TATİLDEN
pazar günü döndük ve eşim Tülin’le birlikte
akşam Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu’nun kızı Meymune’nin
düğününe katıldık. Nemli, boğucu şehir havasından uzak, Hatice Sultan korusunda ferah bir akşam...
Sare ve Ahmet Davutoğlu ile Ayşenur ve Dursun
Topçu misafirleri karşılıyor.
Düğüne muhafazakâr bir ‘iklim’ hâkim. Fakat bir ‘taşra’ düğünü değil, muhafazakâr bir ‘burjuvazi’ düğünü.
Ben ‘burjuvazi’yi olumlu anlamda kullanırım daima.
Hem Türk müziği, hem Batı müziği çalıyor... Masa düzeni, sandalyeler, örtüler, çiçekler, ışıklar birinci
sınıf... Hanımlar tesettürlü veya başı açık, şık ve zarif. Erkekler bakımlı...
Düğün çok kalabalık fakat ‘curcuna’ yok, tertip, düzen gayet iyi.
Modern
Müslüman
Masamızı kolayca bulduk. Turgut Özal’ın bakanlarından
Vehbi Dinçerler ve eşi bizden önce gelmiş.
Vehbi Dinçerler’le Özal’ın başlattığı değişimi konuşuyoruz. Söz “
modern Müslüman” kavramına geliyor, tam o sırada bu kavramın sahibi fıkıh
profesörü Hayrettin Karaman’ı görüyorum; “Hocam tam lafın üstüne geldiniz” diyorum.
Davetliler arasında
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali
Bardakoğlu ve eşi de var. Düğüne dini değil
sivil kıyafetle gelmiş, yanına gidip saygılarımı sundum.
Düğünde
içki servisi yok; bunu da normal buluyorum; çünkü düğün özel bir etkinliktir. Gerek Davutoğlu’nun gerek hükümet görevlilerinin bütün resmi etkinliklerinde içki servisi yapılmaktadır.
Referandum ve
CHP
Vehbi Dinçerler’le ‘
referandum’ sohbeti yapıyoruz. Diyor ki:
- Ben aktif ‘
evet’çiyim. Fakat bu defa durum yüzde 67 evet çıkan 2007 Referandumu gibi değil. Yüzde 55 evet çıkarsa çok büyük başarı olur. Ben yüzde 51’e de razıyım.
Dinçerler’e göre, referandum sürecinde tartışmaların konusu yargı olursa ‘evet’ler artar.
Hükümet hakkında güvenoyu gibi algılanırsa, herkes kendi partisine bakacağı için ‘hayır’lar artar.
Dinçerler, Kılıçdaroğlu ile CHP oylarının yüzde 28’e çıkabileceği görüşünde. Ben de “Bu havayı sürdürebilirse yüzde 30’u bile bulabilir” diyorum.
Gül ve YÖK
reformu
Cumhurbaşkanı Gül’le
masamızın önünden geçerken karşılaşıyoruz. Sözü YÖK’e getiriyorum. “Sistem yanlış, Cumhurbaşkanı karışmamalı” diyor:
- Yanlış ama
Anayasa emri, tabii atamaları yapıyorum. YÖK’ün görüşlerini de dikkate alıyorum çünkü Cumhurbaşkanlığı’nın bu konuda YÖK’ten başka uzman kuruluşu yok...
Gül, baştan beri
rektör seçimlerinde Cumhurbaşkanı’na verilen rolü ve YÖK’ün merkeziyetçi yapısını yanlış bulduğunu anlatıyor, YÖK reformu için referans olabilecek bir araştırmayı hatırlatıyor:
- 2005 yılında YÖK’ün hazırladığı ‘
Strateji Raporu’ çok iyi bir çalışma. Aslında bu yönde bir YÖK reformu lazım ama başka sorunlar ağır basıyor, YÖK
sistemi otuz yıldır sürüyor.
2005 Strateji Raporu’nun
Erdoğan Teziç döneminde uluslararası akademik sempozyum verilerine göre hazırlandığını, gerçekten çok iyi bir çalışma olduğunu belirtmeliyim.
Kurtulmuş’a ilgi
Düğünde SP lideri
Numan Kurtulmuş ve eşi
Sevgi Kurtulmuş’la da masamızın önünden geçerken karşılaştık. Şahsiyetli duruşundan dolayı kendisini kutladım.
Sevgi Kurtulmuş iktisat doçenti iken 28 Şubat’ta üniversiteden atılmış bir bilim kadınıdır.
Sohbet ettik. Numan Bey her zamanki gibi hem şahsiyetli hem mütevazı...
Erbakan’ın çocuklarının laflarını sordum, o konuda konuşmuyor, o düzeye inmek istemiyor.
Başarılar diledim...
Kurtulmuş’a Cumhurbaşkanı Gül de ilgi gösterdi.
Düğün kalabalığında
Numan Kurtulmuş’a çok belirgin bir sempati var, birçok kimse yanına gitti, kucakladı, sohbet etti.
Gelin profesör olacak
Nikâh töreninden sonra gelin Meymune ve
damat Talha masaları dolaşıyor. Birbirine yakışan, güler yüzlü, sevimli iki
genç.
Davutoğlu’nun büyük kızı Safure,
Boğaziçi’nde doktora yapıyor, babası gibi profesör olacak. Boğaziçi mezunu olan Meymune’ye ne yapacağını soruyorum, onun da niyeti akademik
kariyer:
- Amerika’ya gideceğiz, orada akademik kariyer için başvuracağım...
Çiftleri kutlayıp mutluluklar dileyerek düğünden ayrılıyoruz.