Emre Belözoğlu'ndan çarpıcı açıklama:
"Benim adıma çok zordu. Mutluyum, ancak Fenerbahçe’ye ilk geldiğimde hayalim Fenerbahçe forması ile futbolu bırakmaktı. Daha futbol oynayacağımı düşünüyorum, belki bu hayalim gerçek olur. Açıkçası 4-5 ay öncesine kadar Fenerbahçe’den ayrılmak gibi bir niyetim yoktu. Şartlar bunu gerektirdi. Kararımdan dolayı mutluyum. Her iki taraf içinde böylesi daha doğru oldu diye düşünüyorum."
Atletico Madrid'e
transfer olan Emre Belözoğlu, Madrid'te soruları cevapladı...
Üst düzey futbol oynanan İngiltere’den Türkiye’ye döndün şimdi de futbolun zirvesindeki İspanya’ya gidiyorsun neler hissediyorsun?
Tabiî ki son dönemde dünyanın en kaliteli ligi
İspanya Ligi. En kaliteli
futbolculara baktığımızda genelde tercihlerini buradan yana kullanıyorlar. Son 3 büyük turnuvanın şampiyonu İspanya ve böyle baktığınızda da çok zorlu bir lig. Çok kaliteli ve üst düzey oyuncuların olduğu bir lig.
Atletico Madrid de İspanya’nın en köklü kulüplerinden biri. Onlar da beni uzun süredir istiyorlardı. Biz de gösterilen ilgiyi boşa çıkarmamak adına iyi çalışacağız. Tabiî ki kolay bir karar değildi, ama böylesine büyük bir
takımın kariyerim için muhteşem olacağını düşünüyorum. Başarılı da olursam her şey benim adıma çok güzel olur diye düşünüyorum.
Önümüzdeki sezon için hedefin ne?
Barcelona ve
Real Madrid gerçekleri varken
şampiyonluk uzak görünüyor, ancak futbolda her şey olabilir.
A.Madrid hedefi her zaman ilk 4 şampiyonluğu kovalayıp en kötü ihtimalle
Şampiyonlar Ligi’ne gidebilmek. İspanya Ligi gerçekten kalbur üstü bir lig. Geçen yılın da özgüveni var takımda. Yöneticiler ve
Arda ile konuştuğumda takımın öz güveninin tam olduğunu anladım. Lige iyi bir başlangıç yapıp akabinde de
Chelsea ile Süper Kupa’da karşılaşacağız. Gerçi tecrübem var, ama bu da farklı bir tecrübe olacak benim için. Burada hedef her zaman Şampiyonlar Ligi ben de bu hedef doğrultusunda elimden geldiğince takımıma
hizmet edeceğim.
Fenerbahçe’de yıpratıcı bir sezonu geride bıraktın şu an motivasyonun nasıl?
Kendimi çok iyi hissediyorum. Fenerbahçe forması çok kolay bir forma değil, ağırlığı çok olan bir forma. Benim gibi her zaman üst dizey oynamış futbolcular için bile kolay değil. Türkiye Ligi çok zor bir lig, İspanya, İngiltere ligi gibi olmasa da içinde çok karmaşıklıklar bulunduran ve çok sert bir lig bizim ligimiz. Ben de elimden geldiğince 4 yıl hizmet ettiğimi düşünüyorum. Özellikle Fenerbahçe taraftarının bana göserdiği ilgi de bunu gösteriyor. Ailem ve kendim adına doğru kararı verdiğime inanıyorum. Çok zorlu bir sezonu geride bıraktık. Benim adıma çok zordu. Mutluyum, ancak Fenerbahçe’ye ilk geldiğimde hayalim Fenerbahçe forması ile futbolu bırakmaktı. Daha futbol oynayacağımı düşünüyorum, belki bu hayalim gerçek olur. Açıkçası 4-5 ay öncesine kadar Fenerbahçe’den ayrılmak gibi bir niyetim yoktu. Şartlar bunu gerektirdi. Kararımdan dolayı mutluyum. Her iki taraf içinde böylesi daha doğru oldu diye düşünüyorum.
Fenerbahçe taraftarı gidişine çok üzüldü, ancak bir bildiği vardır diye yorumlandı.
Bir bildiğimiz falan yok. Profesyonel hayatta bunlar olabiliyor. Sonuçta Fenerbahçe çok büyük bir camia böylesine büyük takımlarda oynamak gerçekten kolay değil. Bir de ben olaylarda merkez adam olarak gösteriliyorum
ülkemizde. Böyle olunca da tabi kulüpleri yöneten insanlar karar verirken sadece saha içinde değil, saha dışındaki olayları da göz önünde bulundurup karar veriyorlar. Olayın profesyonel boyutunda olduğum için her şeyin hayırlısı olmasını istedim. Kimseyle bir sıkıntım yok.
