Unutulmaz kaptanlar, bugün en çok Arda Turan ve Alex de Souza'ya güveniyor. G.SARAY'IN TURU GEÇME ŞANSI YÜZDE 51 Cüneyt Tanman... 1974 yılında Galatasaray'ın altyapısında futbola başladı. Libero, sol bek, orta saha ve santrfor dahil birçok mevkide başarıyla top koşturdu. Sarı-Kırmızılı forma ile 350 lig maçında toplam 33 gol kaydetmeyi de ihmal etmedi. Galatasaray'ı 14 yıl sonra 1987'de şampiyon yapan kadronun kilit oyuncularındandı. Sarı-Kırmızılı takımın yanı sıra Ay-Yıldızlı ekibin de kaptanlığını üstlendi. Şu anda spor yazarlığı yapan unutulmaz futbolcu, verdiği röportajda Galatasaray-Atletico Madrid karşılaşmasını Zaman okuyucuları için değerlendirdi. İşte Cüneyt Tanman'dan çarpıcı görüşler.. sezon başındaki g.saray, turu kesin geçerdi. Galatasaray, Atletico Madrid maçında gerçekten önemli bir iş yaptı. Takımın eksikleri yani santrforsuz oynamak gibi zaafları düşünüldüğünde İspanya'dan 1-1'le dönmek çok önemli bir avantaj. Ama İspanyol temsilcisini eler mi? Çok net bir şeyler söylemek isterdim, ancak bazı belirsizlikler var. Bunlardan en önemlisi Arda'nın oynayıp oynamayacak olması. Atletico Madrid de mutlaka tur atlamak isteyecektir. Onun da dönüm maçı. Sezon başındaki Galatasaray olsaydı geçer derdim; ama şimdi maksimum yüzde 51 Galatasaray diyorum. Rijkaard, Dos Santos'u forvette kullanmalı. Biz Arda'dan santrfor olmaz diye birçok defa Rijkaard'ı uyardık.. Ben arzu ederdim ki Dos Santos'u aldıran Rijkaard, ondan santrforda da faydalanabilsin. Rijkaard'ı ben şu aralar ondan dolayı eleştiriyorum. Dos Santos gibi birçok oyuncu G.Saray'da vardı. Fakat bu maçta en büyük görev kaleci Leo Franco ve defansa düşüyor. Zira 1-1'le dönen bir takımın gol yememesi lazım. Ayrıca ben Elano'dan duran toptan gol bekliyorum. Atmasını arzu ediyorum. Atletico Madrid, deplasman takımı hüviyetinde. Çok çabuk ve hızlı oyunculara sahip. O futbolcularını kullanmak isteyecektir. Ama defansif olarak Madrid'in de sıkıntıları var. Eğer fazla kapanırlarsa Galatasaray'ın ekmeğine yağ sürerler. Ancak maçın başında bir gol atarlarsa avantajlı duruma geçerler. Çünkü Ali Sami Yen'de yenik duruma düşen Galatasaray panikler. G.Saray, transferleri çaresizlikten yaptı. Bunlardan üçte iki isabet sağladı. Neill ile Jo başarılı. Dos Santos başarısız. Devre arası transferlerinde çok büyük başarı beklemek de hayalcilik olur. Transferde üçte iki isabet bile bence başarı sayılabilir. Dos Santos nereden bakarsan bak, iyi bir transfer değil. Santrfor oynar diye hayal ettiğimiz bir oyuncuydu. Şu ana kadar bekleneni veremedi. Arda Turan, yaşına göre çok olgun. Arda Turan, daha çok genç. Zaman zaman bazı hatalar yaptı, ama yine de bu yaşta emsallerinden daha olgun. Artı sahanın neresine koysanız elinden geleni fazlasıyla yapmaya çalışıyor. Futbolculuğuna hiç eleştiri getirmem. Getirilmesine de karşıyım. Çünkü santrfora koyuyorsunuz canla başla oynuyor, defansından top çıkarıyor. Arda'nın futbolculuğuna laf ettirmem. Arda, çok kaliteli bir oyuncu inşaallah üstüne koyarak gider. Bu tür yıldızlar çok zor geliyor. Lütfen artık şu küfrü bırakalım. Sadece Galatasaray taraftarına değil genel anlamda seyircimizin maçları daha keyifli izlemesini hayal ediyorum. Yani statlarımızda küfürsüz karşılaşma izlemek istiyorum. Taraftar sadece takımını desteklesin. Ama lütfen artık şu küfrü bırakalım. İnanın ki statlara eşlerimizle ve kızlarımızla gitmeye artık korkar olduk. F.BAHÇE'NİN SAVUNMASI KORKUTUYOR Müjdat Yetkiner... 