Ne acayip bir
futbolumuz var! Bir sorun biterken diğeri başlıyor. Şike depremiyle geçen bir yıllık süreç geride kaldı derken, yeni bir kaosun eşiğine gelmişiz haberimiz yok.
Fenerbahçe,
Galatasaray ve Trabzon
spor yöneticilerinin başlattığı demeç savaşı ortamı yine gerdi. Karşılıklı talihsiz açıklamalar bu işin yine mahkemede biteceğinin sinyali gibiydi ki, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın attığı geri adımlar imdada yetişti.
Fenerbahçe cephesinde Cumartesi günü Divan Kurulu'na seslenen Başkan Aziz Yıldırım'ın söyledikleri
havuzdan ayrılacakları şeklinde algılanmıştı. Sarı lacivertli kulüp yaptığı açıklamayla bunun böyle olmadığını duyurdu. Geri adım atıp, "kararı biz değil bizi kirli gören kulüpler versin" demeye getirdi. Bu açıklama "kimse havuzu terkedemez" diyen
Federasyon ve yayıncı kuruluşun içini rahatlattı.
Galatasaray da demeç savaşına hızlı girmişti. Hem de ne hızlı giriş. Yıldırım'ı tanımamaya kadar giden sözler olayı
sokak kavgası boyutuna taşıdı. Neyse ki sarı kırmızılı
yönetim yaptığı ikinci açıklamada geri adım attı da şimdilik
ateşkes sağlandı.
Ancak tüm bunlara rağmen yine de sevinemiyoruz. Futbolumuz hiç de iyi yerlere gitmiyor. İnsanın içinden durdurma tuşuna basıp bandı çook gerilere, centilmenliğin
egemen olduğu günlere sarası geliyor.
Bu aşamadan sonra
Trabzonspor'un da bu kavganın içinde olduğunu düşünürsek, kulüplerin başındakiler acaba bir daha nasıl birbirlerinin yüzüne bakacaklar. En önemlisi de söz konusu kulüplerin taraftarlarının içlerinde yeşertilen kin nasıl yatıştırılacak? Hadi diyelim havuz bozulmadı. Ya bozulan şeyler ne olacak? Böyle oynanacak futbol, televizyondan seyredilse ne olur seyredilmese ne olur! Ne seyredeceğimiz zaten belli. Birbirlerinin kafasını yaran, birbirlerine
döner bıçağı çeken taraftarlar. Korku ve aksiyon filmleri bunların yanında sınıfta kalır.
Şimdi gözler
Kulüpler Birliği toplantısına çevrildi. Orada havuz konusu tartışılıp karara bağlanacak. Galatasaray, Fenerbahce ve Trabzonspor gibi sadece bir spor kulübü olmayıp, en büyük
sivil toplum örgütlerinin yöneticileri umarız sorumluluklarının farkında olurlar. Sadece havuzu tatlıya bağlamakla yetinmesinler. Gerçek anlamda bu ülkenin sporunun nasıl kurtulacağı konusunda da kaygıları olsun!
Mehmet
Şentürk
Samanyoluhaber.com