Suni
krizlerle
sezona giren
Fenerbahçe Sivas deplasmanında da puan kaybetti. Bir var, bir yok olmasından gına getirdiğimiz
Alex, maça ilk onbirde başladı ama çözüm olamadı.
Brezilyalı ne yapsın? O da şaşırmıştır. Bir seviliyor, bir sevilmiyor. Sahada maç boyu yürüdüğüne göre bunları ve geleceğini düşündü herhalde! Aykut
Kocaman'ın jestine karşılık vermemesi de cabası.
Geçen sezon her şeye rağmen başarılı olan Fenerbahçe, istikrarını bu sezona taşıyamadı. O kadar sıkıntının içinde şampiyonluğu son maçta kaçıracaksın, ama rahat başladığın yeni sezonda bu defa kendi kendini bitireceksin. Sarı lacivertlilerin hatırlamak bile istemediği geçen sezon, hep dış güçler
hedef gösteriliyordu. Bunların iddiasına göre Fenerbahçe'yi parçalamak isteyenler harekete geçmişti. Peki şimdi ne oluyor diye sormaz mı insan?
Her gün başka bir kriz. Daha Alex çözülmeden,
Baroni sıraya girdi. Bunca olaydan sonra takımda barışı sağlayacaksın da sonra başarı gelecek. Zor dostum zor.
Şampiyonlar Ligi kuş olup uçup gitti. Sıra geldi
Avrupa Ligi'ne. Bari bundan sonra hesaplar kitaba uysun da en azından
taraftar rahatlasın.
Gelelim asıl konumuza.
Hollandalı
futbolcu Kuyt'a hayran olmamak mümkün değil. Bana göre Fenerbahçe'nin bu güne kadar yaptığı en doğru transferlerin başında geliyor. Sahada yaptıklarına şahit olduğumuz Kuyt'un antrenmanlarda da disiplininden övgüyle söz ediliyor. Demek ki Liverpool'da oynamak, Hollanda Milli Takımı forması giymek kolay iş değilmiş. Ama ne söyleyeyim, Kuyt'a biraz acıyorum. Geçen yıl atlatılan sıkıntıdan sonra Fenerbahçe bayramı yerine, kaosun içine düşmüş gibi.
Tribünde oturup Kuyt'un maharetlerini izlemesi gereken Fenerbahçe taraftarı Alex -
Aykut Kocaman kavgasıyla oyalanıyor. Spartak
Moskova ile oynanan rövanş maçından önce sahadaki oyunculara moral vermesi gereken taraftarların yedek kulübesinde oturan Alex'e moral vermeye çalıştıklarını izledik. Alex ve Aykut Kocaman'ın barışma törenine dönen maçta karlı çıkan Moskova takımı oldu. Alex kazanıldı ama Şampiyonlar Ligi elden gitti.
Fenerbahçe taraftarının Alex'e sevgisini anlıyorum ama Kuyt'u da
ihmal etmesinler. Hollandalı futbolcu her şeyin
yerli yerine oturduğu bir takımda çok iş yapar. Fenerbahçe tarihine adını da yazdırır.
Türkiye'ye gelen ve
yıldız geçinenleri çok gördük. Onların çoğundan daha kariyerli olan Kuyt'un daha 18 yaşındaymış gibi özveri ve alın terini sahaya yansıtmasını ayakta alkışlıyorum. Kaptanlığı da sonuna kadar hak ediyor tabi.
Mehmet
Şentürk
Samanyoluhaber.com