Bildiğiniz gibi Türkiye’nin dış borçları son üç yılda 63,5 milyar dolar
arttı. Yani 2012’de 338,9 milyar dolar olan dış borç stoku 2014 sonunda
402,4 milyar dolara yükseldi. Tabii bu arada milli gelir bu borçlanmaya
paralel olarak çoğalmadı. Oysa dış borç olarak alınan 63,5 milyar
ihracata yönelik yatırım alanlarında kullanılsaydı milli gelir bu borcun
oldukça üzerinde çoğalabilirdi. Ama böyle olmadı 63,5 milyar dolar dış
borç alınmasına rağmen 2012’de 786 milyar dolar olan milli gelir 2014’te
800 milyar dolar olarak açıklandı.
Peki, alınan bu dış borç nereye gitti?
Milli
gelir son üç yılda ancak 14 milyar dolar artarak 800 milyar dolara
çıktığına göre alınan 63,5 milyar dolar tutarındaki dış borcun 49,5
milyar doları demek ki milli gelire yansımadı. Hatırlayacaksınız milli
gelir; toplam yatırım harcamaları, toplam tüketim harcamaları ve ihracat
tutarından ithalatın çıkarılmasıyla bulunur. Demek ki alınan dış borç
üretime yönelik alanlara yatırılmamış. O hâlde alınan dış borcun lüks
ithalata gittiğini söyleyebiliriz. Hâlbuki hükümetin ekonomi yönetimi
ekonominin çok iyi yönetildiğini, ekonomide istikrar olduğunu ileri
sürüyor. Ama büyüme hızı son üç yılda ortalama yüzde 3,1, işsizlik oranı
ise yüzde 11,2’ye yükseldi. Yani büyüme hızı düşük, işsizlik oranı
yüksek gerçekleşti. Bu arada kişi başına gelir 10.822 dolardan 10.404
dolara geriledi. Yani kişi başına refah da azaldı.
Şimdi ekonomi yönetimi şu sorunun cevabını vermeli.
Son
üç yılda milli gelir sadece 14 milyar dolar artarken dış borçlar aynı
dönemde 63,5 milyar dolar arttı. O hâlde madem her şey çok iyi, ekonomi
çok istikrarlı peki bu 49,5 milyar dolara ne oldu? Ekonomi yönetimi
hesap bildiğini söylüyor. Dolayısıyla bu 49,5 milyar doların nereye
gittiğini muhakkak biliyorlar. Bugüne kadar açıklamadılar. Akla şu soru
geliyor “Yoksa bu alınan dış borçlar kayıp mı oldu?”