17 yıl boyunca F.Bahçe'de top koşturdu ve Sarı-Lacivertli formayı tam 768 kez sırtına geçirerek kırılması zor bir rekora imza attı. Asıl mevki orta saha olmasına rağmen hemen hemen her bölgede canla başla mücadele etti. Özellikle F.Bahçe'nin 103 gollü tarihî şampiyonluğunda oynadığı başarılı futbolla Sarı-Lacivertli taraftarın gönlünde taht kurdu. Şu anda Futbol Federasyonu bünyesinde Amatör Milli Takımı'nın Teknik Direktörü ve aynı zamanda İstanbul Bölge Koordinatörü olarak görev yapan efsane futbolcu, verdiği röportajda F.Bahçe-Lille maçını Zaman için değerlendirdi. İşte Müjdat Yetkiner'den gündem belirleyen görüşler... Fenerbahçe'nin en büyük sıkıntısı Bilica ve ÖNDER. O bölgede oynayan bir futbolcu kesinlikle hava toplarına hakim olmalı. Yerden rakibine yakın markaj yapmalı ve kazandığı topu ilk gördüğü adama vermeli. Bilica ise ne yapıyor? Orta sahaya kadar topu sürerek çıkıyor. Aynı şeyi Önder, Deniz ve Bekir de yapıyor. Sonuçta top rakibe gidiyor. Bu yüzden F.Bahçe, topu zor kazanıp kolay veriyor. Bana göre Bilica, Önder, Deniz ve Bekir, bu takımın oyuncuları değil. Aynı şekilde herkes Gökhan Gönül'ü ileri iyi çıkıyor diye methediyor. Fakat kenar oyuncusunun asıl görevi, savunma yapıp takımının gol yememesini sağlamaktır. Ben Daum'un yerinde olsam, defans oyuncularımın bu kadar oyuna girmelerini istemem. Fransa'daki maçta savunma hataları F.Bahçe'yi yaktı. Lille maçında da Fenerbahçe'nin defans kurgusu karşılaşmanın gidişatını belirleyecek. Özellikle top rakipteyken bloklar arasında boşluk kalmamalı. Oyunu 40-45 metrede kabul etmeli. Hücuma çıkıldığı zaman da Lille'i kendi sahasına hapsetmeli. Futbolun dili bir, görüşü bir. Eğer sen bloklar arasında boşluk bırakmazsan, kademeni iyi yaparsan gol yemezsin. Fakat Fenerbahçe gibi takımın göbeğinde oynayan iki oyuncu kademe yapamıyorsa kim yapacak? Ayrıca Fenerbahçe tam olarak takım oyununu oynayamıyor. Daniel Güiza'ya yapılan eleştiriler haksız. Yuhalanan Güiza, Türkiye Kupası'nda ayağını son anda koymasa F.Bahçe eleniyordu. Güiza'nın yanında bir partnere ihtiyacı var. O partneri bulamadığınız müddetçe Güiza'dan verim alma şansınız sıfır. Güiza'nın yanında Van Hooijdonk tipi topu indirecek bir pivot santrfor olsa rahat nefes alacak. Tek başına mücadele ediyor ve çabuk yoruluyor. Yanında sağlam bir santrfor olsa diri kalacak ama kalamıyor ki. Pozisyona girdiği halde son vuruşlarda neticeyi alamıyor. Alex ile Emre, F.Bahçe'nin kilit oyuncuları olacak. Alex'in Avrupa maçlarında daha silik oynadığı şeklindeki yorumlara ise katılmıyorum. Çünkü Alex'in oyun formatı aynı. Alex için 90 dakika yürüdü derler ama o bir gol atar veya attırır. Bana göre şu ana kadar F.Bahçe'ye gelen yabancılar içinde en yetenekli ve en faydalı oyuncu Alex. Geldiğinden beri fazlasını veriyor. Barda, kumarhanede kimse göremez. Tam bir aile reisi. F.Bahçe kaptanlığını en iyi şekilde taşıyan adam. Ben Alex'i çok seviyorum, çok da inanıyorum. Taraftar Kadıköy'den boynu bükük çıkmak istemez. F.Bahçe taraftarı aynı zamanda çok cefakârdır. Onlardan şunu istiyorum; F.Bahçe mağlup da olsa tribünleri doldursun. Hiçbir futbolcu sahaya mağlup olmak için çıkmaz. Çünkü mağlup olduğu zaman parasını alamaz, değerini kaybeder. Moral motivasyonu sıfıra iner. Hiçbir futbolcu, bunları yaşamak için evine gelmez, işler iyi gittiği zaman evinde neşelidir. Futbolcunun eksik yönlerini ise tribünden taraftar değil, teknik adam tamamlamalı. ZAMAN