Ekonomik anlamda Avrupa'nın 10 kulübü arasında yer almayı hedeflediklerini kaydeden Aysal, "Yatırım olmayacak futbolcuyu almam" dedi. Aysal, Fenerbahçe'den Benfica maçı için davet alması durumunda "Hayır" demeyeceğini söyledi.

İşte Aysal'ın açıklamaları:

'Başarı ancak sürekli başarı olursa başarı niteliği kazanır, Galatasaray bu başarıyı yakalamıştır. Galatasaray'a geldiğimden bu yana basit söylemlerde bulundum, basit işler yaptım. Ekonominin gerekli neyse onu yaptım. Sizi ne yöneticileriniz ne de kongre üyelerinin bazı yaptıklarımız hoşuna gitmeyebilir. ancak yapılan hameleler ile iyileşiyoruz, güzelleşiyoruz. Gecikmiş olan bazı ekonomik hamleler yapıyoruz. Yaptığımız bu hamleleri önce yönetimimize sonra da camiamıza kabul ettirmemiz gerekir. Öncelikle yaptığımız hamlelerin güzelliklerini, avantajlarını göstermemiz gerekir ki camia endişeye kapılmasın.'

'Galatasaray şu anda korkmadan, çekinmeden gaza asılıyor. Bunu yaparken de günün şartlarına uyum sağlamanız gerekiyor. Bunların hepsini yaparken, hukuki ve diğer şartlara maksimum özen göstermeniz gerekiyor. Finansal Fair Play kuralları da var, bunlara da uymak durumundayız. Bu sistem bizim pek hoşumuza gitmiyor ancak uymak durumundasınız. Galatasaray, 2 sene sonra Finansal Fair Play kurallarının hepsine uymuş olacak.'

'Galatasaray 2 sene önce -251 milyon ile yola çıktı. Bu durumu ortadan kaldırmanızın yolu sermaye artışıdır. Sermaye artışını gerçekleştirmek için de SPK'yı dikkate almak durumundasınız. SPK ile ilgili şu anda bir sıkıntımız yok. Biz bu hamleleri yaparken çok dikkatli davrandık. Galatasaray ya da diğer kulüpler kimsenin malı değil. Sermaye artışı yapıldığı zaman iflas olmasın diye yapılır. Bu artış hem gerekli hem de faydalı bir şeydir. Galatasaray'da birinci artışı yaptık, ikinci sermaye artışını da yapmamız gerekiyordu ve orada da kurallar değişti. Şimdi onun için çalışıyoruz. Bizim yaptığımız bir yanlış yok, sadece kurallar değişti ve şu anda da bu kurallara nasıl uyarız onun hesabını yapıyoruz'

Galatasaray'da 3 yıllık görevim var, burada önemli olan bir sonraki gelenin bir öncekinden başarılı olmasıdır. Biz de görevi alnımız ak bir şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. 1 sene sonra kurduğumuz düzen işlerse, Galatasaray Avrupa'nın 10 kulübünden biri olacak. Hem rakamlarımızla hem de başarı kriterlerimiz ile ben, taraftarlarımıza bu güvenceyi vermeye çalışıyorum.

Benim kafam yatırımcı olarak çalışan bir kafa. Drogba, Ahmet, Mehmet benim için bir yatırımdır. Şu anda bir forma satışı, yatırımın karşılığını vermiyor. Önemli olan marka değeridir. Gidip bir yere yatırım yaptığımız zaman Galatasaray adıyla o yeri kıymetlendiriyorsunuz. Galatasaray'ın futbol dışı gelirlerini arttırmamız gerekiyor, sürekli bunu söylüyorum. Şu anda yaptığımız çalışma ağırlıklı olarak kurumsal bir yönetime sahip olmak ve kulübümüzün futbol dışı gelirlerini yatırımlar ile arttırmak.

'Futbol dışı gelirleri devreye sokmak zorundayız. Tek jeneratörle bu iş olmaz, yedek jenaratörümüzün de olması lazım. Sanayi, tarım, gayrimenkul yatırımları bizlerin yapması gereken yatırımlar. Şu anda bunların üzerinde çalışıyoruz ve bu konuda projelerimiz var, ilerliyoruz. Galatasaray Kulübü olarak gayrimenkullerimiz var ve burada ilerleyebiliriz. Ben, bir satış taraftarı değilim. Hiçbir malımızı satmadık. Geldiğimden bu yana yüzde 25'lik bir hisse satışımız oldu. Bir çok gayrimenkulümüz var ve bunları satmadan projeler üzerinden para kazanacağız, değer kazandıracağız' 'YATIRIMLARIMIZ DEVAM EDECEK' 'Dijital sistemler üzerine bir yatırımımız olacak, senede 5-6 milyon dolarlık bir gelir sağlayacak. Bunun dışında Galatasaray'ın kendi ürünleri var, bunları da devreye sokacağız ve geliştireceğiz. Şu anda bir gelir var ancak yeteri kadar gelir elde edemiyoruz. Galatasaray'ın marka değeri ile eşdeğer değil. Taraftar başına harcamada Türkiye 10. sırada, taraftar başIna 7 dolar düşüyor. Bu rakam İngiltere'de 54 dolar. Demek ki burada bir sorun var, kabahat taraftarın değil, kulübün. Biz bu yönetimi iyi yapamamışız, şu anda bu hatamızı onarmaya çalışıyoruz. Bıkmadan, usanmadan bu çalışmayı yapmak durumundayız' 'FEDERASYON HER İŞE BAKMAKTAN...' 'Bizim yönetim reformuna çok ihtiyacımız var. Demokrasi ve şeffaflık... Denetlenmeyen bir sistemden verim alamazsınız, şu anda Türk futbolunda böyle bir şey yok. Dışarıdaki federasyonlar ile Türkiye'deki federasyonlar arasında çok büyük farklılıklar var. Dışarıdaki federasyonlar, altyapı, hakem ve eğitim faaliyetlerine yöneliyor. Bizim federasyonumuza bakıyoruz, hakemi tayin ediyor, sahayı söylüyor, disiplini sağlıyor, her şeye bakıyor. Bu şekilde olursa kurumsal yapıdan bahsedebilir misiniz? Her işe bakmaktan yanlış işler yapma riskiniz de artıyor. Avrupa'da 22 ülkede, federasyonlar tamamen eğitim, milli takım ve altyapı üzerine... Hakemleri belirleyenler bir holding sisteminin içerisinde çalışıyor' 'KULÜPLER BİRLİĞİ'NİN İÇİ BOŞ' 'Ben kendi kaderimi, böyle bir federasyon yapısına bırakmış durumdayım. Dışarıda kulüpler ciddi bir menfaat birliği içerisine girmiş durumda, bizde de aynı şekilde olmalı. 1 yıl önce Kulüpler Birliği'ne anlattık, bir brifing verdik ancak olmadı. Bizim Kulüpler Birliği'nin işi boş. Çay, kahve içmek için, masraflı bir ortam' 'TARAFTARI SADIK HALE GETİRMELİYİZ' 'Dünyada taraftar toplulukları, taraftarı oldukları kulüplerin kendine sağladıkları imkanları kullanıyorlar. Taraftar var, taraftar var. bütçe söz konusu. Taraftarı sadık hale getirmek lazım, kulübün görevi bu. Sadık hale getirmeniz için de güven vermeniz, şeffaf olmanız gerekiyor, bilinçlendirmeniz gerekiyor. Taraftar karşılığını bekler ve siz de onlara karşılığını vermek zorundayız. Galatasaray'da koca bir departman sadece bunlar için çalışıyor. İstikbalde sürekli geliri sağlayacak bir sistemi beraberinde getirecek. Sadece maddi anlamda değil manevi anlamda da güçleneceğiz' SEVE SEVE GİDERİM Rasim Ozan'ın 'Fenerbahçe'nin Lizbon'daki deplasman maçına gider misiniz?' sorusuna ise Aysal 'Bizim Galatasaray olarak olaya bakışımız fanatizmin dışında. Bize Beşiktaş'tan, Fenerbahçe'den bir davet gelirse, biz buna katiyetle hayır demeyiz. Saygı ve sevgiyle yaklaşırız ve koşarız. Bizim işimiz halkımızı ayırmak değil, birleştirmek. Bizim sporseverleri birbirine yaklaştırma gayreti içerisinde olmalıyız.' yanıtını verdi.