Talipoğlu: Emekli olduktan sonra konuşanlara inanmamak gerekir

Yaptığı "Bamteli" programıyla tanınan gazeteci yazar Tayfun Talipoğlu, Rotahaber'den Nurşen Şentürk'e konuştu.

Talipoğlu: Emekli olduktan sonra konuşanlara inanmamak gerekir

İşte "17-25 Aralık yargılanmasın diye bunların yapmayacağı hiç bir şey yok, hiç bir şey yok" diyen Talipoğılu'nun röportajından bir bölüm:

SOKAĞA KAN DAMLADI

-Yıllarca Anadolu yollarında insan hikayeleri anlattınız son günlerde ise Türkiye’nin Güneydoğu’sunda çok da net göremediğimiz olaylar, acılar yaşanıyor siz bir gazeteci olarak Güneydoğu’da yaşananları nasıl değerlendiryorsunuz?

Doğu ve Güneydoğu’da özellikle Kürt bölgeleri dediğimiz yerlerde ben artık  bir şeyin düzeleceğine inanmıyorum, düzelmekten kastım ne onu da söyleyeyim, sokağa bir kez kan damladı. Sokağa kan damladıktan sonra bunu çözemezsiniz. 40 yıldır çözemediniz, yine çözemezsiniz. Şöyle bir ikilem oluşuyor, bu iş kan davasına dönüşüyor. Bir gün Lice’de bir korucu demişti ki “devlet barışsa biz barışamayız kan davasına dönüştü üç kardeşim öldü” demişti.

Bu üç nesil geçmez, kinler ve nefretler geçmez, en büyük hata buradan kaynaklandı.  Polis ya da asker yanında arkadaşı ölüyor haklı olarak tepki gösteriyor ve o gidip ateş etmeye başlıyor orada çoluk çocuk ölünce bunlar diyor ki sivillere ateş edildi. Derken bu karşılıklı kanı kanla temizleme operasyonudur.  Bunun başarıya ulaşmış dünyada örneği yoktur.

-Çok büyük olaylar yaşanıyor artık…

Türkiye’nin geri getiremeyeceği nokta şu:  Bu savaşta başarıyı PKK sağlamıştır. PKK artık bunu artık halka indirmiştir.  Yanlış politikalar bunlar. Çünkü AKP’ye güvenmeyerek çözüm sürecinde silahlanma hazırlığı yapan PKK, bunu halk savaşı haline sokmuştur. PKK artık halka indirmiştir. En önemlisi de onu örgütlükten çıkaranlar da AKP hükümetidir. Bi adamla masaya oturuyorsanız artık o örgüt değildir, karşınızda muhatap var oturuyorsunuz, konuşuyorsunuz ,anlaşma yapıyorsunuz sonra da senle anlaşamadık sen yeniden örgütsün!

BİR TEK KİŞİNİN ÇIKARI İÇİN YAŞIYORUZ

-Yanlış politikalar mı uygulanıyor?

Günlük yaşayan bir ülke haline geldik, politikalarımız günlük. Eskiden yine günlük ülke çıkarları hesaplanıyordu şimdi bir tek kişinin çıkarı  için yaşıyoruz biz. Yani 17-25 Aralık yargılanmasın diye bunların yapmayacağı hiç bir şey yok, hiç bir şey yok…

-Peki tüm yetkiler bir isimde ise sizce başkanlık sistemindeki bu ısrar niye?

Başkanlık sistemi kesinlikle oyalamadır, zaten başkanlık sistemi gelse bundan daha egemen olmayacak. Şuan hiç yasa tanımıyor. Anayasa yapalım, başkanlık sistemi falan bunlar sadece toplumu oyalama meselesidir.  Diğer siyasi partilerde bunun peşinden gidip komisyonlarda konuşuyorlar bu kafa ile anayasa yapılmaz. Sivil anayasa diyorsun, ortada sivil yok ki,  bir adam bir gün diyor ‘Kürtler iyidir’ herkes ‘iyi’ diyor , ertesi gün diyor ‘kötüdür ‘, herkes ‘kötü’ diyor.
Büyükşehirlerde olmaz. Burada insanlar artık Survivor izliyorlar o başarıyı sağladılar. Çorabının kirlendiği koklayarak anlayan bir halk var ve bu arkadaşlar her evden bir cenaze çıkmadan rahat etmeyecekler üzücü tarafı bu durdurmayacaklar bu işi. Çünkü eğer sizin yaşamınızı para yönlendirmeye başladıysa,  artık hiçbir ölçü birimi kullanamazsınız.Hatta şunu düşünüyorsunuz ya ne yapacaksınız noktası artık,  ben bir tweet attım dedim ki “vallahi kimseyi yargılamayacağız yeter ki el çek baba ya” her evden cenaze çıkması gerekmiyor gerçekten ben pes ettim…

-Siz akil adamları da eleştiriyordunuz o anlamda görüşlerini neler?

