Dizi senaryosu dayanak yapılarak tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın tahliye edilmesini engellemek için yeni bir iftira ve bir dizi yalan ortaya attı. Karaca'nın adresinde yapılan aramada ABD menşeli bir telefon hattının ele geçirildiği ve bu hattın HTS kaydının alınarak yeni delil olarak dosyaya eklendiğini ileri sürdü. 19 Aralık 2014'te tutuklanan gazeteci Karaca'nın evinde o dönemde hiçbir arama yapılmadı. 12 Aralık 2015 tarihinde yani tutuklamadan bir yıl sonra Karaca'nın evinde yapılan arama ise yarın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek dava ile ilgili değildi. Ankara Cumhuriyet savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gerçekleştirildi. Bu son aramanın polis tutanağı da Sabah'ı yalanlıyor. Aramadan sonra adli delil olarak polis ve savcılıklara intikal ettirilen bu tutanaklarda varsa bulunan deliller tüm ayrıntılarıyla yazılıyor. Bu gerçekler, Sabah'ın yeni delil bulundu iddiasını çöpe atıyor. 12 Aralık tarihli tutanakta el konulan eşyalar arasında herhangi bir ABD hattı bulunmuyor. Bir başka yalan ise ABD menşeli olduğu iddia edilen telefon hatlarının HTS'lerinin alınması meselesi. Uzmanların verdiği bilgiye göre, teknik olarak ABD'ye ait bir hattının HTS kaydının Türkiye'den alınmasına hukuken ya da teknolojik olarak imkân dahilinde değil. Sabah'ın iftirası üzerine Karaca'nın avukatı Fikret Duran yaptığı açıklamada müvekkili hakkında tutukluluğa devam için delil bulamayan bazı odakların yeni iftiralara sarıldığına dikkat çekti. Avukat Duran, “Bir yılı aşkın bir süredir haksızca tutulan Hidayet Karaca'nın ilk duruşmasından bir gün önce adil yargılamayı ekileme ve mahkeme heyetini yönlendirme kastıyla tamamen yalan ve iftiralardan oluşturulan haber” değerlendirmesini yaptı.
Karaca'yı ‘terör örgütü yöneticisi olmakla' itham eden savcılığın elinde dizi senaryoları dışında delil olarak dosyaya dâhil edilmiş bir de kaynağı belirsiz ve taraflarca içeriği yalanlamış yasa dışı ses kaydı bulunuyordu. Savcı Hasan Yılmaz, sorgu esnasında bu ses kaydının legal olmayan bir açık kaynak çalışması olduğunu bizzat kendisi de itiraf etmişti. Avukatların itirazı üzerine söz konusu kayıt dosyadan çıkarılmıştı. Ancak Hâkim Bekir Altun, savcının yasadışı olduğu gerekçesiyle dosyadan çıkardığı ses kaydını delil olarak kabul etmiş ve Karaca'yı tutuklamıştı. Soruşturma aşamasında savcının bile delil listesine almadığı bir kayıt üzerinden verilen tutuklamanın hukuksuzluğu bir yılı aşkındır konuşuluyor.
YANDAŞ SABAH, TAHLİYE'NİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN YALAN YAZIYOR
İktidar yanlısı Sabah, yarın görülecek ilk duruşmada Karaca'nın tahliye edilmesini engellemek için Karaca'nın evinde geçtiğimiz hafta yapıla aramada bu ses kaydına ait yeni delillerin elde edildiği yalanını uydurdu. Ancak Karaca'nın evinde geçtiğimiz hafta yapılan aramaya ait polis tutanağı Sabah'ı yalanladı. Çünkü Karaca'nın evinde yapılan aramada el konulan ve tutanağa geçirilen eşyalar arasında Sabah'ın iddia ettiği gibi bir ABD menşeli SİM kartı bulunmuyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Karaca'nın avukatı Fikret Duran Sabah'ı yalanladı. Avukat Duran, iftirayla ilgili, “Haberde geçtiği şekliyle Hidayet Karaca'nın evinde gizli, saklı bir telefon hattı elde edilmemiştir. Hidayet Karaca'nın evinde yapılan aramada sadece küçük oğlu Emin'e ait bir oyun bilgisayarı, üniversite öğrencisi oğlu Sıdkı'nın okula kullandığı flash bellek ve Hidayet Karaca'nın tüm resmi kurumlarda ve savcılık ifadesinde de yer alan, yıllardır kullandığı cep telefonuna ait eski sim kartı alınmıştır. Haberde geçtiği gibi Amerika menşeli bir telefon hattına el konulma söz konusu olmadığı gibi Hidayet Karaca hayatının hiçbir döneminde ifade zaptından yer alan şahsi numarası dışında bir hattı kullanmamıştır. Kaldı ki yukarıda belirttiğimiz GSM hattına ait 2008-2014 yıllarına ait tüm arama kayıtları binlerce sayfadan oluşacak şekilde savcılık tarafından istenmiş, gelen belgeler savcılık tarafından detaylı bir şekilde incelenmiştir. Hukuka aykırı olduğu tartışmasız olan iddialarını doğrulayabilmek için didik didik aramalarına rağmen işlerine yarayacak bir delile ulaşamayanların şimdilerde yeni bir iftiraya sarıldıklarını bu haberle öğrenmiş bulunmaktayız. Bir yıla aşkın bir süredir, müvekkilimizi bir suçlu gibi sunabilmek amacıyla ürettikleri yalan ve iftiralarla müvekkille saldıranların artık sözü mahkemeye bırakması gerekmektedir. Yarın başlayacak olan yargılamayı etkileme amacı açık olan bu haber aynı zamanda müvekkil Karaca'nın masumiyet karinesine saygınlık ve kişiliğine açık saldırı oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.
SABAH'IN YALANLARI VE GERÇEKLER:
1-Karaca'nın evinde geçtiğimiz hafta yapılan arama Ankara Başsavcılığı'nın talimatı ile yapılmıştı. Aramanın Tahşiye dosyasıyla ilgisi bulunmuyor.
2-Arama geçen hafta yapıldı. CMK'ya göre delil torbaları taraf avukatlarının huzurunda açılması gerekiyor. Karaca'nın avukatlarına henüz bir tebliği yapılmadı. Yani aramada el konulan eşyalar henüz incelenmek üzere torbalarından dahi çıkarılmadı.
3-Hidayet Karaca'nın evinde daha önce hiçbir arama yapılmadı. 14 Şubat 2014'te Karaca kendisi emniyete giderek teslim olmuştu. Evinde hiçbir arama yapılmadı.
4- Karaca'nın evinde 12 Aralık 2015'te Ankara'daki soruşturma kapsamında yapılan aramada el konulan tüm eşyalar arama el koyma tutanağına işlendi. Ancak Sabah'ın haberinde ortaya attığı ABD menşeli hat iddiası tutanakta yer almıyor.
5- Haberde ABD hattının HTS kaydının alındığı iddia ediliyor. Ancak bu teknik olarak imkânsız. TİB'in Türkiye dışında bir ülkenin GSM hatlarına müdahale etmesinin oradan HST kaydı alamsının ne hukuki ne de teknolojik olarak mümkün.