Burada
futbol, kaleye yönelik oynanıyor ve
futbolcular bireysel yetenekleri ile oynuyorlar. Bu nedenle
Türkiye ligini
İngiltere ligine benzetiyorum'' dedi.
Bursaspor Taraftarlar Derneğince yayımlanan ''Taraftarın Sesi'' dergisine açıklamalarda bulunan N'Diaye, küçüklüğünden beri futbol oynamayı çok sevdiğini söyledi.
Fransa'da mahalle
takımında futbola başladığını dile getiren
Fransız oyuncu, ''İlk başta forvet mevkisinde oynuyordum. Patrick Kluivert ve Brezilyalı Ronaldo'yu kendime örnek alıyordum. Şu anki mevkime geçince Patrick Vieira'yı örnek aldım. Dört
sezon oynadığım US Vandoeuvre takımından Nancy'e
transfer oldum'' diye konuştu.
Geçen sezonun sonlarına doğru
Bursaspor'un kendisiyle ilgilendiğini duyduğunu dile getiren başarılı oyuncu, şunları aktardı:
''Ersel Hoca hem beni, hem de Basser'i izlemeye geldi. Sezon bitince tatile gittim. Menajerim Bursaspor'un bana ciddi bir transfer teklifinde bulunduğunu söyledi. Kulübümle görüşülmesi gerektiğini söyledim. Benim için önemli bir transfer olacaktı. Nancy ilk başta beni vermek istemiyordu ancak, Bursaspor maddi manevi çok isteyince transferim gerçekleşti.''
-''
Ezan sesini duymak çok güzel''-
İmza atmadan önce Bursaspor'u araştırdığını ileten N'Diaye, şöyle devam etti:
''İnternetten tesisleri, stadyumu, taraftarları araştırdım. Bursa kenti hakkında bilgi sahibi oldum. Fransa'da, Türkiye'de sadece
İstanbul takımlarının iyi tesisleri olduğu kanısı vardı. Ancak Bursaspor gerçekten büyük bir kulüp. Tesisler, stadyumu, taraftarı, kentiyle çok iyi bir
tercih yaptığımı düşünüyorum.
Müslüman bir insanım. Her tarafta camilerin olması çok hoşuma gitti. Ezan sesini duymak güzel. Fransa'da Müslümanlar için böyle büyük camiler yok. İnsanları samimiyeti, konukseverliği çok güzel. Bursa'da beklediğimden fazlasını buldum.''
Genç oyuncu, Fransa'da taktiksel bir oyun anlayışının olduğunu belirterek, ''Fransa'da gol atmak çok zor. Ayrıca çok daha fazla pas yapılarak oyun kuruluyor. Türkiye'de futbol Fransa'ya göre daha sert oynanıyor. Burada futbol kaleye yönelik oynanıyor ve futbolcular bireysel yetenekleri ile oynuyorlar. Bu nedenle Türkiye Süper Ligi'ni İngiltere
Premier Ligi'ne benzetiyorum'' ifadesini kullandı.
-''Agresif oynamayı seviyorum''-
Her geçen gün per
formansını artırmak için çalıştığını aktaran oyuncu, şöyle konuştu:
''Takım olarak iyi şeyler yapınca benim de performansım artıyor. Agresif oynamayı seviyorum. Güçlü fiziğimin benim için avantaj olduğunu düşünüyorum. Kariyerimin başındayım. Kaleye direkt oynamayı seviyorum. Bu nedenle orta sahada tehlikeli olabilecek pozisyonlarda basit oynama yerine, çalım atmaya kalkıyorum. Riskli yerlerde daha dikkatli olmam lazım. Bu yönümü geliştirmem lazım. Adem ile iyi bir ikili olduk. İyi anlaşıyoruz.''
Teknik Direktör
Ertuğrul Sağlam'ın, oyuncu grubunu çok iyi tanıdığını dile getiren N'Diaye, ''
Aktif futbolu yakın bir zamanda bıraktığı için futbolcuların ne istediğini çok iyi biliyor. Bu da hem bizim için, hem de kendisi için avantaj. Bursaspor ile 3 yıllık anlaşmam var. Bu sezon için elimden gelenin en iyisini yapıp, takıma katkı sağlamak istiyorum. İlerisi için çok fazla bir düşüncem yok. Bursaspor'da uzun yıllar forma giymek ve Şampiyonlar Ligi'nde oynamak istiyorum'' diye konuştu.