Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, gazeteciler Can Dündar ve Eren Erdem hakkında 'Hak ihlali' kararını veren Anayasa Mahkemesi'nin binlerce kişinin hakkını ihlal ettiğini söyledi.
Trobzon'un ilçesi Of'un düşman işgalinden kurtuluşunun 98. yıl dönümü nedeniyle Haliç Kongre Merkezi'ndeki kutlama programına katılan Soylu, içinde bulunulan coğrafyanın konforlu bir coğrafya olmadığını belirterek milletin var olma ve ayakta kalma mücadelesinin asla bitmeyeceğini söyledi.
Ne yaptıklarını bildiklerini ve kendilerine hangi oyunların, senaryoların kurulduğunu çok net olarak bildiklerini ifade eden Soylu; gazetecilerin tahliyesiyle ilgili şunları söyledi:
"Bir soru sormak istiyorum, Anayasa Mahkemesi'ne müracaat edildi. İki gün önce serbest kalan bir şahıs, çıkarken diyor ki, 'Sayın Cumhurbaşkanımıza doğum günü hediyesi olsun' ve oradan bir beddua misali bir sözle birlikte kalkıp diyor ki; "İnşallah onlar da buranın keyfini ve zevkini tadarlar." Kin ve husumetle birlikte. Ben merak ediyorum, ben hukukçu değilim ama hukuku iyi takip ederim. Binlerce dosya var Anayasa Mahkemesi'nde. Bireysel başvuru. Hukukçular vardır aranızda. Acaba bu bireysel başvuruda bu binlerce dosya devam ederken orada beklerken nasıl da ne şekilde kimin baskısıyla ve kimin etkisiyle Anayasa Mahkemesi'nin gündemine gelmiş ve Anayasa Mahkemesi'nde genel kurulu toplamış, bir dairede bakılması zorunluyken genel kurulu toplamış ve karar vermiş. Çok net. Bugüne kadar kafamın arkasındaki bir şeyi hiç saklamadım. Nerde olursa olayım, hangi makamda olursa olayım çok net bir şekilde söylemek istiyorum. Bugün Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin açtığı yol bir hak ihlalidir. Kimin hakkını biliyor musunuz? Binlerce oraya dilekçe verip de yıllardan beri bireysel başvuruda bekleyenlere karşı bir hak ihlalidir. Bir yetki ihlalidir, açıkladığı, açıklamaya çalıştığı o özet kararda belirttiği üzere, bir alt mahkemenin basın özgürlüğü ile ilgili kararını vermeden onun kararı yerine karar ifa ettiği için bir yetki ihlalidir. Bunu kim verirse versin. Elbetteki bu değerlendirmelerimizi yapabilme hakkına sahibiz. İnsanlar içeri girerler, dışarı çıkarlar, yargı kararları olabilir, biz bunlara hiçbir şey söyleyemeyiz ama Anayasa Mahkemesi'ni siyasi karar vermekten kurtarmak için yıllarca mücadele eden bir anlayışın temsilcileri olarak Anayasa Mahkemesi'nin baskı karşısında karar vermesi, benim açımdan, bizim açımızdan kabul edilemez. Bunu, Anayasa Mahkemesi, anayasal kuralların ve bu milletin yazılı kurallarının ve bu milletin adaleti ve hakkaniyetinin korunması için orada duran bir mahkemedir. Verdiği karar tartışılmaz değildir. Yıllarca Anayasa kararlarını tartışarak bugüne kadar geldik ama garibanların müracaatlarına sessiz kalan bir Anayasa Mahkemesi'nin kalkıp bir davayı önceleyerek bu noktaya getirmesi eşitliğe, hakkaniyete ve adalete sığmaz."
Hayrat Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Saral, konuşmanın ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu'ya plaket verdi.
CİHAN