Sivil toplum kuruluşları, "Ülkemizi saran terör olaylarından, artan can kayıplarından son derece rahatsızız. Geldiğimiz noktada; vatandaşlarımızın birbirlerini anlamaları imkânsız hale geldi. Toplumun tüm kesimleri düşüncelerini ifade ederken birleştirici bir dil kullanmaya özen göstermeli." çağrısında bulundu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye KAMU-SEN, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), HAK-İŞ Konfederasyonu, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN) gündemdeki gelişmelerle ilgili açıklama yaptı.
Ortak yazılı açıklamada, "Özellikle üniversitelerimizde çalışan akademisyenler de dâhil toplumun tüm kesimlerinin düşüncelerini ifade ederken birleştirici bir dil kullanmaya özen göstermeleri son derece büyük bir önem taşıyor." vurgusu yapıldı.
8 sivil toplum kuruluşunun (STK) açıklamasının tam metni şöyle: "Bizler Türkiye'nin üreticileri, esnafları, çiftçileri, müteşebbisleri, çalışanları olarak, son dönemde ülkemizin birlik ve beraberliğini zedeleme boyutuna ulaşan tabloyu büyük bir dikkat ve endişeyle takip ediyoruz. Bu çerçevede, ülkemizi saran terör olaylarından, artan can kayıplarından son derece rahatsızız. Bugün geldiğimiz noktada artık mesele, maalesef Türkiye'nin sosyal yapısını tahrip eden, vatandaşlarımızın birbirlerini anlamalarını imkânsız hale getiren yeni bir boyuta vardı.
Özellikle üniversitelerimizde çalışan akademisyenler de dâhil toplumun tüm kesimlerinin düşüncelerini ifade ederken birleştirici bir dil kullanmaya özen göstermeleri son derece büyük bir önem taşıyor.
Elbette hiçbir devlet teröre taviz veremez. Elbette hiçbir devlet kendi sokaklarında güvenlik güçleri haricinde, silahlı unsurların dolaşmasını kabullenemez. Elbette hiçbir devlet kendi vatandaşlarının günlük yaşamlarına teröristler tarafından müdahale edilmesini kabul edip, hareketsiz kalamaz.
Devletin amacının vatandaşlarımızın en temel haklarını korumak, onların yaşamını bir an önce normale çevirmek olduğunun hep birlikte farkında olmalıyız.
Türkiye olarak terörün her türlüsüne karşı ortak bir tavır göstermeli, teröre karşı birlikte mücadele etmeliyiz.
Tüm kurumlarımıza ve vatandaşlarımıza da bir çağrımız var: Birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek zorunda olduğumuz bu günlerde aklıselim içinde ve sükûnetle birlikte hareket edelim. Bizleri tahrik etmek isteyenlerin oyunlarına gelmeyelim. Kurumlarımızı yıpratan taraflı yorumlardan ve temelsiz suçlamalardan kaçınalım. Bizler devletimizin ve milletimizin, birlik ve beraberlik içerisinde her türlü zorluğun üstesinden geleceğine dair sarsılmaz bir inanca sahibiz. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza edeceğiz, terörün sosyal yapımızı tahrip etmesine fırsat vermeyeceğiz." CİHAN