CEVHERİ GÜVEN- BOLDMEDYA
Piyade Uzman Onbaşı Fatih Saylak, 10 Şubat’ta İdlib’de Suriye Ordusu’nun açtığı ateş sonucu şehit oldu. Şehit Saylak, Kahramanmaraş merkeze bağlı Kale köyündendi. Tıpkı Fırat Kalkanı Harekatında şehit olan astsubay Ökkeş Karaca gibi. Aynı köyden iki şehidin ismine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/2619 nolu iddianamesinde rastlıyoruz.
İki şehidin de isimleri iddianamede “itirafçı” sıfatı verilen kişilerin ifadelerinde yer alıyor. İfadelerde şehit Saylak ve Karaca’nın Gülen Cemaati üyesi oldukları iddia ediliyor. Ancak iki isim haklarındaki ifadelerden sonra Suriye’de çatışmanın en tehlikeli bölgelerine gönderildiler ve ardından şehit oldular.
15 Temmuz’dan sonra ilan edilen Olağanüstü Hal döneminde TSK’dan ihraç edilen eski subaylar, bu duruma dikkat çekmiş ve fişleme listelerinde bulunan askerlerin Suriye’de ön cephelere gönderildiklerini dile getirmişlerdi.
ESKİ ASKERLERDEN VAHİM İDDİA
Yarbay Mehmet Alkan bunlardan biri. Alkan’a göre TSK’da 9 bin kişilik bir liste var. Bu listedekiler yavaş yavaş ihraç ediliyorlar ya da Suriye’de ön cephelere gönderiliyorlar:
“Son dönemdeki meşhur ankesör soruşturmalarında benim aldığım bilgiye göre 9 bin kişiye karar veriyorlar. Çok daha yüksek ama en son 9 bin kişiye operasyon yapalım diyorlar ama bunların hepsine birden yapamayız, yavaş yavaş 100’er 100’er yapalım diyorlar. Belki bunun daha üçte birine operasyon yapıldı, diğerleri sırasını bekliyor. Bir bakıma şu an Silahlı Kuvvetler kendi tespitine göre terörist istihdam ediyor. Ama bekliyor. Bir kısmı bunların Suriye’de El Bab’da ya da başka yerde. Özellikle getirmiyorlar orada ihtiyaç olduğu için. Yani öyle garip bir durum var ki, yarın ölse biri omuzlar üzerinde gelip şehit denecek, el üstünde tutulacak ama ertesi güne kalırsa terörist olarak operasyon yapılacak.” (Yarbay Alkan’ın, Gazeteci Çağlar Cilara ile yaptığı röportajdan)
Yunanistan’da Askeri Ataşesi iken TSK’dan ihraç edilen Albay Halis Tunç ise iddiayı bir ileri boyuta taşıyor:
“24 Ağustos 2016 tarihinde Suriye’ye harekât başlayınca, operasyon bölgesine göndermek için devlet tarafından farklı zamanlarda çok sayıda subay/astsubay tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Terörist olarak yargılanmaları devam etmesine rağmen yurt dışı çıkış yasakları kaldırılarak Suriye’ye operasyona gönderildiler.” (15Temmuz.info’daki yazısından)
TERÖRİST DİYE YARGILANIRKEN ŞEHİT OLDU
Barış Pınarı Harekatında 15 Ekim 2019’da Münbiç’te şehit olan Üstteğmen Çelebi Bozbıyık bunlardan biri. OHAL döneminde 15 gün ters kelepçeyle gözaltında tutulan Üsteğmen Bozbıyık, hakkında “terör örgütü üyeliği” soruşturması devam ederken, tahliye edildi ve Suriye’ye cepheye gönderildi. Münbiç’de çatışmada şehit oldu.
ÖZELLİKLE ÖN CEPHEYE GÖNDERİLİYORLAR
Benzer biçimde şehit olanlardan biri de Suriye’nin Tel Rıfat bölgesinden YPG’nin açtığı ateş sonucu şehit olan 24 yaşındaki Topçu Üsteğmen Muhammet Ali Kalo.
Muhammet Ali Kalo’nun abisi Mustafa Kalo da piyade üsteğmen rütbesine sahip bir askerdi. Halen Gülen Hareketi’ne yönelik soruşturmalar kapsamında “terör örgütü üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklu durumda. Kardeşlerden biri şehit diğeri ise terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla tutuklu.
Orduda beraber görev yapan ihraç Üsteğmen Muhammet Yıldız’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma göre, terör yargılamalarındaki askerlerin çatışma bölgelerine gönderilmesi bilinçli bir tercih.
Yıldız’a göre fişlenen subaylar, sınırda, sınır ötesinde ve tehlikeli görevlerde kullanılıyor. Hayatını kaybedenlere şehit oldu deniyor. Kurtulanlar ise ihraç ediliyor ve tutuklanıyorlar.
ÇATIŞMADAN SAĞ DÖNENLER GÖZALTINA ALINIYOR
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yakından takip eden gazeteci Müyesser Yıldız da benzer bilgiler veriyor:
“Irak’ta, Suriye’de operasyona giden çok sayıda askerin, döndükleri gün ankesörden gözaltına alındığını biliyor musunuz? Hele bir tanesi var ki; 15 Temmuz sonrasında çok önemli hizmetler vermiş, El Bab’da, Afrin’de çarpışmış, dönüşte o da gözaltına alınmış, adli kontrolle yani yurt dışı yasağıyla bırakıldıktan sonra TSK ve savcılıklarca verilen çok özel görevleri yerine getirmek üzere defalarca yurt dışına gönderilmiş biri. Tüm bunlardan sonra geçtiğimiz günlerde açığa alındı!..” (Müyesser Yıldız’ın ODATV’deki yazısından)
POLİSKEN TERÖRİST ASKERKEN ŞEHİT
Polis memuru Zekeriya Altınok’un yaşadıkları da farklı değil. 15 Temmuz sonrası “terörist” olduğu gerekçesiyle Emniyet teşkilatından ihraç edilen bir polis memuruydu. 16 ay hapis yatıp çıktıktan sonra zorunlu askerlik görevini yapmak için TSK’ya katıldı. Terörist olarak yargılaması sürerken ve terör örgütü üyeliği suçlamasıyla polislikten ihraç edilmiş biri olmasına rağmen İran Sınırı’nda görevlendirildi. 20 Ekim 2019’da sınır devriyesi sırasında PKK’yla girdiği çatışmada şehit oldu.
İDDİANAMEDE İSİMLERİ GEÇMESİNE RAĞMEN
Aynı köyden şehit düşen Piyade Uzman Onbaşı Fatih Saylak ve Özel Kuvvetler mensubu astsubay Ökkeş Karaca hakkında ulaştığımız bilgiler, eski askerlerin iddialarını doğruluyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/2619 nolu iddianamesinde, iki askerin ismi açıkça yazıyor. Ancak ikisi de açığa alınmadan Suriye’ye gönderildiler.