TSG, sendika üyesi personel sayısı yeterli çoğunluğa ulaşınca Sputnik Türkiye işvereni ile toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerine başladı. Ancak işveren tarafı, TİS kapsamındaki talepleri reddetmesinin yanı sıra çalışanlara sendika üyeliğinden vazgeçmeleri yönünde baskı yaptı. TGS, Sputnik Türkiye ile anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararını İstanbul ve Ankara’daki bürolara astı.
TGS Genel Sekreteri İlkay Akkaya, grev kararı ilanına ilişkin Sputnik’in Ankara bürosu önündeki yaptığı açıklamada, uzlaşma sağlanmasından uzak tavır alan işveren tarafınca 20 kişiyi işten atma tehdidinde bulunulduğunu dile getirdi.
Sputnik'in, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 51, 52 ve 53. maddelerini ihlal ettiğini işaret eden Akkaya, işveren tarafınca Anayasa ve yasal mevzuat koruması altındaki sendikal hakların tanınmasını beklediklerini söyledi.
Akkaya, “Çalışanların sendika hakkına saygı göstermeyerek Anayasamızı çiğneyebileceğini düşünenler büyük bir yanılgı içerisindedir. Çalışanların sendikaya üye olmaları da toplu iş sözleşmesi imzalamaları da anayasal güvence altındadır. Bugün Ankara'dan İstanbul'dan sesleniyoruz; sendika hakkımıza saygı gösterin, suç işlemeyin. Bir an önce, yıllardır büyük bir fedakarlık gösteren çalışanlarınızın taleplerine kulak verin. Türkiye'de yıllık enflasyon yüzde 100'ün üzerinde, asgari ücrete son bir yıl içinde yüzde 107 zam geldi, kamu işçilerine 6 ay için yapılan zam oranı yüzde 10'ü geçti. Üyelerimizin haklı taleplerini karşılayın ve bu süreci grev uygulamasına başlamadan önce bitirin. Yeniden çalışma barışını sağlayın ve üyelerimizi geçim kaygısından uzaklaştırın. Bugün sadece grev kararını asıyoruz ancak taleplerimize kısa sürede olumlu bir yanıt verilmediği takdirde fiili grev uygulamasına gecikmeden başlayacağımızı tüm kamuoyuna ilan ediyoruz" açıklaması yaptı.
"Sputnik işten çıkarma hamlesine girişti"
TGS Ankara Şubesi Başkanı Sinan Tartanoğlu da, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, "TGS ile işveren arasında sekiz toplantı yapıldı. Bu sekiz toplantıda hiçbir zam oranı telaffuz edilmedi. Hiçbir şekilde yapıcı davranılmadı ve gazetecilerin taleplerinin yerine getirileceğine dair bir umut bile verilmedi. Böylece TGS'nin grev kararını açıklama noktasına kadar gelindi" bilgilerini verdi.
Tartanoğlu, TGS'nin grev hazırlığı anlamındaki kararını işyerlerine asacağını duyurması üzerine Sputnik Türkiye sitesinde personeli hedef alan bir haber yayınlandığını aktardı. Tartanoğlu, "Sputnik'ten bir haber yapıldı ve haberde ‘yeniden yapılandırma söz konusu olacak’ denildi. Buna ‘insan kaynakları personel politikası da dahil olacak’ denildi. Yani bir şekilde işten çıkartmanın da sinyali verilmiş oldu" dedi.
Bunun üzücü olduğunu vurgulayan Tartanoğlu, "Oysa gazetecilerin, vatandaşın haber alma hakkına hizmet edebilmek için öncelikle maddi bir kaygısının olmaması gerekiyor. Pek çok meslek için geçerli ama gazetecilik biraz daha spesifik bir meslek. Biraz daha uzmanlık gerektiren bir meslek olduğu için maddi kaygının hiç olmaması gerekiyor. Burada da sendikalar devreye giriyor. Yani çalışanlar fazlaca zenginleşmek istemiyor. Sadece bir maddi kaygı yaşamadan işini yapmak istiyor. Sendikaların işverenlerle de doğrudan çatışmak gibi bir derdi yok. Sadece bütün problem; haber, haberin kaygısızca yapılabilmesi, haber alma hakkına hizmet edebilmek. Bizim de bugünkü amacımız bu. Grev kararının amacı da bu" diye konuştu.
"İşveren tarafı grev sırasında yeni personel alamaz"
Avukat Meliha Selvi ise, grev kararının ilan edilmesiyle birlikte TGS tarafından işveren tarafına TİS uzlaşması için bir kez daha çağrı yapıldığını belirterek, aksi takdirde bu karar ilanı uyarınca 60 gün içerisinde Sputnik Türkiye çalışanlarınca greve çıkılabileceğini açıkladı.
