Durmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Kütahya'da 77 çeşit süt ürünü ürettikleri tesislerde 70 kişinin çalıştığını ve 1000'den fazla köylüden süt aldıklarını kaydetti.
Geçen yıl 1. Uluslararası AB Kalite Zirvesi çerçevesinde düzenlenen "AB 2009 Kalite Ödülleri'' organizasyonunda kendilerine
ödül verildiğini anımsatan Durmaz, bu ödülü almalarında en önemli etkenin, yöresel damak tatlarına uygun ürünler üretmeleri olduğunu söyledi.
Şirketin, 1968 yılında amcası tarafından kurulduğunu ifade eden Durmaz, 1994'den itibaren Kütahya-
Eskişehir karayolundaki 3 bin 500 metrekare kapalı alana sahip tesiste faaliyet gösterdiklerini anlattı.
Ürünlerini yöresel damak tatlarını örnek alarak geliştirdiklerini bildiren Durmaz, şöyle devam etti:
"Günümüzde birçok
gıda ürününde raf ömrünün uzatılması amacıyla kimyasal katkı maddeleri kullanılıyor. Raf ömrünü kimyasallarla uzatmak mümkün, ancak bu ürünleri özelliklerinden uzaklaştırır, hatta insan sağlığına zararlı hale getirebilir. Onun için bundan uzak duruyoruz. Kimyasal maddeler kullanıp yoğurdun ekşimemesi, suyunu salmaması, sütün kesilmemesi için yapılabilecek çok şey var.
Yoğurt normalde üretildikten sonra 10 gün içerisinde tüketilmelidir, pastörize sütün ömrü 3 gündür. Raf ömrünü uzatma uğruna ürünlerde
kimyasal madde kullanılmamalı. Bunun zararları çocukluktan itibaren başlıyor. Yedikleri bisküvilerde, boyalı gıda maddelerinde kullanılan antibiyotikler zamanla vücuda zarar veriyor. Son yıllarda
kanser vakalarının artmasının bir nedeni de özelliğiyle oynanmış gıda maddeleridir."
BÖYLE GİDERSE SÜTÜ ECZANEDEN ALIRIZ
Durmaz, hayvancılıkla uğraşanların en büyük sorununu, "
et fiyatlarının çok yüksek olup süt fiyatlarının inişe geçmesi" diye nitelendirdi.
Süt hayvanlarının kesilmesi gibi
ülke için önemli bir
tehlikenin var olduğunu öne süren Durmaz, şöyle konuştu:
"Halkın alım gücünün azlığından dolayı et fiyatları yükseliyor, süt fiyatları düşüyor. Üretici, fiyatlar böyle giderse süt hayvanlarını kesime gönderecek, çünkü başka çaresi kalmayacak. Bir tehlike var ve adım adım yaklaşıyoruz. Öncelikli olarak süt hayvanlarının kesilmesinin yasaklanması lazım. Eğer durum bu şekilde giderse sütü eczaneden alırız. 65 kuruşa alınan sütün fiyatının daha geriye gidebileceği konuşuluyor. Süt piyasasında alım gücünün azlığı ve imalatçının enflasyonundan dolayı ciddi bir
rekabet var. Bu rekabet de fiyatların gerilemesine neden oluyor. Yurt dışından
tereyağı ithal eder hale geldik. Hem devletin hem sanayicilerin bu gidişatla ilgili tedbirler alması gerekiyor."
AA