Mülteciler üzerinden AB-Ankara arasında “kirli pazarlığın” yankıları sürerken gözler Türkiye’deki geri gönderme merkezlerine çevrildi. Kapasitelerinin üzerinde sığınmacıların yerleştirildiği haberleri gelen merkezlere yönelik kötü muameleden, yetersiz altyapıya, bazı sığınmacıların Suriye sınırında cihatçı Ahraruş Şam örgütüne teslim edildiklerine uzanan birçok iddia dikkat çekiyor.
Cumhuriyet'ten Ali Çelikkan'ın haberine göre, Erzurum Aşkale gibi geri gönderme merkezlerindeki şartların son derece ağır olduğu belirtiliyor. Burada tutulan sığınmacıların şiddete maruz kaldığı, en basit insani ihtiyaçlarının karşılanmadığı belirtiliyor.
Hıristiyanları alıkoydular
Aşkale’yle ilgili en dikkat çeken iddialardan biri şöyle anlatılıyor: “Aralarında 9 kadın ve 3 çocuğun bulunduğu 80’in üzerinde insan, 3 otobüsle güneye doğru hareket etti. Reyhanlı’dan Cilvegözü Sınır Kapısı’na, oradan ise Suriye’ye... Sınırın diğer tarafında kontrolde olan cihatçı Ahraruş Şam grubu teslim aldı.”
İsminin gizli kalmasını isteyen bir sığınmacı şunları söylüyor: “Sordular bize, Arap mısın? Kürt müsün? Hıristiyan mısın? Sonra bizleri bıraktılar. Bir gece sokakta yattık, ertesi gün tekrar kaçak yollardan Türkiye’ye geçtik.”
İddiaya göre tüm uluslararası anlaşmalara rağmen Suriye’ye sınırdışı edilen 80’in üzerindeki kişiden üçü Hıristiyan oldukları gerekçesiyle Ahraruş Şam tarafından alıkonulmuş.
Kulağımıza geldi, mülteci hakkı ihlali
Uluslararası Af Örgütü Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Görendağ merkezlerden Suriye’ye sınır dışı edilme iddialarından haberdar olduğunu söyledi. Görendağ “Kendi iç hukukumuz var, uluslararası hukuk var. Eğer Türkiye bu uygulamalara başvuruyorsa bu mülteci haklarının ihlalidir. Bizi kaygılandıran, AB ve Türkiye mültecileri sınır dışı etmeye yönelik bir anlaşma mı yapıyor?” dedi.