Uluslararası Gazeteciler Derneği (IJA) çatısı altında buluşan sürgün gazeteciler, muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin vefatını ilk günden itibaren canlı yayınlar, haberler ve sosyal medya hesapları aracılığıyla durmaksızın tüm dünyaya duyurdu.
Gazeteciler, zorlu koşullara rağmen olayların en doğru, güvenilir ve hızlı şekilde kamuoyuna aktarılmasında büyük katkı sağladı. Ayrıca yapılan yayınlar sayesinde hükümet yanlısı medyanın Hocaefendi ile ilgili karalama ve çarpıtma haberlerine de hızlı bir şekilde cevap verildi. Hocaefendi'nin sevenleri, yayın ve haberlerde emeği geçen tüm gazetecilere çok sayıda teşekkür mesajı gönderdi.
CENAZE TÖRENİNİN TAMAMI CANLI YAYINLANDI
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin vefat haberiyle birlikte cenaze töreni, sürgün gazetecilerin çalışmaları sayesinde birçok platformda canlı yayınlanarak dünya çapındaki izleyicilere ulaştı. Herkul Nağme, Hizmetten, TR724, Bold Medya, Bold Plus, MC TV, Raindrops TV, Çınar Medya gibi kanallar aralıksız canlı yayın yaptı. Ayrıca Bold View ve Politurco kanalları üzerinden İngilizce simültane çeviri ile tören canlı aktarıldı. Gazeteciler saatlerce ekranda kalarak töreni adım adım izleyiciye aktardı. Cenazeye katılamayanlar, canlı yayınlar sayesinde yapılan dualara iştirak etti. Dünyanın dört bir yanındaki derneklerde toplanan sevenleri, televizyonlardan cenaze merasimini izleme imkanı buldu.
Haberciler, ilk andan itibaren doğru bilgiyi en güvenilir ve hassas bir şekilde aktarmak için yoğun çaba gösterdi; sessizliğe mahkûm edilenlerin sesi oldular. Zorlu koşullara ve imkansızlıklara rağmen, canlı yayın, haber ve sosyal medya paylaşımları ile Hocaefendi'nin vefatı en doğru ve hızlı şekilde kamuoyuna aktarıldı. Gazeteciler, habercilik üsluplarıyla takipçilerin takdirini topladı.
ENGELLEMELERE RAĞMEN 3 MİLYON İZLENDİ
Dünyanın 7 kıtasında, Hocaefendi'nin sevenleri gazetecilerin uzattığı mikrofonlara duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Sosyal medya platformlarında ise Instagram, X (eski adıyla Twitter) ve Facebook gibi mecralar üzerinden paylaşımlar yapıldı. TikTok üzerinden de izleyicilere ulaşıldı. Taziye mesajı yayınlayanların bile hapse atıldığı bir ortamda, sürgün gazetecilerin sosyal medya hesaplarının kapatılması ve YouTube üzerindeki tüm engellemelere rağmen farklı mecralardan yapılan yayınlar 3 milyondan fazla kişi tarafından izlendi.
ULUSLARARASI AJANSLARDAN YOĞUN İLGİ
Törene yabancı medyanın ilgisi de yüksekti. ABD’de yayın yapan birçok kuruluşun yanı sıra uluslararası haber ajansları Reuters, AFP ve AP de cenazeyi takip ederek abonelerine anbean aktardı. New York Times, Washington Post, The Economist, Euronews, Newsweek, Alman gazete ve TV'leri, NTV, Tagesschau, Bild gazetesi, ZDF, Süddeutsche zeitung, Handelsblatt zeitung, der spiegel, Frankfurter Allgemeine gibi ünlü medya kuruluşları cenaze törenini haber olarak takipçilerine duyurdu. Hocaefendi'nin vefatı Bulgaristan ve Yunanistan medyasında da geniş yer buldu.
DÜNYA MEDYASI ÖZENLİ BİR DİL KULLANDI
Yabancı gazeteciler, cenaze töreni için perşembe günü Pensilvanya ve New Jersey’deydi. Fotoğraf makineleri ve kameralar dini merasimi bütün detaylarıyla kaydetti. Basın kuruluşları ertesi gün ve takip eden günlerde Hocaefendi'nin sonsuzluğa uğurlanışını kamuoyuna aktardı. Bütün haberlerde özenli ve objektif bir dil kullanıldı. Dünyaca ünlü AP haber ajansı, “Binlerce kişi Gülen için yas tutuyor” başlığıyla haberi abonelerine geçti. Amerika’nın en etkili gazetelerinden Washington Post, Gülen’den “Türk ruhani lider, İslam âlimi” diye bahsetti.
“TÜRK MEDYASI MESLEĞI BIRAKSIN” ÇAĞRISI
Hükümet yanlısı medya, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin vefatıyla yaptıkları yayın ve haberlerle kara propagandada zirve yaptı. İlk andan itibaren yapılan canlı yayınlara ve bilgilerin açık ve doğru bir şekilde aktarılmasına rağmen, yandaş gazeteciler yalan habercilikte Türk medya tarihe geçti. Türkiye’deki medyanın vefat ve cenaze yayınlarındaki dili birçok kesimden tepki aldı. Yunanistanlı gazeteciler, “Mesleği bırakın” çağrısı yaptı. Türk kamuoyuna sözde ‘haber’ diye yansıyan yazıların, görüntülerin hiçbiri dünya medyasında yer almadı. Çoğu masa başında üretilmiş, hiçbir gerçekliği olmayan yayın ve yalan haberler, basın ve meslek etiğinden uzaktı. Türk medya organlarının vefat günü ve sonrasında yaptığı yayınlar, yıllardır cemaate ve Gülen’e yönelik sürdürülen karalama kampanyalarının bir uzantısıydı.