Beşiktaş Başkanı
Yıldırım Demirören, Lig TV'de yayınlanan Futbol Gündemi programında önemli açıklamalarda bulundu.
Yıldırım Demirören, TFF'nin
şike soruşturmasında kararın
sezon sonuna bırakmaması gerektiğini; aksi takdirde baskıyı kaldıramayacağını dile getirdi.
Şike ispatlanırsa TFF ne yapacak?
"'Kaos öncesi sessizlik var' diyorsam, hissettiğim için diyorum. İddianame ile ilgili kısıtlama kalkarsa, ortaya çıkan somut deliler için bunu dile getirdim. TFF,
Mayıs sonuna kadar açıklayacağım diyor. Takımlar o arada bu baskıyla nasıl oynar. Şike soruşturması kapsamındaki
takımlarla oynamak istemeyebilir, diğer kulüpler. İddianamede geçen
takımlardan biri
şampiyon olursa TFF ne karar verecek? Şikesi ispatlanırsa TFF ne yapacak? Şampiyonluk
tescil edilemeyecek ve yeni bir
kaos baş gösterecek."
"Bir takımın adı bu kadar şike
iddianamesinde geçiyorsa, ben bu takımla nasıl oynarım diye düşünüyorum.
Aziz Yıldırım'ın
Kulüpler Birliği başkanlığından istifası sonrası, ortadaki koasu sonlandırmak için başkan seçildim."
"Kaos öncesi sessizlik var' diyorsam, hissettiğim için diyorum. İddianame ile ilgili kısıtlama kalkarsa, ortaya çıkan somut deliler için bunu dile getirdim. TFF, Mayıs sonuna kadar açıklayacağım diyor. Takımlar o arada bu baskıyla nasıl oynar. Şike soruşturması kapsamındaki takımlarla oynamak istemeyebilir, diğer kulüpler. İddianamede geçen takımlardan biri şampiyon olursa TFF ne karar verecek? Şikesi ispatlanırsa TFF ne yapacak? Şampiyonluk tescil edilemeyecek ve yeni bir kaos baş gösterecek" dedi.
"Sporda
Şiddet Yasası'nın boyutlarını 3 Temmuz'a kadar bilmiyorduk"
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören,
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un boyutlarını, çıkması için büyük çaba harcamalarına karşın kulüp başkanları olarak maalesef 3 Temmuz'a kadar bilmediklerini söyledi.
Yasanın hazırlanışı esnasında
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı olan
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile sarı-lacivertli
yönetici Şekip Mosturoğlu'na
yetki verdiklerini kaydeden Demirören, şunları söyledi:
"Ekibi onlar kurdular. Kanun hazırlanırken,
taraftar kavgaları,
küfür gibi konuların düzene girmesini istiyorduk. Bu
kanun için gittik Sayın
Başbakan dahil, 'Lütfen çıkartın' diye zorladık. Hatta kabul etmediler. 'Seçimden sonraya kalsın' dediler. Daha sonra
Bursaspor-Beşiktaş maçı öncesi olaylar çıkınca, bir anda süreç hızlandı ve
Meclis kapanmadan birkaç gün önce
yasalaştı. Hep beraber de bayram ettik. Yasanın boyutlarını maalesef 3 Temmuz'a kadar hiçbirimiz bilmiyorduk. Kendisini ziyaret ettiğimde Aziz Yıldırım, 'Ben de bilmiyordum' dedi. Oldukça ağır maddelerle çıktı."
Yasada yapılmasını istedikleri değişikliklerin, kimsenin affettirilmesi anlamına gelmediğini vurgulayan Demirören, özellikle 18-20 yıl
hapis gibi cezaların ağır olmasından yakınırken, şunları söyledi:
"Böyle bir olayı gaspla, tecavüzle, adam öldürmeyle kıyasladığınızda, cezalar çok ağır. Adana'da Beşiktaş formalı biri maça gid
erken olay çıkarsa, bundan kulüp yöneticisine ve başkanına ceza geliyor. Hatta hapse bile girilebiliyor. Bu konularda düzeltme istedik. Son taslağa gönderdik. İnşallah uygun bulunur. Bunun siyasi bir malzeme olarak kullanılmamasını istiyoruz. Çünkü toplumsal bir olay. Futbol devam ediyor. Bir an evvel o maddelerin değişimine partilerimiz olumlu yaklaştılar ve haber bekliyoruz. Değişikliklerin tahminimizden hızlı gerçekleşeceğine inanıyorum."
"Futbolu çok büyük bir kaos bekliyor"
Yıldırım Demirören,
futboldaki şike ve
teşvik iddialarına yönelik soruşturmayla ilgili iddianamenin bu ay sonunda açıklanmasını beklediklerini aktarırken, TFF'nin karar için, daha önce açıkladığı gibi sezon sonunu bekleyemeyebileceğini savundu.
