden onları bozacak, değiştirecek bir uygulamanın içine girersek çok büyük vebal altında kalırız." dedi.
'9 MAYIS'TA İZMİR'DE BÜYÜK BİR MİTİNGİMİZ OLACAK'
MHP'nin 3 Mayıs 2015'te seçim beyannamesini Türkiye'ye açıklayacağını hatırlatan Tanrıkulu, "Tabii beyannamenin özel taraflarını sayın genel başkanımız açıklayacak ama benim söyleyeceğim, biz diğer siyasal partiler gibi birtakım göstergelerin üzerine işte, '100 lira da biz fazla vereceğiz' tarzında bir yarışın içine girmeyeceğiz ama biz şunu yapacağız, gerçekten alım gücünü etkileyen geniş kesimleri, başta emekli kesimi olmak üzere asgari ücretle geçinenleri, işçileri, memurları ve esnafımızı koruyan bir seçim bildirgesi ve ekonomik sistemle karşılarına çıkacağız. Daha sonra da 9 Mayıs'ta İzmir'de büyük bir mitingimiz olacak. Bütün İzmirlileri bekliyoruz. İzmir'de çalışan adaylarımız da uzun bir süredir ön hazırlıklarını yapmışlardı, onlar da kendi bölgelerinde ve alanlarında çalışmaya devam ediyorlar." dedi. CİHAN