Sezon başından bu yana inişli çıkışlı bir grafik ortaya koyan
Karadeniz temsilcisi,
Hollanda şampiyonu karşısında uğradığı mağlubiyet kadar oynadığı futbolla da taraftarlarını üzdü. Bu yıl
Şampiyonlar Ligi arenasında beklenenden çok daha iyi maçlar çı
kartan Bordo-Mavililer için PSV maçı, 3-0 kaybettikleri
CSKA Moskova karşılaşması dahil, en kötü performans demek yanlış olmaz.
Şüphesiz bunda oyun aklı ve tecrübesiyle orta sahanın defansif anlamda yükünü çeken Zokora'nın kart cezalısı olmasının payı büyük. Diğer yandan iyi başladıkları bir müsabakada bir anda 2-0 yenik duruma düşmek
psikolojik açıdan
takımı olumsuz etkilemiş olabilir. Öyle ki Şenol Güneş'in talebeleri bir anlamda 2-0 önde girebilecekleri 90 dakikaya tam tersine 2-0 geriye düştü. Önce
Burak'ın şanssızlığı, sonra yan hakemin yanlış kararı ve ardından orta sahadan savunmaya kadar devam eden hatalar zinciri
Trabzonspor'u çaresizliğe itti. Özellikle oyun anlayışı henüz oturmamış
takımlar için saha içinde psikolojik faktörler çok belirleyici olabiliyor. Başka bir bakış açısıyla Bordo-Mavililerin Devler Ligi'nde birçokları için
sürpriz sayılacak mücadelesi ve Süper Lig'de ikinci yarının en çok puan toplayan ekibi olması, beklentileri artırmış görünüyor. Oysa gerçek olan şu ki Trabzonspor'un hâlâ zamana ve transfere ihtiyacı var. PSV maçının 11'i düşünüldüğünde yeni gelenler bir yana
kaleci, iki stoper, ön libero hatta şimdilerin yıldızı
Burak Yılmaz da dahil, 4 futbolcunun 1,5 yıl önce yedek kulübesinde oturduklarını unutmamak lazım.
Trabzonspor yeniden inşa süreci yaşıyor. Bu zaman diliminin bazı hatalarla uzadığı doğru olsa da yolun yanlış olduğunu söylemek zor. Yine bir başka 'zor görünen' tur ümidine gelince rövanşta Zokora gibi bir yıldızla sahaya çıkacak bir ekibin bunun üstesinden gelebileceğini düşünmek hayalcilik olmaz. Trabzonspor'u tek kelimeyle özetleyecek olursak bu 'zor' olur. Kurulduğundan bu yana zorluklara karşı ayakta kalan bu takım bir kez daha başaracak inşallah...
ERDAL HOŞ / ZAMAN