CHP Antalya Milletvekili Dr. Niyazi Nefi Kara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek "Her hafta muhtarları Kaçak Saray'ında ağırlayıp, oradan siyaseti yönlendirmek için talimatlar yağdırıyor. Bir kere de bu bölgenin, Sur'un, Cizre'nin ve Silopi'nin mahalle muhtarlarını çağırıp bir dinleyin. Bakalım her şey kendilerine uzanan mikrofonlara anlattıkları gibi tozpembe mi?" dedi.
CHP Sağlık Komisyonu üyeleri, Diyarbakır'da incelemelerde bulunduktan sonra Mecliste basın toplantısı düzenledi. Komisyon adına ziyarete ilişkin gözlemleri aktaran CHP Antalya Milletvekili Dr. Niyazi Nefi Kara, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın akademisyenlere yönelik açıklamalarına tepki göstererek "Talihsiz açıklamalardır. Umarız dil sürçmesidir." dedi.
CHP Sağlık Komisyonu üyeleri olarak pazartesi Diyarbakır'a gerçekleştirdikleri ziyarete şehit askerlerin cenaze törenine katılarak başladıklarını belirten Kara, Sur'da PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan 25 yaşındaki Uzman Çavuş Nazmi Ayyıldız'ın bir yakınının "Ben Kürdüm. Benim oğlum da Kürt. Ölen de Kürt, öldüren de Kürt. Biz Türkiye Cumhuriyeti'ne, vatanımıza milletimize bağlıyız. Bizim çocuklarımızı birbirine kırdırmaktan vazgeçin." dediğini aktardı.
Şehit yakınının ses kaydını da dinlettiren CHP'li vekil, asker hastanesini, valilik, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, ilgili Sivil Toplum Kuruluşları, il sağlık müdürlüğünü ziyaret ettiklerini ifade ederek ayrıca sağlık çalışanlarının başlattığı ve 20 gündür sürdürdükleri 'Ölüme Karşı Yaşam, Siyaha Karşı Beyaz Duruş' eylemine gittiklerini kaydetti.
"SİVİL HALKIN BU BASKININ BİR KOPUŞ GETİRECEĞİNE DAİR KAYGILARI VAR"
Bölgede halkın ve güvenlik güçlerinin moralinin bozuk olduğunu ifade eden CHP Antalya Milletvekili, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle sivil halkın bu baskının bir kopuş getireceğine ve halkın devletle olan ilişkisinin ve devlete olan güven duygusunun zedeleneceğine dair kaygıları var."
Çatışmaların başladığı günden bu yana bölgede onlarca sağlık çalışanının alıkonulduğunu dile getiren Kara, sağlık çalışanlarına, hastanelere, ambulanslara saldırılar düzenlendiğine dikkat çekti. Yapılan saldırılarda yaralılara yardıma giden 4 sağlık personelin hayatını kaybettiğini anlatan CHP'li vekil, Diyarbakır'da sivil toplum örgütleri ile yaptıkları görüşmelerde 3 Aile Sağlığı Merkezi'nin 40 gündür kapalı olduğunu, koruyucu aşıların yapılamadığını, vatandaşın sağlık hizmeti almakta yaşadıkları sorunların ciddiyetini gördüklerini kaydetti.
Niyazi Nefi Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aile Sağlığı Merkezleri'nin karakola dönüştürüleceği, bu nedenle mahallelerin boşaltılacağına dair duyumlarımız vardı. Gerçekliğini o an il sağlık müdürlüğüne teyit ettirememiştik maalesef ama dün Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş bunu dile getirdi. Bölgeye yeni karakolların yapılacağını, mahallelerde sivil halkın korunması için gerekli tedbirlerin alınacağını söyledi. Demek ki Aile Sağlığı Merkezleri'nin karakola dönüştürüleceğine dair iddiaların doğruluk payı var. Peki, böyle bir durumda oradaki halka sağlık hizmeti nerede sunulacak? Her zamanki gibi süslü cümlelerle, politikalarının ardındaki gerçekleri gizleme yoluna gidiyorlar. Biz oraya karakolların değil sağlık hizmeti gitmesi gerektiğini düşünüyoruz. Resmi rakamlarda 6 olarak açıklanmasına rağmen fiilen 9 toplam 15 mahallede sokağa çıkma yasağı olduğunu öğrendik. Yaklaşık 25 bin kişinin dışarı ile bağlantısı yok."
"HERKESE TERÖRİST MUAMELESİ YAPILIRSA PKK'YA KATILACAKLAR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenen Kara, "Her hafta muhtarları Kaçak Saray'ında ağırlayıp, oradan siyaseti yönlendirmek için talimatlar yağdırıyor. Bir kere de bu bölgenin, Sur'un, Cizre'nin ve Silopi'nin mahalle muhtarlarını çağırıp bir dinleyin. Bakalım her şey kendilerine uzanan mikrofonlara anlattıkları gibi tozpembe mi? Aileleri ile haberleşemediklerini, onların sağ mı, aç mı, susuz mu, hasta mı olduklarının merakı içerisinde kıvranan, bir an önce barış sağlanmazsa burada herkese terörist muamelesi yapılırsa gerçekten herkesin PKK'ya katılacağını kendilerine anlatacaklardır. Bu insanların sesine kulak verileceği umudunu taşımak istiyoruz. Gerçekten Devlet oradaki olaylara hakim mi? Gerçekten devlet yaptığı operasyonlar ile mahalleleri temizlemiş mi? Biz gittik yerinde gördük. Mahallelerin temizlendiği filan yok arkadaşlar. Hayatını kaybeden çocuk ve sivil sayılarını veremiyorlar. Oradaki insanlar ne yaşıyorlar haberleri yok." diye konuştu.
"20 BİNDEN FAZLA VATANDAŞ EVLERİNİ TERK ETTİ"
Bölgede ciddi bir barınma sorunu olduğuna dikkat çeken CHP Antalya Milletvekili, 24 bin nüfuslu Sur ilçesine bağlı mahallelerden 20 binden fazla vatandaşın evlerini terk etmek zorunda kaldığını vurguladı.
"Eğitimine ara verilen çocuklarımızın yaptıkları resimleri gördük. Bir çocuk neden çizdiği parkın etrafına tank, top, silah çizer?" diyen Kara, şöyle tamamladı: "Bu çocukların, sadece çocukların da değil buradaki vatandaşlarımızın, güvenlik güçlerinin yaşadıkları bu travmaları nasıl gidereceksiniz? Buradaki halk artık yeni karakol beklemiyor, tam tersine devletin şefkatine, hizmetine ihtiyaçları var. 40 günü geçmiş bir sokağa çıkma yasağı uygulamasının insani hiçbir tarafı yok. Sağlık personellerine yöneltilen eleştiriler ise tarafımızca asla kabul edilebilir değil. 25 yıllık bir hekim olarak buradan şunu net bir şekilde söylemek istiyorum. Hiçbir sağlık çalışanı alnına silah dahi dayansa insana sağlık hizmeti sunmaktan asla kaçınmaz. Bölgedeki vatandaşlarımızın özgürlüklerine sokağa çıkma yasakları ile prangalar vurulduğu sürece bizler de burada rahat nefes alamayacağız. Sağlık, barınma, eğitim ve özgür demokratik bir ülkede barış içerisinde yaşamak her yurttaşın anayasal hakkıdır. Bu hakkın sağlanması için Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm ülkemizdeki yurttaşlarımızla birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte başaracağız."
CİHAN