Kulüp tarafından da gerekli şeyler açıklandı zaten. Şu an için düşündüğüm şey burada ne kadar ülke futbol ederim. Onun dışında geçmişte neler yaşadığımın pek bir önemi yok. Benim için önemli olan yaptığım iyi şeylerin konuşulması ki öyle oldu. Bu yüzden özellikle Fenerbahçe taraftarına çok teşekkür ederim. Profesyonel hayatı 21 yaşında ilk
yurt dışına çıktığımda öğrenmiştim. Hayatın içinde olan şeyler bunlar; değişim ve
ayrılık mutlaka bunlarla karşılaşıyorsunuz. Hayatta olması gereken bu.
Aziz Yıldırım transfer sürecine dahil olsaydı sonuç değişir miydi?
Böyle düşünmüyorum, açıkçası biz futbolcular olarak ne kadar haksızlığa uğradık. Başkanımız
Aziz Yıldırım da çok zor şartlarda hayatını devam ettirdi.
Sağlık problemleri de vardı. Ben Aziz Yıldırım’ın kulüple olan olaylara müdahil olduğunu düşünmüyorum. Kendi adıma verilen bir karar varsa. Onlar için çok daha önemli olan şey özgürlüklerine kavuşmalarıydı. Bugün çıkan kararla da bu gerçekleşti. İnşallah bu süreç onlar için bu şekilde devam eder ve tamamen serbest ve özgür olurlar. Benim hala başkanımıza ve ağabeylerime inancım devam ediyor. Hayatım boyunca onlarla abi kardeş ilişkim olacaktır. Başkanımız her zaman Fenerbahçe’nin çıkarlarını düşünmüştür. Benim kalmam Fenerbahçe’nin yararına olsaydı başkanım bu kararı verirdi. Demek ki, böylesinin daha kolay, hayırlı olacağına karar vermişler. Ben de son 3 aydır böyle düşünüyorum. İnşallah herkes için en iyisi bu olmuştur.
Aziz Yıldırım’a veda ettin, neler yaşandı o esnada?
Ben Fenerbahçe’ye geldiğimde zor olacağını biliyordum, ama en büyük desteği başkanımızdan gördüm. O yüzden helalleşmek istedim. Hiçbir zaman insanlar ile sıkıntılı ayrılıklar yaşamadım. Bunun böyle olması gerekiyordu ve helalleşmek için yanına gittim. Kendisini çok iyi gördüğümü ilettim başkanımıza. O da sağ olsun çok ilgi gösterdi. Biraz da aramızda kalması gereken konuşmalar oldu. Diğer yargılanan ağabeylerim ile de görüştüm. Güzel bir ortamdı ve iyi dileklerimi kendilerine ilettim. Tahliye edileceklerine de inancım tamdı ve bu da gerçekleşti.
Camiamız ve başkanımız adına çok mutluyum.
Arda’nın Atletico Madrid’de oynaması senin için bir avantaj olacak mı?
Burayı bilen birinin benimle beraber olması tabiî ki avantaj olacak. Benim yurt dışı tecrübem var ama her ülke kendi içinde ayrı özellikler barındırıyor. Daha önce Nihat, Nuri, Arda, Mehmet
Topal ve
Hamit ile konuştum. Onlardan çok güzel şeyler duydum.
Avrupa da yaşamanın özel hayata olumlu etkilerini görmüş biri olarak nasıl bir ortam ile karşılaşacağımı biliyorum. Futbol olarak İspanya takımlarına karşı çok fazla maç oynadık, ama lig biraz daha farklı. Başta Arda olmak üzere herkes çok güzel şeyler söylediler. Arda benim kardeşim gibi, çok
küçük yaşlarda
Galatasaray alt yapısından tanıdığım bir kardeşim. Burada ülke futbolunu çok iyi temsil etti. Bu yıl da beraber, geçen yıl güzel geçen sezonu devam ettirmek istiyoruz.
Euro 2012’de İspanya’nın şampiyonluğunu nasıl değerlendiriyorsun?
10 yaşından beri futbolun içindeyim. Profesyonel olarak da 16 yaşından beri oyunun içindeyim. İspanya futbolunun 5-6 yılda yakaladığı periyotu şans olarak görmüyorum. Alt yapıya çok ciddi yatırımlar yapıp oyuncularını eğittiler. Ve sonucunda ortaya muhteşem bir takım çıktı. İspanya Milli Takımı’nın tüm oyuncuları mükemmel oyuncular. 3 büyük turnuvayı art arda kazanmak dünyada bir ilk ve bunlar kesinlikle tesadüf değil. Bu insanlar çalışıyor, hizmet ediyor ve onlara eğitim veren çok ciddi bir
ekip var. Bunlar birikim ile olan şeyler. Bütün maçlarını takip ettim. Tüm maçları göz kamaştırıcıydı hepsini
tebrik ediyorum.