KUPA KAVGASINDA DA CİMBOM GALİP...
Kadıköy'de maç bitti. Bir
kavga bir
gürültü. Sahadaki ve Kadıköy'ün caddelerindeki savaş görüntülerinden bahsetmiyorum. Onlara zaten alıştık. Her zaman olan şeyler. Holiganlar bozuyor, yeniden yapılanların parası vadandaşın cebinden çıkıyor. Sizin, benim yani.
Bu kavga başka kavga. "Kupa kavgası." Maç 21.00 sıralarında bitmiş saatler gece yarısını gösteriyor
Saraçoğlu koridorlarında bir
kupa kavgasıdır gidiyor.
Galatasaray ben kupamı isterim derken,
Federasyon'un aklına parlak bir fikir geliyor. "Sahada karışıklık var, soyunma odasında kupanızı verelim" diyorlar. Galatasaray'ın da inadı inat, "olsun biz sabaha kadar bekleriz ama kupamızı sahada alacağız." Bu arada sahanın ışıkları kapatılmış, ortalık zifiri karanlık.
Fenerbahçe de işi inada bindirmiş, "kardeşim kupanızı burada verdirmem" demek istiyor. Büyükler koridorlarda kavga ederken Türkiye'de hep şikayet edilir ya, olayı devlet çözüyor. Herşeyi devletten bekleyen zihniyet burada da devreye giriyor anlayacağınız.
Ve
e devlet işbaşında. İşleri zaten başından aşkın olan
Başbakanımız Recep
Tayyip Erdoğan,
tebrik etmek için Galatasaray yönetimini ve Fatih Terim'i aramış bulunuyor ki, belkide aradığına bin pişman oluyor. O da ne? "Başbakanım kupamızı vermiyorlar lütfen devreye girin" sözleriyle karşılaşıyor. Neyseki geçmişte
forma giymiş, futboldan da anlayan Başbakanımız var. Bunu duyan Erdoğan "karanlık maranlık anlamam, kupayı hemen verin, bu işi de bitirin" diyor.
Devletin araya girmesiyle kavgayı kesen futbolun büyükleri öpüşüp barışıyor ve göz gözü görmese de kupa Saraçoğlu'nun çimleri üzerinde veriliyor. Bu sırada kupayı kim verdi? Kime verdi? Kim nasıl aldı? Bilen yok tabi. O karanlıkta birisi kupayı araya girip yürütse kimsenin haberi olmayacak. Al sana bir fiyasko daha.
Sözün özü dün
akşam futbolumuzdaki tuhaflıklara bir yenisi daha eklendi. Başbakan Tayyip Erdoğan devreye girmeseydi iş karakolda biterdi gibi geliyor bana. Dünyaya zaten yeterince rezil oduk. Bu da üzerine tuz biber ekecekti.
Şampiyon Galatasaray kupasını Saraçoğlu'nda aldı herkes rahat etti de, bundan sonrasını
hesap eden var mı acaba? Oysa çok hızlı davranılıp maç biter bitmez bu iş halledilebilirdi. Hazır polis de güvenlik önlemlerini almışken şipşak herşey yolunda giderdi. Takımları soyunma odasına sokup sahanın karışmasını beklemek niye sayın Federasyon?
Şimdi ne oldu? Gelecekteki olayların temeli atıldı. Kupamızı illa Kadıköy'de alacağız diye bağırtılmak zorunda kalan Galatasaray'ın haykırışı, Fenerbahçeliler tarafından farklı biçimde algılandı.
Bunun rövanşı da başka yerde alınırsa hiç kimse şaşırmasın. İşi yine bu noktalara getiren futbolun büyükleri pirincin taşını ayıklasınlar şimdi. Benden söylemesi. Çözmesi ......
Mehmet
Şentürk
Samanyoluhaber.com