Yolsuzluk ve Selam terör örgütü soruşturmalarında görev aldıkları için tutuklanan polisler ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın tahliyesine karar veren mahkeme, kararların UYAP'a kaydı sırasında UYAP sistemini kapatanlar ve tahliye müzekkerelerini cezaevine fakslamayan görevliler hakkında suç duyurusunda bulundu. Kararı infaz etmeyen savcılar hakkında da HSYK'ya bildirimde bulundu.
İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi, avukatların talebi üzerine Karaca ile birlikte 62 polisin tahliyesine karar vermişti. Ancak mahkeme kararı iki gündür uygulanmadı. İddialara göre infaz savcıları ve kararı cezaevine gönderecek görevliler yoğun baskı nedeniyle bu kararları işleme koyamadı.
Mahkeme son olarak bugün de kararın uygulanması için infaz savcılığına müzekkere yazmıştı. Yazıda mahkeme kararının işleme konmaması durumunda suç işleyecekleri uyarısında bulunulmuştu. Ancak son müzekkere de mahkemeye iade edildi.
Bunun üzerine mahkeme, kararın verildiği gün UYAP'ı kapatanlar ve tahliye kararlarını göndermeyenler hakkında suç duyurusunda bulundu. UYAP'ın kapatıldığına dair tutanak tutan mahkeme, 25 Nisan'da kararların UYAP'a yazıldığı sırada saat 20.42 itibariyle İstanbul Adalet Sarayı'ndaki sisteme erişimin engellendiğini belirtti. Kararların bir kısmının UYAP'a aktarımının eksik kaldığını kaydeden mahkeme, 25 Nisan günü ıslak imza altına alınan evrakların elektronik imza işlemlerinin 27 Nisan'da tamamlandığını belirterek tutanak düzenledi. Tutanakta hakim ile birlikte üç katip bir de mübaşirin imzası yer aldı. Mahkeme, bu tutanakla birlikte suçüstü ve müracaat bürosuna UYAP sistemini kesen ilgililer hakkında suç duyurusunda bulundu.
Mahkeme ikinci suç duyurusunu ise tahliye müzekkerelerini cezaevine göndermeyenler hakkında yaptı. İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin reddi hakim taleplerini kabul ederek usul yasasına göre tahliye taleplerini değerlendirmek üzere kendilerini kesin olarak görevlendirdiğini hatırlattı. Usulen direnme hakkı bulunmadığını belirten mahkeme, 25 Nisan'da 22.00'da tahliye yönünde karar verdiğini ifade etti. Tahliye müzekkerelerinin 26 Nisan günü 02.00-02.30 sularında tamamlandığını anlatan mahkeme, daha sonra tahliye müzekkerelerinin gereğinin yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini kaydetti. Ancak tüm nöbetçi katip ve nöbetçi savcıların adliyede olmadığından ulaşılamadığını belirten mahkeme, ulaşılan zabıt katibinin de tahliye evraklarını kabul etmediğini ifade etti.
Saat 04.35 itibari ile bu konuda tutanak tutulduğunu aktaran mahkeme, yeni nöbetçi savcının göreve başlamasının beklendiğini belirtti. Yeni savcıya 10.00'da evrakların teslim edildiğini ifade eden mahkeme, bu kez de savcının kararı infaz etmediğini ve evrakları iade ettiğini kaydetti.
Mahkeme, daha sonra karar verme yetkilerinin usule uygun olduğunu, kararı yerine getirmeyenlerin suç işleyeceği uyarısında da bulunarak evrakları UYAP üzerinden ve fiziki olarak Başsavcılığa mübaşir aracılığıyla zimmet defteri ile gönderdiğini belirtti. Ancak mahkemenin yazısını ve tahliye müzekkerelerini teslim alma konusunda denetim müdürü Mustafa Yılmaz'ın teslim almayacağını belirterek evrakları fiziki olarak iade ettiği belirtildi. Yılmaz'ın UYAP üzerinden iade yazısı yazacağını da söylediğini ifade eden mahkeme, uzun süre beklenmesine rağmen söz konusu yazının gönderilmediğini kayda geçti. Mahkeme, bu nedenlerle tahliye müzekkerelerinin infazına ilişkin yapılabilecek başka işlem kalmadığından bu müzekkereleri alıp, cezaevine faks çekmeyen yetkililer hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. İlgili nöbetçi savcılar ile ilgili de gereğinin yapılması için HSYK'ya bilgi verilmesine karar verildi. Mahkeme, suç duyurusunu içeren karar tutanağını Başsavcılığa ve HSYK'ya fiziki olarak ve UYAP üzerinden gönderdi.
CİHAN