Fırat Aydınus
Eskişehirspor –
Fenerbahçe maçı oynanırken kendisine yönelik “lan” kelimesini kullandığını düşündüğü Caner’i oyundan attı. Oysa sonradan anlaşıldı ki o kelime Caner’den değil Eskişehirsporlu Veysel’in ağzından çıkmıştı. Aydınus aslında kararında sonuna kadar haklı olmasına rağmen kırmızı
kartı yanlış oyuncuya gösterince tartışmaların odağında kaldı.
Cüneyt Çakır’la birlikte yükselen
hakem değerlerimizden birisi olan
Fırat Aydınus bu olay sonrasında bu tür tartışmalardan beslenen bir kesim tarafından vurun abalıya misali yaylım ateşine tutuldu. Fazlaca ileri gidenler Aydınus’un evine
kamera gönderip
aidat ödeyip ödememediğini bile araştırdı. Sözüm ona maksat Aydınus’un düzgün bir hayat sürüp sürmediğini öğrenmekti. Olur ya Aydınus özel hayatında sıkıntı içerisindeyse bu hakemlikteki kararlarını etkileyebilirdi!
Oysa bu güne kadar sadece Aydınus’un hata yapmadığı nedense akıllara hiç gelmedi. Başka
hakemlerin herkes gördüğü halde çizgiyi geçen topu göremeyip golleri iptal etmeleri çok çabuk unutuldu. Aydınus’un özel hayatını araştıranlar o hakemleri neden es geçtiler?
Ne yazıkki son yıllarda futbolumuz yerlerde sürünürken gurur duyduğumuz hakemlerimizi de bitirmek için fazlasıyla çaba harcanıyor. Bir
futbolcu kalksın Cüneyt Çakır’ın yakasına yapışsın, ardından Fırat Aydınus’a saha içinde saygısızca bir kelime kullanılsın. Sonra da suçlu olarak hakemler gösterilsin. Bazıları asıl sorunun çözümünü yine yanlış yerde aradı. Asıl yapılması gereken hakemlerin özel hayatlarının değil,
futbolcuların özel hayatlarının araştırılmasıydı.
Zeki, çevik ve ahlaklı olmaları gereken futbolcular acaba bu niteliklerden kaç tanesine sahip? Yıllarca içerideki maçlardaki alışkanlıklarını
yurt dışındaki maçlarda da sürdüren futbolcular yüzünden çok çile çektik. Bizim hakemlerimiz hep bu taraz eleştirilerin etkisinde kalıp futbolculara gerekli cezaları veremeyince
yabancı hakemlerin bizim aleyhimize karar verdiklerini bile düşündük. Ama hep kendimizi kandırdık. Futbolumuzla birlikte futbolcularımız da hep geriye gitti.
Fırat Aydınus’un Eskişehirspor – Fenerbahçe maçında eleştirilebilecek tek tarafı yanlış oyuncuya kart göstermelidir. Bana göre arkası dönük bile olsa o tarz bir söze tepkisiz kalamazdı ve kalmadı da. Arkası dönükken nasıl o kararı verir? diyenlere bu nedenle hiç katılmıyorum. İster hakem şanssızlığı veya o sıradaki pozisyon şanssızlığı diyelim Aydınus’un yanlış oyuncuyu atmasına neden oldu.
Bu aşamadan sonra futbolcuların davranışları kendilerine hiç yakışmadı. Veysel bir gün sonra vicdan azabı çekip de gerçeği açıklayacağına hemen o anda araya girip Aydınus’u uyarabilirdi.
Tekrar etmek gerekirse hakemliğimiz bir zamanlar hiç tahmin etmeyeceğimiz şekilde ileri giderken, Çakır ve Aydınus gibilerine çelme takma çabaları artık son bulmalı. Bunun yerine maç sonraları hakemlere ağzına geleni söyleyen
teknik adamları, saha içinde hakeme yardımcı olmayan futbolcuları daha fazla sorgularsak doğru yere varabiliriz.
Mehmet
Şentürk
Samanyoluhaber.com