Bakan Kılıç,
yasanın ergenekon soruşturması ile ilişkilendirilmesine anlam veremediğini belirterek, "
Ergenekon bu işin neresinde anlamakta güçlük çekiyorum.
Ergenekon soruşturmasındaki yargılamaların mahiyeti başkadır.
Anayasal düzeni bozma,
demokrasiyi kesintiye uğratma, seçimle iş başına gelen hükümeti yıkma suçları ile Sporda
Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa'yı aynı paralelde değerlendirmek kesinlikle yanlış bir yaklaşımdır." dedi.
Kanal 24'te
Gazeteci-
Yazar Yaşar Taşkın Koç'un programına konuk olan Bakan Kılıç, gündemin en sıcak
tartışma konusu olan
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Gençlik ve Spor Bakan
Suat Kılıç, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa'nın kabul edilmesi ile 8
şike tutuklusunun tahliyeleri arasında ilişki kurulmasının son derece yanlış bir yaklaşım olduğunu ifade etti.
Bakan Kılıç, yasanın Spor-Toto Süper Ligde temsil edilen 18 kulüp başkanının ortak imzasının ardından 4 parti grup başkanvekillerinin teklifi olarak
Türkiye Büyük
Millet Meclisi'ne geldiğini hatırlatarak, "Kanun teklifi
Kulüpler Birliği'nin
kanun hazırlığıdır. Ben eğer parti grup başkanvekillerinin imzası olmazsa kanun görüşmelerine hükümet adına katılmayacağımı söyledim.
Hükümet parlamentodaki yasa görüşmelerine oturmadığı takdirde yasanın görüşülemeyeceğini herkes bilir. Tüm parti gruplarını dolaşıp ikna eden kendileridir. Ama tartışma sürecinde ortadan kayboldular. Bu
kanun teklifinin altında imzalarınız var. Şayet bizimle yeniden temas kuracaksanız, dünkü eseriniz olan kanun teklifine, yasalaşan bu metne sahip çıkmalısınız. Camialarınız, taraftarlarınız arasında da bu kanuna karşı çıkanlar var. Onlara yapılan değişikliği anlatması gereken sizlersiniz. Altına ıslak imzanızı attığınız metne sahip çıkmazsanız, biz de bundan sonra sizden gelecek önerilere mesafeli davranırız." dedi.
"AK PARTİ'DE ÇATLAK EMARESİ YOK"
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun
AK Parti'de görüş ayrılıklarına ve çatlağa yol açtığına ilişkin iddialara sert tepki gösteren Bakan Kılıç şu değerlendirmede bulundu: "Cumhurbaşkanı kanunu Meclis'e göndermekle Anayasa'dan kaynaklanan yetkisini kullanmıştır. Cumhurbaşkanımız bu yetkiyi kullanmanın medya ve kamuoyunda ele alınış şeklinin bu yönde olacağını tahmin etseydi muhtemeldir ki bu kanunu tekrar görüşülmek üzere Meclis'e geri göndermeyecekti. 10 yılda büyük badireler atlattık. AK Parti hakkındaki
kapatma davası, 27
Nisan 2007'deki
cumhurbaşkanlığı seçimi, 2010
Anayasa değişikliği sırasında AK Parti olarak büyük sınavlardan geçtik. Bu kadar üzerimize geldiler. Ama bir
istifa eden milletvekilimiz var mı? İstifa eden bir belediye başkanımız var mı?
27 Nisan 2007'de
cumhurbaşkanını seçtirmemek için ensemizde boza pişirdiler. Tüm bunlar AK Parti'de bir çatırdama meydana getirdi mi? Getiremediler. Bugün, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine İlişkin Kanun; değişse ne olur, değişmese ne olur?
Hayat meselesi değil. Önemli bir demokrasi sorunu değil. Önemli bir hukuk sorunu değil. Sadece
spordaki bir olumsuzluğu giderme, futboldaki kan kaybını durdurmaya yönelik bir değişikliktir. Böyle bir meselenin AK Parti'de bir
çatlak meydana getirmesi asla mümkün değildir. AK Parti'de bunun emaresi bile yok."
(CİHAN)