Sadece Avrupa'da değil, uzak kıta
Avustralya'da da gurbetçilerimizin giderek
yıldızlaşması Milli Takım sorumlularının yakın gelecekte işlerinin hem zorlaşıp hem kolaylaşacağının işareti.
Milli
takımlar arasındaki gurbetçi kapma yarışının kızıştığı bir dönemdeyiz artık. Şimdilerde Mesut Özil'i, Eren Derdiyok'u, Gökhan İnler'i nasıl kaçırdığımızı konuşurken yakın gelecekte bu listeyi tutmanın dahi zorlaşacağı günleri ufukta görmek mümkün. Özellikle gurtbetçi yetenekleri takip etmesiyle öne çıkan 'cezasahası.net' isimli
futbol blogunda yapılan '
altın gurbetçiler 11'inde geçen isimleri henüz kamuoyumuz tanımıyor.
Arsenal ile 5 yıllık
sözleşme imzalayan
Hollanda 17 yaş altı
milli takımının kaptanı
Oğuzhan Özyakup'a aşina olsak da
Fransa genç milli
takımlarında yer bulan Atilla Turan'ı bilmiyoruz örneğin. Ya da
Avusturya 16 yaş altı milli takımında oynayan Mehmet Bulut'u...
Bayern Münih altyapısından Cüneyt Köz ve Chelsea'ye
transfer olan
Gökhan Töre de milli takımlar sorumlularının radarlarına yakalananlardan. Avustralya U-16'sında ter döken Kerim Bulut ise uzaklardaki Türk gençlerinin öncülerinden olacak gibi.
Sayıları ve nitelikleri arttıkça daha sık gündeme gelen gurbetçi yeteneklerimizi takip etmenin, mevcut yapıya göre çok daha sistematik, çok daha profesyonel ve çok yönlü bir yapıyı gerektirdiği aşikâr. Milli takımlar adına Avrupa'yı tarayan antrenörlerin gözden kaçırdıkları bir yana, bir süredir gözle görülür bir '
tercih sorunu' da yaşıyoruz artık. Yurtdışındaki üçüncü kuşak Türklerin artık takip edilmesi zorlaşan bu yeni durumlarına Süper Lig kulüplerimiz de yeni pozisyon almış durumda. Ülkemizde top koşturan gurbetçi gençlerin büyük çoğunluğunun genç yaşta olması bunun örneği. ZAMAN