Türk yıldızın hedefleri, hayalleri...

Nuri Şahin: Son 6 ayda yaşadıklarım rüya gibi geliyor

Türk yıldızın hedefleri, hayalleri...

6 Ağustos 2005’te Borussia Dortmund forması ile henüz 16 yaşında iken 1. Lig maçına çıkınca dikkatleri üzerine çeken Nuri Şahin, Dortmund yakınlarındaki Meinerzhagen’de bulunan evinin kapılarını ilk kez Zaman’a açtı. -B.Dortmund forması ile 16 yaşında maça çıkıp Almanya futbol tarihine geçtiğin günden bu yana gündemdesin. Bugünlerde kendini nasıl hissediyorsun? -Kendimi biraz yorgun hissediyorum. Son altı ayda daha önce bana söylense kendimin de inanamayacağı olaylar yaşadım. En büyük tesellim, yaşadıklarımın çoğunun başarılı geçmesi idi. Ancak futbolda bir noktadan sonra negatif gelişmelerin de yaşanabileceğini biliyorum. Kendimi bu tür durumlara göre de hazırlıyorum. -Biz Nuri Şahin’in dünya çapında bir futbolcu olacağına inanmaya başladık. Sen de böyle mi düşünüyorsun? -Ben hep hayal kuran bir futbolcu oldum. Çocukluğumdan beri hayalim Türkiye’yi sürekli zirvede tutacak bir başarıyı yakalamak. Bir dünya starı olmadığımı biliyorum. Çok çalışmam gerektiğinin de farkındayım. Dedem bana çok inanırdı. Dünya çapında bir futbolcu olacağımı sürekli kulağıma söylerdi. -Türkiye’nin 2006 Dünya Kupası’na gelemeyişi seni nasıl etkiledi? -Baraj maçlarından sonra çok üzüldüm. Bir süre şok yaşadım. Ancak bir zaman sonra önümüze bakmamız gerektiğini fark ettim. Aynı zamanda paramızı kulüplerimizden kazanıyoruz. Bu nedenle hemen toparlanmamız gerekiyordu. Ben o konuyu kapattım. 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’na konsantre oluyorum. -Peru’daki Dünya Şampiyonası’nın yarı finalinde Brezilya ile eşleşince neden tedirgin oldunuz? -Biz 17 Yaşaltı Dünya Gençler Futbol Şampiyonası’na gitmeden önce, kendi aramızda bir toplantı yaptık. Peru’ya Avrupa şampiyonu olarak gidiyoruz, kimseden korkmamıza gerek yok dedik. Brezilya maçına kadar maçlarımızı bu atmosferde oynadık. Ama Brezilya’nın oynadığı futbolu görünce strese girdik. Daha önceki maçlardan önce birbirimizle şakalaşıp, sahaya çıkıyorduk. Brezilya maçı için soyunma odasına toplanınca kimse birbiriyle konuşmadı. Zaten devreyi de 3-0 mağlup kapattık. -İkinci yarıya çıkarken Abdullah Avcı size ne söyledi? -‘Çocuklar bu maç ya 6-0 olur, ya da 3-3 sonuçlanır’ dedi. Tam sahaya çıkarken beni yanına çağırdı. ‘Nuri, 6-0 yenilerek Türkiye’ye gidersek dünyaya rezil oluruz.’ dedi. En kötü ihtimal 3-0 yenilmeliyiz. Ancak oyunu biraz eline al, beraberliği yakalayacağınıza inanıyorum, dedi. -2004 Portekiz’den sonra 2006’da Almanya’ya da gidemedik. 2002 sonrası Türk futbolunda düşüş var mı? -Türk futbolu bugün hak ettiği yerde değil. Dünya Kupası finalleri için Almanya’ya gelecek 32 takıma bakınca bunu daha iyi anlayabiliyoruz. Burada bir takım eksik diyorum. Türkiye de olmalıydı diye düşünüyorum. Togo ve Fildişi Sahilleri’nin olduğu bir şampiyonada Türkiye’nin bulunmaması beni çok üzüyor. -Şu anki 17 Yaşaltı Genç Milli Takım ikinci bir altın kuşak olabilir mi? -Genç Milli Takım’ın Avrupa şampiyonu olmasından sonra Peru’da gösterdiğimiz performans kadromuzun kalitesini ortaya koydu. Bir de bizden önce 1987’liler de çok iyi. Onların içinde Arda Turan, Uğur Uçar var. Almanya’dan Bilal Çubukçu ve Nizamettin Çalışkan var. Herkesin bu ekibe sahip çıkması lazım. -Almanya’ya attığım golden sonra ülkede herkes tebrik etti -Fatih hoca seni Peru’dan getirdi ve Almanya maçında oynattı. O maçta neler yaşadın? -Almanya ile oynanan hazırlık maçının sonlarına doğru Emre ağabey ile ısınmaya başladık. Baktım maçın 80. dakikası olmuş. ‘Emre ağabey, hoca beni oynatmayacak galiba’ dedim. O da bana ‘Daha çok gençsin. Bundan sonra çok defa milli takım forması giymek nasip olur.’ dedi. Ben, Fatih hoca madem beni Peru’dan getirdi, mutlaka az da olsa oynatır diye düşünüyordum. -Almanya’ya gol atınca Alman futbolcuların tepkisi nasıl oldu? -Maçın hemen bitiminde Dortmund’dan takım arkadaşım Metzelder beni tebrik etti. Ayrıca kaleci Kahn da soyunma odalarına giderken kutladı. Bir de Kölnlü Podolski tebrik etti. Dortmund’a dönünce Alman taraftarlardan da tebrik aldım. -Bir Türk futbolcunun Almanya’da doğup futbolu öğrenmesi Türkiye’ye göre avantaj mı? -Türkiye’de futbola başlama yaşı oldukça geç. Türkiye’deki arkadaşlarımız 8 yaşında futbola başlıyor. Biz burada 4-5 yaşında topla tanışıyoruz. Türkiye’de disiplin sonradan geliyor. Bizim burada 4-5 yaşında öğrendiklerimizi Türkiye’de 8-9 yaşında gösteriyorlar. Ancak son 10 yılda Türkiye’de altyapı çalışmalarında olumlu gelişmeler var. -Beşiktaş’a gitmekten son anda vazgeçtim -Senin için ‘Beşiktaş’ın kapısından döndü’ deniliyor. Doğru mu? -İtalya’daki Avrupa Şampiyonası öncesi Kuşadası’nda 2. tur elemeleri vardı. İskoçya maçı için Rıza Çalımbay’ın yardımcısı Gökhan hoca beni izlemeye gelmiş. İlk yarı iyi oynayamadım. Ama ikinci yarı toparlandım. Bu maç sonrası bana teklif getirdiler. Rıza hoca da daha sonra beni aradı. Anlaşmak üzere idik. Ben son anda vazgeçtim. -Beşiktaş’a hayır demende ne etkili oldu? -Türkiye’de hocaların çabuk takım değiştirmek zorunda kalmasından korktum. Ben daha 17 yaşımdayım. Mutlaka bir takımda sürekli oynamak istiyorum. Bu nedenle Beşiktaş’ın teklifinde biraz işi ağırdan aldım. Çevreme danıştım. Almanya’da kalmamın benim için daha iyi olacağını söyleyenler daha fazlaydı. -Türkiye liglerinde en azından bir süre futbol oynamak istemediğini söyledin. Neden? -Ben burada futbol oynadıkça kendimi Türk milletinin bir temsilcisi olarak görüyorum. Almanya ve dünya futbolunda Türkiye’yi temsil etmeye çalışıyorum. Türkiye’ye gidersem bu isteğimi yerine getiremem. Sadece Türkiye liginde oynamış olurum. Almanya’daki genç Türk futbolculara da örnek olmak istiyorum. Baba Savaş Şahin: Nuri’yi Türk gibi yetiştirdiğimiz için mutluyuz Nuri’nin babası Savaş Şahin, oğlunu Türk geleneklerine göre yetiştirdiğini söyledi. Baba Şahin, “Almanya’da bir Türk olarak yaşamanın zorluklarını hep hissettik. Nuri ve ağabeyine anadillerini öğrettik. Nuri’yle her konuşmamda, bize hayallerimizi yaşattığı için her zaman arkasında olduğumu söyledim. Ben de bir Alman takımında antrenörlük yapıyorum. İki oğlum ve ben sürekli futbol oynayınca evde çamaşır makinesi her gün çalışıyordu. Eşim bu durumdan bazen şikayetçi oluyordu. Nuri’ye sahip çıkmamız için babam vasiyette bulundu. Babam 2000 yılında kanserden vefat etti. Nuri daha 12 yaşında iken benimle dertleşirdi. Nuri’de babam ve eşim Nezaket Hanım’ın emeği çok büyük. Nuri’yi, ‘Elhamdülillah Müslüman’ım’ diyecek şekilde yetiştirdiğimiz için ayrıca mutluyuz.” diye konuştu. Zaman okurlarına layık olmaya çalışacağım -Zaman Gazetesi okurları Alex ve Fatih Tekke ile birlikte seni yılın futbolcusu seçti. Neler söylemek istersin? -Öncelikle beni aday gösterdiği için Zaman Gazetesi'ne teşekkür ediyorum. Zaman okurlarına da çok teşekkürler. Onların sevgisine layık olmaya çalışacağım. Her sene sporun en iyilerini seçiyorlar. Bu organizasyona imza atan herkesi tebrik ediyorum. Programım müsait olursa 27 Şubat’ta İstanbul'daki ödül törenine mutlaka katılmaya çalışacağım. ZAMAN
<< Önceki Haber Türk yıldızın hedefleri, hayalleri... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER