Patlamanın olduğu bölgede bulunan kopmuş parmak parçasının, Suriye'den Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra 5 Ocak'ta sığınmacı olarak Zeytinburnu Göç İdaresi'ne giderek parmak izi veren 1988 Suudi Arabistan doğumlu Nabil Fadli olduğu belirlendi. Öte yandan polis, canlı bomba Fadli ile telefon görüşmesi yaptığı tespit edilen L.Ş. isimli bir turizm firması çalışanını Nişantaşı'nda gözaltına aldı. Polisteki ifadesinde, telefonunu geçen hafta Kapadokya'daki bir tur sırasında kaybettiğini söyleyen ve saldırı günü (11 Ocak) hattını kapattığını belirten L.Ş. serbest bırakıldı. Polis, cep telefonunun kaybolduğu noktayı belirlemek ve canlı bomba Nabil Fadli'nin telefona nasıl ulaştığı konusunda çalışmalarını sürdürüyor.

1- Olaydan hemen sonra saldırganın adı ve IŞİD üyesi olduğu nasıl tespit edildi?

2- Parmak izinden tespit edildiyse daha önce bir merkeze kayıt yaptırdığı göz önüne alındığında neden o zaman işlem yapılmadı?

3- Parmak izinden teröristin ismine hemen ulaşılabiliyorsa, Suruç ve Ankara'daki saldırıyı düzenleyen canlı bombaların isimlerine neden geç ulaşıldı?

4- Eğer çevredeki MOBESE kameralarından canlı bombanın ismine ulaşıldıysa bu kişinin saldırı planladığı ve takip edildiği anlamına gelmez mi? Yine kayıt merkezinde parmak izi verdiyse neden işlem yapılmadı?

5- Açıklamalara göre IŞİD'li olduğu biliniyorsa Suriye'den ülkeye girdiğinde İstanbul'a kadar elini kolunu sallayarak nasıl gelebildi? Kimlerle temas kurdu?

6- Saldırının ardından ismi ve IŞİD militanı olduğu hemen tespit ediliyorsa, eylem yapmadan önce neden takip edilmedi?