Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz
Yıldırım, kulübün resmi internet sitesinden şu açıklamaları yaptı:
"Bugün bir gazetede Sportif Direktör ve Teknik Sorumlumuz Sayın Aykut
Kocaman için "İşte Fenerbahçe başkanı olacak adam. Ben gidince bu kulübün başına onu geçireceğim." dediğim iddia edilmiştir.
Sayın Kocaman’ın katıldığı programı, özel işlerim dolayısıyla canlı izleyememiş olmamın yanı sıra haberin içeriğinde yer alan diğer iddiaların da doğru olmadığını, bu haber ile Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Değerli Genel
Kurul Üyelerine saygısızlık yapıldığını belirtmem gerekiyor.
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olmak, her Fenerbahçelinin hakkıdır. Ancak
başkanlık makamındaki ismi belirleyecek kişi, ben değil sadece "Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Genel Kurulu Üyeleridir."
Tamamen gerçek dışı olan bu haberleri yapanları kınıyorum. Saygılarımla."
Bu arada
Şekip Mosturoğlu, yine kulübün resmi internet sitesinde yaptığı açıklamada, bu yöndeki iddiaları şiddetle kınadığını belirterek, ''3 Temmuz 2011 sabahından bu yana her platformda kendi masumiyetimi ve diğer tüm arkadaşlarımızın masumiyetini aynı ölçüde savundum. Kulübümüze zarar verecek, camiamızı üzecek veya camiamızın başını öne eğecek bir
eylem ve tasarrufta bulunmadığımızı her vesile ile dile getirdim. Bundan sonrada dile getirmeye devam edeceğim. Dolayısıyla bu yöndeki söz konusu çirkin iddiaları şiddetle kınıyor, böyle bir şeyin olmadığını, asla da olamayacağını bir kez daha kamuoyu önünde açıklamak istiyorum'' şeklinde ifadeler kullandı.
Bir
hukukçu olarak yargı kararına saygılı olmakla birlikte, özel yetkili
mahkeme tarafından haklarında verilen hükmün aslında hukuken tartışılır olduğuna, verilen kararın doğru olmadığına ve maddi gerçeğe uygun bulunmadığına bir kez daha dikkat çekmek istediğini belirten Mosturoğlu şunları kaydetti: ''
Yargılama sürecinde kendi masumiyetimi nasıl hararetle inanarak savunduysam, tüm
dava arkadaşlarımın masumiyetini de aynı şekilde biliyor ve inanıyorum. Bu inanca sahip birinin, üstelik dosyadaki maddi gerçekler son derece açık bir şekilde masumiyetlerimizi gösterirken, kulübünü, başkanını ya da diğer
yönetici arkadaşlarını zor durumda bırakacak veya ortada zaten olmayan bir suçun parçasıymış gibi gösterecek bir yorum ve harekette bulunması beklenemez. Bu tarz bir beklenti yaratmak, kamuoyunda bu algıyı güçlendirecek yorumlarda bulunmak ancak 3 Temmuz sürecinde Fenerbahçe camiasına zarar vermek arzusunda olanların bunu başaramamalarının ardından sergiledikleri nafile ve çaresiz son çırpınışlarıdır.''
Başkan Yıldırım'ın, yetkisini ve gücünü kulübün
genel kurulundan ve tüzüğünden aldığını hatırlatan Fenerbahçeli yönetici, sözlerini şöyle tamamladı: ''Sayın Başkanımız, şahsım ile ilgili olarak da kulübümüzün menfaatine en doğru ve en uygun kararı alma ve tasarrufta bulunma konusunda mutlak bir biçimde güce ve yetkiye sahiptir. Tüm
spor camiası ve kamuoyu çok net bilmektedir ki, Sayın Başkanımızın kulübümüzün menfaatine olacak bir kararı alırken herhangi bir korkusu, kaygısı ya da gizli bir gündeminin olması mümkün değildir. Bu vesileyle, kamuoyunu yanıltmaya yönelik şahsım ile ilgili çıkan tüm bu haberlere kesinlikle itibar edilmemesini bir kez daha önemle rica ederim.''