Akil adamlarda saçmaydı. Kürtleri sevin iyi adamlar ne bu… Herkes iyi adam.  Bunların şu tavrı yanlış bir tavır, herkese karşı bunu yapıyorlar:  Daha ne hak verelim ? Normal insan haklarının lütufmuş gibi verilmesi senin samimiyetsizliğini gösterir. Kürtçe konuşulabiliyor diyorlar ee ne yapalım tapınalım mı size.  Bu yanlış bir iş ama şu var, kamuoyu önünde yarattığı infial.  Şunu düşününce şehit ailelerin evlerine bakar mısınız? Nasıl yerlerde yaşıyorlar, Bu ülkenin insanları canlarını dişlerine takmışlar “bir çocuğumu daha gönderirim” diyor işte o insanlar bir gün düşünürlerse ki “ya biz niye ölüyoruz” işte çözüm o gün biz niye ölüyoruz dedikleri gün…

-Ama şehit cenazesinde verilen tepkiler bile davalık oluyor

Bunları eleştirmek devleti eleştirmek değil,  bunlar kendilerini eleştirmeyi devleti eleştirmek sanıyorlar. Eleştirilince efendim hükümeti yıkmak..  Biz siyasi parti miyiz biz bireyiz, biz sadece yanlış diyoruz, insanların niye öldüğünü bilmesi gerekiyor. Niye bu çocuklar ölüyor gençler ölüyor, bileceksin.

SUSSANIZ DA SIRA SİZE GELECEK SUSMASANIZ DA

-İnsanlar işsiz bırakılmakla yada verilen yardımların kesilmesi ile korkutuluyor gazeteciler de hapse atılmakla sizce de öyle mi durum muhalif gazeteciler hapisle mi korkutuluyor?

Gazetecileri ya cezaevine koyacak ya da benim gibi iş verdirmeyecek bu da bir yol. İnanım kararı veren hakim ve savcılar da rahat değiller, ama…İnsanlar sonramız ne olacak diye değerlendiriyor. Çocuğumuz var ailemiz var diye…Ben o insanlara tek şey söylemek istiyorum herkese sıra geliyor, susmasan da geliyor sussan da sıra geliyor. Bu sıra gelecek o zaman işte o klasik laf “o gün kimse olmayacak..”

EMEKLİ OLDUKTAN SONRA KONUŞAN KİM VARSA İNANMAMAK GEREKİR

-Son günlerde siyasi olarak farklı bir tartışmada gündeme geldi. Bülent Arınç, Hüseyin Çelik gibi Ak Parti’li isimlerin eleştirel yorumlarda bulunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu şöyle bir algıdır: Bu bunların alternatifi yine bunlar başka çaresi yok! Recep Tayyip Erdoğansız bir Ak Parti’ye evet noktası kaldı ki, toplumun pek çok noktasına buna hazır, lanet olsun bu olması ama diğerlerine razıyız algısı bu kesinlikle bir algıdır. Emekli olmadan önce konuşsalardı, emekli olduktan sonra konuşan hiçbir olayı emekli olduktan sonra konuşan asker sivil kim varsa hiç birine inanmamak gerekir, delikanlıysan görevdeyken konuşsaydın geçmiş olsun…
Bu mu sivil anayasa yani Kenan Evren bile daha demokratik bunlardan, en azından göstermelik de olsa soruyordu… Şimdi öyle değil, kimseyi takmıyor, yargıç da sensin hükümette sensin.. Herşey sensin…

-Güneydoğu’da yaşanan olayların bir farklı şeklinin batı illerinde özellikle de büyük şehirlerde görülme ihtimali iddia ediliyor bu anlamda büyük şehirlerde yeni ayaklanmalar olur mu sizce?


Kaynak: Rotahaber

<< Önceki Haber Talipoğlu: Emekli olduktan sonra konuşanlara inanmamak gerekir Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER