Selçuk, Futbol Federasyonu'nun resmi yayın organı TamSaha'da yer alan röportajında,
Fenerbahçe'nin çok fazla geliri olan,
taraftar sayısını da giderek artıran bir kulüp olduğunu ifade ederek, ''Fenerbahçe büyük gelirler elde ediyor ve dünya çapında transferlerle bu
büyüme takıma da yansıyor. Belki içindeyken biz bunun kıymetini çok fazla anlayamıyoruz, ancak takımdan ayrılan arkadaşlarımızla konuştuğumuzda onlar bize (Aman Fenerbahçe'nin değerini bilin) diyor. Galiba bu hayatın bir parçası. Elimizdekilerin değerini yeterince bilmiyoruz'' diye konuştu.
-''ZICO MÜKEMMEL BİR İNSAN''-
Selçuk,
teknik direktör Zico ile ilgili olarak da şu yorumu yaptı:
''Bir
oyuncu şansını iyi kullandığı zaman mutlaka
forma bulabiliyor. (Bu takımda en son kim yedek kalır?) diye sorsanız herkes '
Aurelio' cevabını verir, ama geçtiğimiz
sezon o bile yedek kaldı. Çünkü iyi oynayan bir Deniz ve
Appiah vardı. Zico'nun bu tavrı oyuncuların da çalışma arzusunu artırdı. Herkes hazır durumda olunca takım da iyi oluyor. Zico'yu insan olarak zaten hiç tartışmam, ama
teknik direktör olarak da çok başarılı bana göre. Çok alçak
gönüllü bir insan. Göreve başladığından 10-15 gün geçtikten sonra (Mükemmel bir insan, inşallah Fenerbahçe'nin en başarılı teknik direktörü olur) demiştim bir röportajımda. Şu anda da öyle görünüyor zaten. Takımı tarihi bir başarıyla Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale taşıdı. Açıkçası oynamadığım dönemde de kendisini çok seviyordum.''
-''TARAFTAR TEPKİSİ KÖTÜ YÖNDE ETKİLİYOR''-
Selçuk,
futbolcuların kendi taraftarlarından tepki almaları durumunda neler hissettiğinin sorulması üzerine, ''Hiçbir futbolcunun yaşamak istemeyeceği en kötü olay bu. Taraftarınızdan
destek beklerken, hata yaptığınızda yanınızda olmalarını umarken, aksine bir tepkiyle karşılaşıyorsunuz ve olumsuz etkileniyorsunuz. Beş yıldır Fenerbahçe'deyim ve ben dahil zaman zaman bazı arkadaşlarımız bu tip tepkilerle karşılaştı. Ama hiçbir oyuncunun kötü başladığı bir maçta taraftarın
protestosuyla kendisini topladığını görmedim. Mümkün değil'' şeklinde konuştu.
Taraftarların kötü başlayan oyuncuya destek vermeleri halinde oyunun şeklinin yüzde yüz değişeceğini ifade eden Selçuk, şöyle devam etti:
''Bana göre taraftar tepkilerini değiştirmeli. Bu mesajı mutlaka vermek gerek. Taraftar biraz daha mantıklı davranırsa maç içinde kötü giden oyuncuyu çevirebilir. Çünkü oyuncunun moralli ya da moralsiz olması arasında müthiş bir fark var. Kötü giderken arkasında destek gören oyuncu daha istekli, daha agresif ve daha heyecanlı oynamaya başlayabilir. Bir de bunu denesinler. Bugüne kadar protesto ederek hangi oyuncuyu olumlu yönde çevirdiklerini bir düşünsünler. Tarihte bir örneği yok. Bunu tüm takımların taraftarları için söylüyorum.''