"TFF'nin
disiplin talimatına ve Etik
Kurul raporuna göre karar vermesi gereken sürenin geldiğine dikkati çeken başkan Demirören, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ay sonunda iddianame çıktığında, içeriğinde kesin deliller de olacaktır. Futbolu çok büyük bir kaos bekliyor. Bunu
Türkiye Futbol
Federasyonu Başkanıyla da paylaştım. Eğer kararlarını açıklamazlarsa, sezon sonuna bırakırlarsa, iddianame çıktıktan sonra kimse karar için sezon sonunu bekleyemez. Bu baskıya dayanılamaz da. Her gün, kalan 7 ay bu baskıya kimse dayanamaz. Ne karar çıkarsa çıksın tartışması 3 gün sürer. İddianame açıklandığında 3 Temmuz'dan daha kötü bir kaos futbolu bekliyor. TFF, Etik Kurul raporuna göre kararını açıklarsa, bu kararı 3 gün tartışılır ama 7 ay iddianamenin tartışılması hepimize çok büyük zarar verir. TFF Başkanımız iyi niyetiyle sezon sonu karar vereceklerini duyurdu ama önümüzde 7 ay gibi bir süre kalıyor. Her gün bu iddianame
gündemde olduğu, tartışıldığı
vakit, adı geçen takımlarla diğer takımlar maç yapmak dahi istemeyebilirler. TFF erken karar vermek zorunda kalabilir. Adı iddianamede geçen takımlardan biri şampiyon olursa ve federasyon daha sonra bu takımı düşürürse ne olacak? Kimse kabul etmez. Etik Kurul raporu verildi. Aksi halde yeni bir kaos daha gelir. Ayrıca, kaos geliyor fikri sadece bana ait değil. Diğer kulüp başkanlarıyla yaptığımız görüşmelerin ortak fikridir bu."
"Fenerbahçe'yi takdirle izliyoruz"
Yıldırım Demirören, şike ve teşvik iddialarıyla ilgili soruşturmada en büyük sıkıntı yaşayan kulüp olan Fenerbahçe'nin camia olarak ortaya koyduğu kenetlenmeye değinerek, "Fenerbahçe'yi takdirle izliyoruz" dedi.
Kendilerinde de aynısının olması fikrinin içlerinden geçtiğini anlatan başkan Demirören, "Fenerbahçe çok güzel bir camia örneği veriyor. Bizim de tartıştığımız konu, bu süreç çok hassas. Fırtına öncesi çok büyük bir sessizlik yaşıyoruz şu aralar" ifadelerini kullandı.
Yaşanan süreçte Türk futbolunun değer kaybı yaşadığını ve bu nedenle kulüpler olarak olumsuz her türlü yorumdan kaçınmaya çalıştıklarını dile getiren Yıldırım Demirören, "O kadar hassas bir süreç ki, çok kırılgan. 15 günde bir,
hakem hatalarını TFF ile kulüpler kendi içimizde konuşacağız. Şu an hakemlerimiz formsuz, bu bir gerçek ama aynı hakemlerimizle devam edeceğiz. Futbolumuz değer kaybediyor. Bir başı boşluk var gibi" diye konuştu.
"Ne yapıldıysa hukukta çıkar"
Cezalar affedilsin diye uğraşmadıklarını belirten başkan Demirören, Fenerbahçe ile Aziz Yıldırım'ı kurtarmaya çalıştığı yönünde yorumlar olduğunun aktarılması üzerine de şu ifadeleri kullandı:
"Bir kulüp başkanı olarak benden başka onunla mücadele eden var mıydı? Kulüpler Birliği toplantısına bile katılmıyorduk. Ne yapıldıysa hukukta çıkar, yapan cezasını çeker. Fenerbahçe büyük bir camia ve büyük bir
marka. Bu markayı nasıl koruyabiliriz, benim tüm mücadelem Fenerbahçe markasının değerini korumak için. Futbol olarak baktım, taraftar olarak bakmadım. Sadece bir markanın korunmasıdır benim mücadelem. Biri çıksın, affolsun diye uğraşmıyorum."
"Sporda Şiddet Yasası çıkarken detaylı incelemeler yapmadık. Yasa için
revizyon çalışmaları devam ediyor. TFF'nin, Etik Kurulu'nun raporuna göre karar verme zamanı geldi."
"15 günde bir hakem hatalarını kendi aramızda konuşacaktık. İnsanlar hata yapar, hakemlerim formsuz ama bunları biz idare edeceğiz. Hatta iki takım yöneticilerini bir araya getirip konuyu çözecektik. Biz başkanlar olarak futbolu yıpratacak açıklama yapmıyoruz."
Görüntüleri kanallara verin
"Türk futbolunun ekonomisi
Digitürk'tür. Lig TV'nin görüntüleri diğer kanallara vermesi gerekiyor. Görüntüler üzerine yorum yapsınlar. Sadece karşılıklı konuşmayla gündem daha da karışıyor. İki sene sonra
ihale 200 milyon
Dolar'a giderse o zaman ne yaparız? Sizin buna ön ayak olmanız lazım. "
Konu üzerine
Şansal Büyüka, "Bu bizimle ilgili değil. Özetlerin yayın hakkı TRT'de. Bize dakikasına 100 bin Dolar verseniz bile, böyle bir hakkımız yok. Bu talepleri TFF'nin çevresinde hepimiz oturup tartışalım. En fazla sıkıntıyı Digitürk çekiyor." dedi.