Adana Barosu Çevre ve Kentleşme Komisyonu Başkanı Avukat Ümit Arif Özsoy, tarım alanlarında başlayan su özelleştirmeleri ile suyun piyasalaştırılmasının durdurulması gerektiğini söyledi. Özsoy, ekonomik araç olarak gören anlayışa son verilerek, sağlıklı koşullarda suya erişim hakkının sağlanmasını istedi.
Dünya Su Günü nedeniyle bir açıklama yapan Arif Özsoy, "Hızla artan tüketim, yok edilen doğal kaynaklar, savaşlar, çatışmalar nedeniyle dünyamızın yeni bir anlayışa ve düzene ihtiyacı vardır." dedi.
Sanayi devrimiyle birlikte başlayan sürecin devamında doğal kaynakların ölçüsüz kullanımının arttığına dikkat çeken Özsoy, özellikle sanayileşmenin yoğun olduğu alanlarda doğal tahribatın çok belirgin hale geldiğini vurguladı. Özsoy, "Doğal ve enerji kaynaklarının paylaşımı, gelir dağılımı adaletsizliği, tüketim odaklı ekonomik düzen doğa ve çevre tahribatını insanlığın devamını tehdit eder derecede arttırmıştır. Başta iklimsel değişimler olmak üzere birçok çevre sorununun kaynağında insan faktörünün ve mevcut ekonomik düzenin olduğu artık tartışmasız olarak kabul edilmektedir. İnsanı, çevre sorunlarının odağı haline getiren bu bakış açısının temelinde kuşkusuz ve doğanın insanın emrine sunulmuş ve her türlü tüketilebilecek ticari bir ürünmüş gibi değerlendirilmesini de içeren anlayış etkili olmuştur." diye konuştu.
Ticarileştirilmesi ve özelleştirilmesinin, suyu bir 'haktan' ziyade 'ekonomik bir kaynak' olarak tanımlayan anlayışın ürünü olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını aktaran Özsoy, suyun tüm canlılar için vazgeçilmez bir temel hak olduğunu dile getirdi.
Bugün tarım alanlarında başlayan su özelleştirmeleri, suyun piyasalaştırılmasının acilen durdurulması gerektiğine dikkat çeken Avukat Özsoy, ekonomik araç olarak gören anlayışa son verilerek sağlıklı koşullarda suya erişim hakkı sağlanmasını istedi. Özsoy şunları söyledi: "Suya erişimin sağlanması tüm canlı yaşamı ve doğanın sürdürülebilirliği esas alınmalıdır. Su tüm canlılar için vazgeçilmez bir temel haktır. Yeterli gıda, temiz suya ulaşma ve sağlıklı bir çevre de yaşama hakkı insanlığın yeni haklarından olduğu artık tartışmasızdır. İnsanlığın ortak mirası olan su kuşkusuz insanlığın ve doğanın geleceği açısından da hayati bir öneme sahiptir." CİHAN