Dün yazdığımız yazı nedeniyle çok sayıda
eleştiri aldık. Aslında amacım özellikle birileri aşağılamak, onları karalamak, suçlu göstermek değildi. Futbolumuzla birlikte toplumumuzun gerildiği şu ortamda olabilecek olaylara dikkat çekmekti. Eleştirilere bile yeterince tahammülü olmayan toplumumuzun,
küçük diye geçiştirilebilecek kıvılcımlardan etkilenmeyeceğini düşünmek kanımca fazla iyimserlik olur.
Bu açıdan kamuoyunu yönlendiren
teknik adamlarımız, yöneticilerimiz ağızlarından çıkan tüm kelimelere dikkat etmeliler. Hele içinde bulunduğumuz şu günlerde bu gerçekten çok çok önemli.
Süper Final maçları zaten herkesin
tanık olduğu gibi gergin geçiyor. Takımların aldıkları cezalar nedeniyle Süper Final adeta bayan seyirciler için oynanmaya başlandı. Bayanlarımız da
Beşiktaş -
Fenerbahçe maçında olduğu gibi tribünlerden bulaşan virüsten olsa gerek!
küfür konusunda erkekleri aratmadı.
Biz bunu söylemeye çalışırken bir ilginç açıklama da Aykut
Kocaman'dan geldi. Daha önce
Galatasaray -
Trabzonspor maçıyla ilgili imalı açıklamalar yapan Kocaman, Beşiktaş maçından sonra da Fatih Terim'in PFDK'ya sevkedilmesine neden olan ve bizim de eleştirdiğimiz sözlerine
imza atacağını belirtti.
Kocaman, bununla da kalmayıp hem de Trabzonspor'la oynayacakları maç öncesi "Şenol Güneş'in ne demek istediğini anlayamadım" gibi ilginç bir ifade kullandı.
Beşiktaş'ı yenilmelerine rağmen
tebrik eden Aykut Kocaman'ı tebrik etmek gerekir, ancak berabere biten Galatasaray - Trabzonspor mücadelesine göndermede bulunarak bu hafta oynanan Süper Final maçlarının çekişmeli geçtiğini söylemesi de dikkat çekiciydi.
Teknik adamlarımız, yöneticilerimiz mevcut gerilime katkıda bulunabilecek sözleri sarfederken en sağduyulu açıklamayı Galatasaray Başkanı
Ünal Aysal yaptı.
Aysal, basına da yansıyan sözlerinde "Hiçbir şey unutulmayacak, unutturulmayacak. Bu lig bitinceye kadar, bu ligi şaibeli bir hale getirecek herhangi bir görüşten, konuşmadan hepimizin kaçınması lazım. Onun için müsaade edin, bu ligi bitirelim, istediğiniz zaman, istediğiniz şekilde, istediğiniz yerde sizinle oturup sohbet edeceğim." ifadesini kullandı.
İşte olması gereken de bu. 3 Temmuz'dan bu yana yapılan hatalar, ithamlar, karalamalar en azından şu kritik dönemde bitmeli. Maçların sona ereceği 13
Mayıs tarihinden sonra futbolsuz geçecek günlerde herkes eteğindeki taşları döksün. Zaten bunun için de çok fazla beklemeyecekler. Şunun şurasında bir hafta kaldı.
Sonuç olarak futbolumuzu
şike ve
teşvik olaylarından aklamaya çalışırken, çıkabilecek olaylar nedeniyle de dünyaya rezil olmayalım.
Mehmet
Şentürk
Samanyoluhaber.com