Suruç katliamına zemin hazırlayan büyük zafiyet

Niğde Ulukışla'da bir astsubay ile bir polisin şehit edilmesi, 52 kişinin hayatını kaybettiği Hatay Reyhanlı katliamı, İstanbul Sultanahmet'teki bombalı saldırı, Adana ve Mersin'deki HDP bürolarına bomba konulması ve seçimden iki gün önce Diyarbakır'daki HDP mitinginde patlayan bombaya rağmen IŞİD eylemlerine yönelik gerekli tedbirlerin alınmaması soru işaretlerine yol açtı. Türkiye'de güvenliğin en yoğun olduğu noktalarda terörist saldırıların peş peşe yaşanması, güvenlik zafiyeti ve ihmal iddialarını güçlendiriyor

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki canlı bomba saldırısıyla ilgili onlarca soru işareti bulunuyor. Resmi yollarla Kobani'ye gitmek için Suruç'ta toplanıp basın açıklaması yapan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi gençlerin günlerden beri güvenlik birimleri tarafından takip edildiği anlaşıldı. Buna rağmen canlı bombalı saldırısında 32 gencin hayatını kaybetmesi, ‘IŞİD'e karşı tedbir alınması için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor?' sorusunu gündeme getirdi. Terör örgütü IŞİD'in (DEAŞ) Türkiye'de eylem hazırlığında olduğunu gösteren şok bir belge ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün nisan ayında bütün illere gönderdiği gizli yazıda IŞİD'in bütün ülkelerdeki militanlarını çağırdığı ancak Türkiye'dekileri yardım ve lojistik amacıyla beklettiği belirtiliyor.

Emniyet'in, ‘DEAŞ Eylem Planlamaları' isimli yazısında şu ifadelere yer veriliyor: “DEAŞ örgütünün faaliyetlerini deşifre etmeye yönelik çalışmada, örgütün lideri Ebubekir el Bağdadi, Suriye ve Irak dışındaki diğer ülkelerde bulunan örgüt sorumlularına Nisan 2015'te yazılı bir emir gönderdiği, söz konusu emirde, Türkiye hariç diğer ülkelerdeki DEAŞ'a biat etmiş mensuplarının örgütün hakim olduğu bölgelere hicret etmelerinin artık farz olduğu, Türkiye'nin kendileri için tampon-geçiş bölgesi işlevi gördüğü, Türkiye'deki mensuplarının ya infak (yardım lojistik destek) ya da davet çalışmalarında bulunmak şartıyla Türkiye'