Fenerbahçe üçüncü
sınıf Rum Kesimi temsilcisi
Limassol'u mağlup ederken,
Galatasaray da yine üçüncü sınıf Rumen ekibi
Cluj'u farklı geçti.
Darılmak, gücenmek yok, iki takımımızın da üç puan başarısı var ancak bu galibiyetler
futbolumuzun bir yerlere geldiğini kesinlikle göstermiyor. Üstelik Fenerbahçe 10 kişi kalan rakibi karşısında farka gidemezken, Galatasaray da yediği beraberlik golünden sonra işi neredeyse tehlikeye sokuyordu.
Karşımızdaki rakipler kim peki? Bugün ligimizdeki değil
dört büyükler herhangi bir
Anadolu takımımızın bile baş edebilecekleri
takımlar. Evet galip gelmek çok güzel, Galatasaray tekrar Şampiyonlar Ligi'ne tutunurken, Fenerbahçe de biraz daha durumunu sağlamlaştırdı. Ancak asıl sınav bundan sonra başlıyor. Galatasaray içeride Manchester, dışarıda ise Braga ile oynayacak. Gerçi Manchester işini bitirdi,
İngiliz ekibinin yedeklerle sahaya çıkması bekleniyor ancak yine de kolay maç olmayacak.
Fenerbahçe ise çok avantajlı gibi görünse de tam bir ateş hattında. Bundan sonraki maçlar iddiaları devam eden Moenchengladbach ve Marsilya ile.
Hal böyleyken iki takımımızın da aldığı galibiyetlere ben Türkiye'nin
Avrupa'daki puanı için seviniyorum. Aslına bakılırsa da iki takımımız da normal olanı yaptı. İmkansız gibi görünen Limassol'a veya Cluj'a mağlup olmalarıydı. Zaten bu takımları da yenemiyorsak Avrupa'ya çıkmayalım hiç...
Genel olarak iki takımımızın da oynadıkları futbol gelecek maçlar için çok da umut vermedi. Bu kapasitedeki ekiplere karşı bulunan gol pozisyonları, atılan goller çok fazla da değerlendirilmeye alınmamalı. İki takımımızın da rakiplerine verdikleri pozisyonlar, defansta yaptıkları hatalar daha önemli. Marsilya veya Manchester gibi takımlar o tür pozisyonları buldukları zaman cezayı acımadan keserler.
Burada anlatmaya çalıştığım şey galibiyetleri küçümsemek değil elbette. Ben yıllardır hastalığımız olan normal şeyleri gereğinden fazla abartmaya karşıyım. Sonra bedelini çok ağır ödüyoruz çünkü..
Mehmet
Şentürk
Samanyoluhaber.com