(...)
“Bir koalisyon gündeme gelecekse, HSYK'yı nasıl ele alacaklarına kamuoyu olarak çok dikkat etmeliyiz.
HSYK seçimlerini AKP'nin elindeki Adalet Bakanlığı'nın örgütlemiş olması, ortaya "yürütmeyle uyumlu" bir HSYK çıkardı. Muhtemel bir koalisyonda Adalet Bakanlığı'nı CHP'nin veya MHP'nin alması halinde "taraf" değiştirebilir! Hayır, amaç bu değil, tarafsızlık olmalıdır. Koalisyon protokolünde "bağımsız" HSYK'yı oluşturacak ilkeler mutlaka yer almalıdır.
Yargıda seçimlerin yargıyı çürüttüğünü, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da söylemişti. AK Parti sözcüleri HSYK için "RTÜK modeli"ni istiyorlardı. Meclis'te azınlığa düşünce bundan vazgeçmiş olabilirler.
Doğrusu, siyasi etkiye kapalı bir sistem getirmektir. HSYK üyeleri her kademede objektif liyakat kıstaslarına ve kıdeme göre belirlenmelidir. O zaman siyaset de, cemaat de, yargıdaki çeşitli hizipler de HSYK'ya hâkim olamaz. Çoğulculuk, dolayısıyla bağımsızlık ve tarafsızlık oluşur.
Şunu da belirteyim, ben beş yıl önce de bunu savunuyordum. (Milliyet, 9 Nisan 2010)”
(...)
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