A Milli Takım
futbolcuları
2014 Dünya Kupası elemeleri için Avusturya'da
kamp yapıyor,
gazeteciler de onları takip ediyor.
Gazetecinin görevi okuyucularına haber vermek. Kendisinin görüntülenmesini istemeyen
Volkan Demirel, bir gazeteciyle tartışıyor. Yer özel mekan ya da
futbolcunun evi değil, bildiğimiz dağın başı. Umuma açık bir yer. Turistik bir
bölge.
Gazeteciler de haliyle milli
takımı takip ediyor. Ne var bunda Volkan?
Öğrendiğimize göre Volkan'ın ağzından çıkan kelimeler de çok yakışıksız.
Fenerbahçe'de ve Milli Takım'da görevini layıkıyla yerine getiren, gençlere örnek olması gereken Volkan, bu hareketleri yapmamalıydı.
Samanyolu Haber Televizyonu da
A Milli Futbol Takımı'nı Avusturya'da adım adım takip ediyor. Oradaki arkadaşımızın ilettiğine göre de Volkan'a özür diletmek yerine gazete ve televizyonlardan görüntülerin silinmesi istenmiş. Volkan hareketinin nedeni olarak foto muhabirinin bakışından rahatsız olduğunu göstermiş. Görüntüler yayınlanmasın diye oradaki basın mensuplarına ciddi baskılar yapılmış,
Biliyoruz
futbolcular çok sıkıntılı dönemden geçtiler. Bir de üstüne üstlük tatile çıkacakları sırada ailelerinden ayrı kaldılar. Bu psikoloji Volkan'ın durumunu etkilemiş olabilir ancak yine de mazeret olamaz.
Spor gazetecilerinin hakkını savunmak için kurulan Spor Yazarları Derneği konuyla ilgili sert bir
bildiri yayınladı. "Herkes haddini bilecek" dedi ancak, hiçbir yaptırımı olmayan kuruluşun elinden gelen sadece bu kadar.
Asıl görev öncelikle Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı'ya düşüyor. Orada yapılan kampın amacı sadece maç ve
antrenman yapıp Dünya Kupası'na hazırlanmak olmamalı bence. Yaklaşık 10 gün sonra bitecek olan kamptan sonra zaten yalnız başlarına kalacak futbolcuların ruh ve sinir sağlıklarını da iyileştirmek, rahatlatmak asıl
hedef olmalı.
Volkan'ın görevini yapan gazeteciyle yok yere
tartışması kampın bu açıdan çok da işe yaramadığını gösteriyor. Abdullah hocadan istenilen bu olayı orada tatlıya bağlaması.
Türkiye'de belki de dünyada sürekli olarak futbolcuyu haklı gösteren anlayış da artık değişmeli. Bir
teknik direktörümüz zamanında marifetmiş gibi ağzından kaçırmıştı, "basın istedi diye futbolcuma ceza vermem" diye.
Buna benzer, "gazeteciler de çekmeseydi, gazeteciler de yazmasaydı" gibi söylemler tamamen anlamsız söylemler. Aynı insanlar işlerine gelince basını kendilerine basamak olarak kullanmaktan da çekinmiyor nedense.
Galip geldiğin zaman boy boy pozlar ver; başarısız olduğun zaman gazeteci dövüp sırtını dön, geleneği artık sona ermeli.
Mehmet
Şentürk
Samanyoluhaber.com