Yıldırım, şampiyonluğu kaybetmelerinin şokunu üzerlerinden attıklarını belirterek, hafta sonunda yapılacak Mali Genel Kurul toplantısından sonra takımla ilgili çalışmalara başlayacaklarını söyledi. Yıldırım, Lig TV'de yayınlanan röportajında, teknik direktör Christoph Daum ile yolları ayırma ya da ayırmama konusunda bir çalışma yapmadıklarını ifade ederek, "Hafta sonu Mali Kongre var, ondan sonra bu çalışmalara başlayacağız. Şu anda dinleniyoruz. Yaşadığımız üzüntünün üstünden zaman geçmesini bekliyoruz. Bu şoku atlattık, atlamasak bugün burada olmayız. Bizler dirayetli insanlarız, her şeyden önce yönetim olarak ve ben şahsım, dirayetliyiz, lider vasıflı insanlarız. Bunları çabuk atlatırız, önemli olan kaybetmek değil, yeniden kazanabilmek. Yeniden kazanmak için yola çıktık" diye konuştu. Güiza konusunda da açıklamalarda bulunan Aziz Yıldırım, "Bu konuda taraftarın ya da benim isteyip istememem önemli değil. Mantıklı olarak oturup karar vermemez gereken şeyler. Hem maddi, hem de manevi anlamda ne gerekiyorsa onu yapacağız" dedi. "TRİBÜNDEN İNİP GOL MÜ ATACAKTIM" Yıldırım, "Taraftar gelecek sezon iyi takım bekliyor" denilmesi üzerine, "Fenerbahçe takımı, iyi takım değil mi? Pazar günü biz yenseydik, Fenerbahçe bugün iyi takım mı, kötü takım mı olacaktı?" diye sordu. Fenerbahçe'de görev aldığı 12 yılda hep iyi takım kurma amacını taşıdığını vurgulayan Aziz Yıldırım, şunları kaydetti: "Ben ve benden önceki yönetim ya da başkanlar hiç bir zaman kötü takım yapma amacıyla sezona başlamamıştır. Biz de gereken neyse yaparız, ama bizim takımımız iyi takım. Son maçta 15 pozisyon var. Fenerbahçe sezon boyunca son maçta oynadığı gibi oynadı mı, hayır. Kimseye kızabiliyor muyuz, hayır. O akşam biz, ikinci golü bulup galip gelseydik, bugün medyanın ya da insanların bize bakışı böyle mi olacaktı? Biz göklerdeydik. Ben tribünden inip topu elimle içeri mi atacaktım, yönetici ayağıyla içeri mi atacaktı. Herkesin bakış açısının değişmesi lazım. Başarı nedir? 34 haftanın sonunda, son saniyede kaybetmek, başarı mıdır, başarısızlık mıdır? Bence başarıdır. Başarıda sadece bir tek futbol takımının gelip sonunda kaybetmesi mi faktör. İki final oynadık." "HESABIMIZI BEŞİKTAŞ VE GALATASARAY'I GEÇMENİN ÜZERİNE YAPTIK" Yıldırım, sezon öncesinde Beşiktaş ve Galatasaray'ı geçmenin hesaplarını yaptıklarını ve bunu da başardıklarını, ancak Bursaspor'u hesap etmediklerini söyledi. Beşiktaş ve Galatasaray'ı 10 puan geçtiklerine dikkati çeken Aziz Yıldırım, "Hedefi koyarken, şampiyon olacağız derken, neye göre bunu koyduk; Beşiktaş ve Galatasaray'a göre söyledik ve ikisiyle de aramızda 10 puan fark var. Biz Bursaspor'u hesap etmedik ki... Bizim hesabımız Beşiktaş ve Galatasaray'dı. Ama kimse bunu dile getirmiyor" dedi. Aziz Yıldırım, başarısızlığın kime maledileceği konusunda da açıklamalarda bulunarak, "Burada bir başarı varsa, benim, yönetimin, teknik heyetin, oyuncunun, emeği geçen herkesin. Bir kişinin başarısı olmaz. Başarısızlık varsa, başkan olarak sorumlu benim. Bundan kaçacak halimiz yok. Bir kişinin başarısızlığı ya da başarısızlığı söylenemez. O toplardan biri gol olsaydı kimin başarısıydı, hepimizin başarısıydı. Ama başkan olarak sorumluluk benim" ifadelerini kullandı. "KİMSEYİ KÜÇÜMSEMEK İÇİN SÖYLEMEDİM" "Tek büyük Fenerbahçe" sözünden dönmeyeceğini de vurgulayan Aziz Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün 9 branş 60 küsur takım mücadele ediyor, hepsinde şampiyonluğa oynuyoruz. Bugün basketbolda final oynuyoruz, bütün diğer takımlar Efes Pilsen'i tutuyor. Voleybolda, Ziraat Bankası'nı tutuyorlar. O zaman tek büyük var... Herkesle mücadele ediyoruz. Yeniden söylüyorum, tek büyük Fenerbahçe. Şampiyon oluruz ya da olmayız o ayrı konu. Bu mücadeleyi gösteriyorum. Kimseyi küçümsemek ya da herhangi bir amaçla bu sözü söylemedim." Yıldırım, Melih Gökçek'in kendisiyle ilgili açıklamalarına Mali Kongreden sonra yanıt vereceğini dile getirirken, Rüştü ile konuştuklarının doğru olduğunu, bu açıklamaları yapacağını tecrübeli kaleciye daha önceden bildirdiğini de sözlerine ekledi.