"Bu tweet serisi fiziki, sözlü, cinsel ve ırkçı şiddet unsurları içermektedir" uyarısını da içeren tweet serisinde, "Gözaltına alınırken halkın arasından geçirilerek taş ve sopalarla dövdürülen askerlerin, gözaltı merkezlerine sokulurken de kadın-erkek onlarca polisin sağlı sollu oluşturduğu koridorda küfür ve şiddete maruz kaldığı ortaya çıktı" satırları dikkat çekti:
Haberde işkence gördüğü belirtilen askerlerin ifadeleriyle ilgili şu ifadeler yer aldı:
"Devamlı ölümle tehdit edilen ve şiddete uğrayan askerler, farklı gözaltı merkezlerinde bulunmuş da olsalar, ifadelerinde eşlerine ve kızlarına yönelik çok ağır küfür ve tehdit edildiğini kayda geçirdiler. Elimizdesiniz, sizi öldüreceğiz, gebereceksiniz, eşiniz, mallarınız bizim ganimetimiz" sözlerini sık sık duyduklarını mahkemede anlatan askerler IŞİD ve benzeri radikal örgütlerin sorgu ve işkencelerinde kullanılan ifadeleri duymuş olmaktan dolayı şok yaşadıklarını söylediler."
Bir üsteğmenin ifadesinde, elleri arkadan bağlı şekilde işkenceye maruz kaldıkları bilgisi dikkat çekti:
"Üsteğmen Mehmet Sezgin (1): Yalnızca iç çamaşırlarımız ile kaldığımız halde ellerimizi arkadan kelepçeleyerek darp etmeye başladılar. Bu halde sıcak asfalt üzerinde yatırdıktan sonra "hepinizi öldüreceğiz" diyerek otobüslerde adeta farklı bir işkence seansını başlattılar."
Sezgin'in ifadeleri şu satırlarla devam etti:
"Otobüs hareket ettiğinde ise nizamiye önünde toplanan halk tarafından darp edilmemiz için otobüs kasıtlı olarak yavaşlatıldı, bu esnada yoğun bir şekilde taş ve sopa darbesi aldım. Hatta silahla içeriye ateş edenler dahi oldu. Emniyet Müdürlüğüne getirildik. Bizi oluşturdukları ince işkence koridoruna soktular. O kadar sivilin olmayacağı düşünüldüğünde yaklaşık 100-150 polisin oluşturduğu işkence koridorunda spor salonuna doğru ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgide ilerledik. Her gelenin "sizi öldürsem kimse bana bir şey demez" dediği hakaret ve tehditten çok "savaş esirisiniz, mallarınız bizim ganimetimiz, eşleriniz, kızlarınız da bizim karımız, çıkarın yüzüklerinizi" diyen zihniyetler garip geldi. Bunlar IŞID söylemleridir. İlk defa adım sorulduğunda, aç, susuz, çıplak, kan içerisinde çeşitli yerlerim morarmış, fiziki işkenceden dolayı tanınmaz durumdaydım. Uykusuzluk ve yorgunluk sebebi ile kendimden geçmiş haldeydim.En acı tarafı ise üçüncü gün soruldu ilk defa adım doktorlar tarafından...Muhtemelen korkudan olacak gördükleri şeyleri yazamadılar. Anlattıklarımın kat kat fazlasını bizlere yaşatıldı. Tüm yaşananları anlatmak dahi ahlaken beni zorlayabileceği için istenirse bunları yazılı olarak sunabilirim."
Habere göre, Yarbay Bülent Ak ise ifadesinde şunları söyledi:
"16 Temmuz 2016 sabahı polis tarafından tekme yumruk ve dipçik darbeleriyle gözaltına alındım, şoka girmiş ve sadece iç çamaşırım üzerimde kalmış şekilde belediye otobüsüne ellerim arkadan bağlı şekilde konuldum. Otobüste benim gibi onlarca insan vardı, beni otobüsün en arkasında boş kalan kapı merdiven basamağına yüzüme, kaburgalarıma ve hassas yerlerime tekme ve yumruklarla vurarak oturttular, otobüsün intikal güzergahı üzerinde herhangi bir emniyet kuvveti yoktu, Otobüs kalabalık bir grubun saldırısına uğradı, kaldırım taşları demir çubuk ve sopalarla camlar kırılarak otobüsün içindekilere vurmaya başladılar, inşaat demiri kafama vurmaya çalışan şahıstan kaçınmayı başardım ancak sol diz kapağım yarıldı.
"Sağlı sollu polislerden oluşan 250-300 mt.lik bir koridor oluşturulmuştu, kadın ve erkek polisler ana avrat küfür ederek jop, demir, sopa, trafik konisi vb. cisimlerle vurmaya başladı, kanlar içerisinde yerde sürüklene sürüklene spor salonun soktular. Polisler "eşlerimizin, çocuklarımızın ırzına geçeceklerini artık eşlerimizin kendi malları olduğu, bizi infaz edeceklerini kurşuna dizeceklerini" ellerindeki cisimlerle vurarak söylüyorlardı, birilerini dışarı çıkarıp daha perişan bir halde getiriyorlardı, Tanınan üst düzey bir generalin iç çamaşırı indirilerek memleketi kastedilmek suretiyle sizin oralarda Ermeni çok olur millet görsün bakalım sünnetli misin o. çocuğu denildi, bu kişiyi yaklaşık 8-10 saat su vermeden çömelme pozisyonunda beklettiler. İlk iki gün tuvalete izin vermediler altınıza yapın dediler. Bazı kişilerin büyük tuvaletini altına yaptığını bu insanların arasında dolaştırılarak teşhir edildiğini gördüm. Ere korgenerali dövdürdüler, beni de bir uzman çavuşa dövdürdüler."
İşte ifadeler: