Resmi rakamlara göre 2 milyonu aşan Suriyeli mültecilerin sıkıntıları gittikçe artıyor. Beşşar Esed rejiminden kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin kaydının tutulmaması ise çözümü zorlaştırıyor. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi, mülteci meselesine farklı bir yaklaşım getirdi. Suriyelilerin ülkeye girişte meslekleri sorularak, yeteneklerinin değerlendirilmesi çağrısında bulundu. Almanya'nın, mültecileri meslekleri ve eğitimlerine göre planladığını ifade eden Çiçekçi, "Bizde ise bu konuda tutulmuş bir kayıt yok. Olsaydı, içlerindeki yetenekleri değerlendirebilirdik." dedi.
EBSO Başkan Yardımcısı Çiçekçi, odanın eylül ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, mültecilerin ülkenin kanayan yarası olduğuna dikkat çekti. AB ülkelerinin mültecileri kabul edebileceğine ilişkin haberlerin ardından sınırları geçme gayretinin yeni problemler yumağı ortaya çıkardığını belirten Çiçekçi, başta İzmir olmak üzere Türkiye'ye gelen Suriyelilerin, nüfus bilgileri dışında bir kayıtları olmadığına dikkat çekti. Suriyeli mülteci meselesinde adeta bir insanlık dramı yaşandığını, sayısı 2 milyonu bulan bu insanların oradan oraya savrulduğunu dile getirerek, "Almanya bu işleri nasıl yapıyor diye baktığınızda, insanları yeterliliklerine, mesleklerine göre ayırdığını ve ona göre bir planlama içerisine girdiğini görüyoruz. Peki biz ne yaptık? Bu insanları ülkemize kabul ettik veya toplama kamplarında ya da sokaklarda yaşamasına müsaade ettik. Hiçbir plan, program yapmadan, kendi toplumsal güvenliğimizi de riske attık." diye konuştu.
'YETENEKLER DEĞERLENDİRİLEBİLİR'
Yaptıkları araştırmaya göre İzmir'e gelen Suriyelilerin kayıtlarının tutulmadığına dikkat çeken Erdoğan Çiçekçi, şunları söyledi: "Bunlar kimdir, mesleki becerisi nedir, hiçbir bilgi yok. Oysa ki dünyanın ihracat lideri olan Almanya'nın, mülteci kabulünde şunu hedeflediği düşünülüyor: 2060 yılına kadar yaşlı nüfus artacak ve çalışma yaşındaki nüfusu çok ciddi bir kayba uğrayacağından bugünden, 5-25 yaş aralığındaki mültecileri ağırlıklı kabul ederek, geleceğine yatırım yapmaktadır. İzmir'de, yanıbaşımızdaki parkta yapılan bir röportajda, gelen Suriyelinin bir profesör olduğunu dikkate aldığımızda söz konusu yeteneklerin değerlendirilmesinin ne kadar önemli olduğunu da görmekteyiz."
'GÜNEYDOĞU'NUN SESİNE KULAK VERİN'
Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde bulunan 553 sivil toplum kuruluşu adına gazetelere ilan verilerek yapılan, "Yeter artık, silah bırak PKK" çağrısını oldukça anlamlı bulduğunu da ifade eden Çiçekçi, "Coğrafyamız yanıyor, anaların ağıtları yürekleri dağlıyor, diyerek orada yaşayan, ticaret yapmaya çalışan duyarlı insanların bu haykırışları, ümit ediyoruz ki yerine ulaşır ve bu terör belası son bulur. Bayramda dahi saldırılarını devam ettiren terör örgütünü ne kadar lanetlesek az kalıyor. Bir kez daha şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum." ifadelerini kullandı.
'HUZURSUZLUK EKONOMİYİ VURDU'
Toplumdaki çatışma ortamının ve huzursuzluğun en olumsuz etkisinin ekonomiyi vurması olduğunu kaydeden EBSO Meclis Başkanı Salin Esen ise, "İş dünyamızın en büyük yaralarından olan özel sektörün döviz cinsinden borçları, Türk Lirası'nın dolar karşısında değer kaybetmesiyle katlanarak artmaktadır. Bu bağlamda çatışmaların ekonomik bozulmayı tetiklemesi ve ekonomik bozulmanın yeni çatışma ortamlarına zemin hazırlaması gibi bir kısır döngüye hapsolmamız da kaçınılmaz olmaktadır. Ekonomiye ilişkin veriler de mevcut manzaranın olumsuzluğunu gözler önüne sermektedir. Örneğin, sadece geride bıraktığımız sekiz aylık sürede dahi karşılıksız çek adedinin sayısı yüzde 21 ve tutarı ise sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 49 oranında artmıştır." diye konuştu. CİHAN