Sabahın ilk saatlerinde başladım aramaya. Öğlene kadar cep telefonumla adeta savaştım. Defalarca çaldı... Ama Volkan’dan tık yok. Sanki ikimizde inatlaşıyorduk. Ben çaldırıyorum, o açmıyor. Oysa, aramızdaki diyalog öyle böyle değil... Her neyse, öğle üzeri bir kez daha denedim. Gelen ses, yorgun ve kısıktı. Belli ki, uykusuz bir gece geçirmişti. Düşündüğüm gibiydi... Sabah saat 7’ye kadar gözünü kırpmadığını, gece boyunca televizyonun başından ayrılmadığını söylerken, sesi bir gidip-bir geliyordu. Ve o ses ne halde olduğunu hemen belli ediyordu. Geçmiş olsun Volkan diye söze başladım. Ardından kafamdaki soruları sıraladım. Niye, neden, niçin gibi. Hani bir dokun, bin ah işit derler ya... Tıpkı öyle oldu. Ağabey önce şunu söyleyeyim. Galatasaray camiasına ve taraftarına saygım sonsuz. Sonuçta bir derbi kaybettik ve elendik. Rakibimizi kutlamamız gerek. Benim derdim o değil. Tamamen şahsi bir problem var. Lincoln ile aramızda geçenleri herkes gördü. TV’den de açık açık izlendi. Nasil yani, biraz daha açar mısın dedim... Nasılı, masılı yok abi. Galatasaray golü attı. Herkes seyircisine koşuyor ve golün sevincini yaşıyordu. Ben de kaleden topu çıkarıyordum. Bir de baktım karşıma dikilmiş ve bana küfür savuruyor. Pis pis de gülerek tahrik ediyor. Ağır küfürler ediyor. Var mı böyle şey. Profesyonellik bir yere kadar. Ben ailem için varım. Adrenalinin yükseldiği dakikalar. Bir anda çıldırdım. Üzüntüden kahrolduğum anda, çileden çıkardı beni. Yaptıklarından dolayı asla pişman değilim. Bugün olsa yine aynısını yaparım. Türkiye’de örf ve adetlerimiz var. Deyin yerindeyse, bu hareket öldürme sebebidir. Peki hangi dille küfür etti diye döndüm Volkan’a. "İngilizce" karşılığını verdi. İyi de Lincoln "Ben İngilizce bilmiyorum" demiş diye ekledim. "Yalan söylüyor. TV’deki görüntüler nasıl bir yalancı olduğunu zaten kanıtlıyor. Zaten olayların içinde olan takım arkadaşı Barış da bunun sinyalini verdi. Lincoln’ü korumak isterken, "Annesine küfür etmedi" yorumunu yaptı" cevabını verdi. Lafı döndürüp dolaştırıp, derbiye getirdim. Peki Volkan, 3 dakika neden dayanamadınız? Maalesef dayanamadık. Golün geldiği pozisyonda top Edu’ya çarptı. Eğer öyle olmasaydı, Yasin tehlikeyi uzaklaştıracaktı. Sonuçta iki devden biri elenecekti. Keşke bu kadar tartışmalı olmasaydı. Kartlar, olaylar, herşey bizim aleyhimize yaşandı. Artık önümüze bakmalıyız. Ankaragücü ve Sevilla maçlarına konsantre olmalıyız. Hürriyet