VOA Türkçe'nin hukuki sürece ilişkin sorularını yanıtlayan Avukat Selvi, "Sendika grev kararını işyerine astıktan sonraki 60 (altmış) gün içinde altı iş günü önceden işverene haber vermek suretiyle istediği tarihte de greve çıkıyor. Önümüzdeki 60 gün içinde grev olabileceği uyarısıyla TİS üzerinde anlaşma sağlanamaması sorununa çözüm bulunması gerekiyor. Çözülemezse altı gün öncesinde ilan etmek şartıyla içinde sendika üyeleri greve çıkacak" dedi.
Greve çıkma kararı ilan edilmesiyle birlikte Sputnik Türkiye işvereni tarafınca uyulması gerekli yasal zorunluluklar olduğunu kaydeden Selvi, "Eğer sendika greve çıkarsa işyerlerine yeni işçi alınamıyor. Sendikalı personel yerine başka kişiler çalıştırılamıyor. Aksine davranışlar halinde işveren tarafı suç işlemiş oluyor ve Türk Ceza Kanunu'na (TCK) göre cezai hükümler hapis cezası dahil uygulanıyor. Dolayısıyla da sadece sendika üyesi olmayan Türkiye'deki mevcut kadrosundaki işçilerle çalışabilir. Greve çıkılması aynı zamanda işveren açısından kadrosunun da yüzde 50'den aşağıya düşmesi anlamına gelir. Ama TGS'li üye sayısı hakkında bir şey söylemiyorum şu an. Sendikalı personel sayısı halen gizli bilgidir. Greve çıkıldığı zaman işveren sendika üyesi personel sayısını görür. Ama bir işyerinde toplu sözleşme yapabilmek için belirli bir çoğunluğa sahip olmak gerekiyor ki yani en az yüzde kırk. TGS, burada toplu sözleşme görüşmesi yapmaya başladığına göre bu durumda yasadaki aranan üye sayısına ulaşmış demektir. Kuşkusuz daha fazlası da olabilir. Dolayısıyla Sputnik’in, bu 60 günlük süre içinde bu toplu iş sözleşmesinde bir ilerleme sağlayamadığı takdirde sadece sendikaya üye olmayan işçilerle sadece Türkiye'de çalışabilir. Onun dışındaki kişilerle çalışamaz ve greve çıkanlar yerine de yenisini başlatamaz" bilgilerini verdi.
Avukat Selvi, "Yakın geçmişte TGS'nin BBC ve AP medya kuruluşlarındaki grev süreçleri olumlu sonuçlanmıştı. Bu kazanımlar Türkiye'de medyada sendikalaşma anlamında sizce nasıl etki yaratıyor?" sorumuzu da yanıtladı.
Selvi, "Bu gazetecilerin de haklarını almak için mücadele etmeleri gerektiğini gösteriyor. Çünkü mücadele edenler sonuç olarak istediklerini elde ederek bu grevi sonlandırdılar. Çünkü grevi sonlandırmak hem işverene hem işçinin ortak rızasıyla mümkün. Uygulanan grevlerde de işçilerin talepleri karşılandığı için işçiler greve son verdiler ve çalışmaya devam ettiler. Dolayısıyla bence bunun çalışanlara örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Neden? Masada toplu iş sözleşmesi görüşmesi yapıldı. Yine 'hayır' dedi işveren... Ama işçiler beraber hareket ettiklerinde, bu mevcut şartlarla bizim çalışmamız imkansız ve biz buna 'hayır' diyoruz dediklerinde kanuni grev hakkını kullanan işçilerin işe devamlarını sağlamak için işveren tarafının biraz daha onların taleplerine yaklaşması gerektiğini anladığını düşünüyorum. Sputnik'te de ümit ediyorum ki hiç greve ihtiyaç olmaz. Çünkü grev kararı alınması hemen uygulandığı anlamına gelmiyor. Sadece çalışanların, üyelerin kararlılık göstergesidir. Greve çıkmak dahil biz hakkımızı alana kadar gerekli bütün kanuni yolları, kanuni haklarımızı kullanacağız demektir. Suputnik'te de şu an sendika üyeleri bunu söylüyor. Çünkü 'Bu şartlar bize yeterli değil' diyorlar. Sputnik yönetimi, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik şartlarda gerekli iyileştirmeler yapılmasını sağlayarak umuyorum gazetecilerin görevlerine devam edebilmesinin yolunu açar" diye konuştu.