Zaman'ın 18. Yılın Spor Oscarları galası, dünle bugünü, geçmişle geleceği tokalaştırdı. Bir anlamda
sporun zirvesi, yeniden doruk yaptı...
Unutulmaz gecede birbirinden ünlü konuklar sahnede boy gösterirken hayranlarının sevgi seline kapıldı... Yabancılar düzleminde Piontek, Dunga, Andersson,
Tigana ve Ferdinand'ların yer aldığı gecede, 30 yıl önce
Fenerbahçe'nin
formasını giyen
Radomir Antiç de bu sevgi yoğun gecede ilgi menzilindeki as portrelerden biri oldu. Gördük ki, gözden ırak olan, her daim gönülden de ırak düşmüyor. Topçuların harman olduğu,
futbolcu öğütme merkezi olarak nam salan F.
Bahçe firmasının aslında hiç de öyle olmadığını Antiç gerçeği bir kez daha gösterdi. Futbolcu vardır; 10 sene
takımının formasını giyer, ismi esame listelerinden öteye taşmaz. Futbolcu vardır, bir
sezon formasını ıslatır, ayrılırken taraftarın kalbinde taht kurar. Antiç, işte bu ikinci tertip futbol ustalarından biriydi. Gelişi de olay oldu, gidişi de olay. 30 yıl sonra yeniden ayak bastığı İstanbul'da kuşaklar öncesi hatırlanmanın ötesinde, nasıl
prim yaptığının farkına vardı. Dünya gözüyle bir kez daha kendini gösterdi ve esti geçti.
Antiç-İvançeviç
efsanesi
1970'ler
Türkiye'sini ilk
gençlik çağında yaşayan bizim kuşak, liglerimizde forma giyen
yabancıları hafızalarında yaşatırken Antiç ve partneri İvançeviç'i ayrı bir zaviyede konumlandırır. Onlar, futbolun para etmediği, futbolumuzun
Çanakkale geçilmezi oynadığı dönemlerde ülkemizi seçmiş çok özel futbol elçileriydi.
F.Bahçe, 1977-78 sezonunda
şampiyonluğa koşarken, bugün bir kısmı gündemde tu
tunabilen şu kadroya sahipti: Radmilo İvançeviç, Fuat
Güngör, Niyazi Gülseven,
Onur Kayador, Cem Pamiroğlu,
Emin İlhan, Yenal Kaçıra,
Serkan Acar, Zafer Göncüler,
Önder Mustafaoğlu, Radomir Antiç,
Coşkun Demirbakan, Alpaslan Eratlı, Engin Verel, İsmail
Kurşun, Halil Poçar, Tuna Güneysu,
Bahri Kaya, Cemil Turan, Şevki Şenlen.
Son olarak 6+2'ye çıkarılan yabancı sayısının o dönemler hayali bile
yasaklı idi. Takımlar en fazla iki yabancı
transfer edebilirdi. Milli ligde yer alan
Anadolu kulüp yöneticilerinin yabancıya parası çıkışmaz, ekserisi yüzde yüz
yerli yapım kadrolarla sezon açardı.
Kulüplerimiz de fukaraydı, futbolumuz da... Futbolcuların kışın balçık sahalarda didiştiği 1977-78 sezonunda Fenerbahçe'nin
teknik komutanlığını yapan Yugoslav Kaleperoviç, ülkesinden iki
futbolcu getirdi: İvançeviç ve Antiç. İvançeviç, Sarı-Lacivertli ekibin kalesini koruyacaktı, Antiç stoper ve liberoluk da dahil orta sahanın yükünü taşıyacaktı. Aşı tutar mı diye dudak bükenler, çok geçmeden bu iki futbolcunun yüksek kalibresine
tanık olup "F.Bahçe bu yıl işi götürür" hükmünde birleşecekti. Antiç, disiplinli, saha içinde oyunu koordine eden, ofans ve defansta top gelgitlerini yönlendiren ligimiz ötesi bir futbol virtüözüydü. Hava toplarında geçit vermiyor, Cemil Turan'ın gol yollarını açıyordu. İvançeviç de kalesinde devleşirken, Fener taraftarlarına tribünlerde marşlar besteletiyordu: Kalemizde İvançeviç var, geri dörtlümüz çelikten
duvar...
Fenerbahçe, o sezon şampiyon olurken bu ikili Sarı-Lacivertli takımda tutunamadılar!.. Zira, kaliteleri hayli yüksekti ve ertesi sezon Antiç,
İspanya'nın yolunu tuttu. Bu
erken vedada Fenerbahçe'nin kasasına hatırı sayılır bir para bıraktı: 51.000 dolar (ellibirbin USD). Şimdilerde 3. lig topçusunun bile kazanabildiği bu rakama sakın ola tebessüm etmeyin. Türkiye'de yağ, benzin kuyrukları yaşanırken, Türkiye hazinesi 70 cente muhtaçken kazanıldı bu para ve hayli konuşuldu. Antiç artık İspanyollarındı,
Real Zaragoza'da
mesai yapmaya başladı. Aynı sezon Zaragoza'da öyle bir top oynadı ki, seyredenlere
parmak ısırttı.
Barcelona ve Real
Madrid'de forma giyen yıldızları sollayıp bu ülkede "Yılın yabancı futbolcusu" seçildi. Bu sıçrama ile birlikte bizden iyice koptu.
Son dönemde birkaç kez adı
teknik direktör olarak telaffuz edildi.
Aktif futbolunun ardından teknik adamlığa yönelen Antiç, Barcelona,
Real Madrid,
Atletico Madrid ve
Celta Vigo gibi
takımları çalıştırarak bu alanda da müthiş bir
kariyer çizdi. 1996'da
Atletico Madrid'e hem lig hem de İspanya Kral Kupası'nı kazandırarak efsaneleşti. 2006'da F.Bahçe, Denizli'de yaşadığı büyük şoktan sonra Daum'u gözden çıkarınca alternatif isim olarak Antiç'i gündeme getirmişti. 1977-78 sezonunda takım arkadaşı olan Cemil Turan, Yugo ekolünden bu teknik adamın F.Bahçe'nin başına getirilmesini çok arzulamıştı; ama Zico'ya işbaşı yaptırıldı. Bir dönemde
Trabzonspor, Antiç'e olta attı; ama Karadeniz'e getiremedi.
İşte Spor Servisi arkadaşlarımızdan Ahmet Uykan ve F.Bahçe'nin emektar tercümanı Erman Şarcı'nın girişimleri sonucu Zaman'ın gecesini şereflendiren Antiç, böyle komple bir futbol dahisi. 30 yıldır modası geçmeyen bu büyük futbol adamı, 1977
model bir F.Bahçeli. Burnu değil, kariyeri büyüdü; ama F.Bahçe ile gönül bağını o gün bugündür koruyor. Bu sevgisini de gençliğinden kalma, bir eski zaman sloganı ile seslendirirken, kubbede kalan hoş bir seda bırakıyor: Ya ya ya... Şa şa şa... F.Bahçe çok yaşa!..
ÖMER ALTAY