-''GİTMEYİ DÜŞÜNEBİLİRDİM''-
Fenerbahçe'de uzun süre yedek kaldığının belirtilip, bunun kendisini nasıl etkilediğinin sorulması üzerine Selçuk, şunları söyledi:
''Ben yedek beklemeyi kabullenebilen tipte bir oyuncu değilim. Tabii ki antrenörümün vereceği karara saygı duyarım, ama her oyuncu sahaya çıkıp oynamak ister. Benim açımdan çok kolay dönemler değildi, ama
sakat olmadığım süreçte her zaman oynayabileceğimi düşündüm. O yüzden sürekli çalıştım. Tabii çok bunaldığım dönemler de oldu. Kendimi iyi hissettiğim dönemde (Başka bir takıma gidip nasıl bir oyuncu olduğumu herkese göstersem) dediğim anlar oldu, ama sadece düşünce bazında kaldı. Gerçekten iyi olduğunuzu hissettiğinizde şans bulamamak kötü bir şey. Özellikle bu sezon başında yine yedektim ve devre arasına doğru şans bulmaya başladım. Eğer devre arasına kadar yedek kalmayı sürdürseydim açıkçası gitmeyi düşünebilirdim. Çünkü bu sezonun sonunda bir
Avrupa Şampiyonası var. Yurt içinde veya dışında bir kulüpte oynayıp kendimi göstererek Milli Takım'ın
Euro 2008 kadrosunda yer alabilmek aklımdan geçmişti. Bu tip
şampiyonalarda oynama şansını hayatınızda bir veya iki defa ele geçirebilirsiniz, ama ilk yarının ortalarından sonra bir şans yakalayıp oynamaya başlayınca bu düşüncelerim de ortadan kalktı.''
-''AVRUPA PERFORMANSIMIZ SÜRPRİZ DEĞİL''-
Fenerbahçe'nin Avrupa'daki performansına da değinen Selçuk, şunları söyledi:
''Açıkçası Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk maçımızı oynadıktan sonra (Bu takım bir şeyler yapacak) diye düşündüm. Sahamızdaki ilk maçta Inter'i perişan etmiştik. 1-0 bitti, ama çok daha farklı olabilirdi. Grupta çok iyi maçlar oynadık ve bir kere yenildik. Fenerbahçe'yi tanımayan insanlar için üç şampiyon takımın yer aldığı bir gruptan çıkmamız
sürpriz sayılabilir, ama bana göre sürpriz değildi. Sevilla'yla eşleştiğimizde elenseydik herhalde kimse bir şey söylemezdi. Belki de takımın üzerindeki bu rahatlık bize çeyrek finali getirdi.
Çeyrek finale kalmayı çok istiyorduk ve özellikle rövanş maçına çok iyi konsantre olduk. Çünkü tarihimizde böyle bir başarı yoktu ve kaybedeceğimiz zaman fazla tepki görmeyeceğimizi biliyorduk. Bu rahatlık da takımı olumlu etkiledi.''
-''EURO 2008'E BİR HAFTA İÇİN GİTMİYORUZ''-
Selçuk, milli takımın
Avrupa Şampiyonası'nda gruptaki şansı ile ilgili bir soruya da şöyle
yanıt verdi:
''Portekiz'in yıldızları var,
Çek Cumhuriyeti daha bir takım görüntüsünde,
İsviçre ise ev sahibi. Ama çıkabileceğimiz bir grup bu. Orada bir hafta maç oynayıp da dönmek isteyen bir takım değiliz. Gidebildiğimiz yere kadar gitmek amacındayız. Dilerim o güne kadar bir
sakatlık yaşanmaz. Şampiyonaya bir
renk getireceğimiz kesin. Ev sahiplerinden sonra en fazla taraftar desteğine sahip takım olacağız. Gruptan çıkmayı da başarabiliriz, daha fazlasını yapmayı da.''
-''AVRUPA'YI MUTLAKA İSTİYORUM''-
Avrupa'da futbol oynamak istediğini dile getiren Selçuk, ''Fenerbahçe ile Avrupa'da başarılı olduk ve vitrin yapmış bir takımımız var. Mutlaka bu takımı izleyenler vardır. Euro 2008'de de iyi bir performans gösterir ve
teklif alırsam Avrupa'da oynamak isterim. Bu sezon veya bir-iki sezon sonra da olsa mutlaka Avrupa'da iyi bir takımda oynama arzum var. Her şey kendimde bitiyor. Sonuçta ise futbolu Fenerbahçe'de noktalamak isterim'' diyerek sözlerini tamamladı.
AA