Ancak günlerdir Milli Takım
kampına yansıyan
transfer haberleri'>transfer haberleri başta
futbolcular olmak üzere Fatih
Terim ve kurmaylarını rahatsız ediyor. Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe'yle anlaşması,
Nihat Kahveci,
Mevlüt Erdinç ve Teknik Direktör
Fatih Terim'le ilgili transfer söylentileri neredeyse şampiyonanın önüne geçti. F.
Bahçe'nin, Emre'yi renklerine bağladığını açıklamasının ardından Nihat için de girişimlere başlaması
Portekiz maçını adeta geri plana itti. Geçtiğimiz hafta Sarı-Lacivertli kulübün Fatih Terim'le de ilgilendiği haberleri medyaya yansısa da tecrübeli çalıştırıcı bu iddiaları kesin bir dille yalanladı. Fakat
İtalyan gazetelerinin Terim'in şampiyona sonrası Çizme'yi
tercih edeceğini ısrarla yazması dikkatlerden kaçmadı. Her ne kadar Milli Takım
teknik heyeti ve
futbolcular transfer dedikodularından etkilenmemeye çalışsalar da
psikolojik olarak yıprandıkları bir gerçek. Spor psikoloğu Turgay Biçer, "Transfer dedikoduları
futbolcuların kafalarını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz." diyerek bu tür haberlerden Milli Takım'ın olumsuz etkileneceğini gözler önüne seriyor. Spor uzmanı Turgay Renklikurt ise, "Saha dışı etkenlerden meydana gelen bir durum, oynanacak maçları da stres altına sokar." yorumunu yapıyor ve transferle ilgili konuların futbolcuları istemeseler de etki altına alacağının altını çiziyor.
Milli Takım'da yaşanan transfer tartışmaları ilk defa bu şampiyonada ortaya çıkmadı. Daha önce iki defa katıldığımız
Avrupa Şampiyonası'nda ve 2002 Dünya Kupası finallerinde de buna benzer bir tablo ile karşılaştık. 1996'da Fatih Terim'le katıldığımız şampiyona öncesinde Vedat İnceefe'nin G.Saray'a transferi gündeme gelmiş, Vedat şampiyona sonrası Terim'le birlikte Sarı-Kırmızılı
takımın yolunu tutmuştu. Yine
F.Bahçe'den ayrılan Oğuz'un kamp sırasında İstanbul
spor'la anlaşması uzun süre konuşulmuştu. Bunlara Rasim Kara ile Rahim'in Beşiktaş'a gitmesi eklenince Milli Takım kampı transfer görüşmelerinin mekânı haline gelmişti. Ay-Yıldızlı
ekip de şampiyonayı puan alamadan tamamlamıştı.
Euro 2000'de ise Mustafa Denizli'nin adı F.Bahçe ile anıldı.
Turnuva sonrası Denizli, Sarı-Lacivertli takımın başına geçti. Arif
Erdem kamp sırasında
Real Sociedad'la anlaşırken
Hakan Şükür İnter'le el sıkıştı. İtalya mağlubiyetinin faturası da futbolcular ve Denizli'ye çıkmıştı.
Sakatlar düzeldi Terim'in yüzü güldü
Euro 2008'de yarın Portekiz'le ilk maçına çıkacak
A Milli Futbol Takımı'nda, maç oynamasına ya da
antrenman yapmasına engel sağlık sorunu yaşayan futbolcu bulunmadığı bildirildi.
Sağlık heyetinden yapılan açıklamada, çeşitli bölgelerinde sakatlıkları olan
Servet Çetin, Gökhan
Gönül,
Volkan Demirel ve
Halil Altıntop ile
tedavileri sürdürülerek idmanlara kontrollü katılmaları sağlanan
Semih Şentürk,
Gökhan Zan, Kazım Kazım, Gökdeniz
Karadeniz ve Uğur Boral'ın yoğun tedavi, rehabilitasyon ve özel antrenmanlarla kısa sürede sağlıklı ve yüksek performansla takıma kazandırıldığı kaydedildi.
Turgay Renklikurt (Spor Uzmanı): Şampiyonada transfer olmamalı
Böyle büyük turnuvalar öncesi ortaya çıkan transfer dedikoduları, oyuncuyu da teknik adamı etkileyebiliyor. Sonuçta saha dışı etkenlerden meydana gelen bu durum oyuncuları da stres altına sokar. 'Kötü oynarsam istikbalim nasıl olacak? Futbolum beğenildi mi?' kaygıları ters tepki yapabilir. Bu da oyuncuyu maç atmosferinden çıkarabilir.
Turgay Biçer (Spor Psikoloğu) Tüm enerji turnuvaya verilsin
Transfer söylentileri futbolcuların kafalarını karıştırmaktan başka bir şeye yaramaz. Sporcular, geleceği belirsizken kendilerini maçlara vermekte zorluk yaşayacaktır. Önemli bir turnuvaya hazırlanan futbolcular ve teknik ekip her şeyi durdurmalı, tüm enerjilerini maç- lara vermeli. 2002 Dünya Kupası'nda bu süreç çok doğru yönetilmişti.
Hakan Ünsal (Eski Milli Futbolcu) Emre rahat, Nihat ise gergin olacak
Transfer görüşmelerinin maçların önüne geçmesi doğru değil. Tek gündemin Milli Takım'ın oyna-yacağı maçlar olması gerekirdi. Emre'nin transferi bittiği için kafası rahat olacaktır. Ama Nihat için aynı şeyi söylemek zor.
Basın toplantısında Nihat'ın gergin olduğu ortadaydı. Herkesin sadece Portekiz'i ve diğer maçları düşünmesi gerekir.
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda ilk maçını yarın Portekiz'le oynayacak
A Milli Futbol Takımı'mızda, futbolcusundan teknik heyetine, malzemecisinden
Federasyon Başkanı'na herkes bu kritik karşılaşmaya kilitlendi.
Ancak günlerdir Milli Takım kampına yansıyan transfer haberleri başta futbolcular olmak üzere Fatih Terim ve kurmaylarını rahatsız ediyor. Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe'yle anlaşması, Nihat Kahveci,
Mevlüt Erdinç ve Teknik Direktör Fatih Terim'le ilgili transfer söylentileri neredeyse şampiyonanın önüne geçti. F.Bahçe'nin, Emre'yi renklerine bağladığını açıklamasının ardından Nihat için de girişimlere başlaması Portekiz maçını adeta geri plana itti. Geçtiğimiz hafta Sarı-Lacivertli kulübün Fatih Terim'le de ilgilendiği haberleri medyaya yansısa da tecrübeli çalıştırıcı bu iddiaları kesin bir dille yalanladı. Fakat İtalyan gazetelerinin Terim'in şampiyona sonrası Çizme'yi tercih edeceğini ısrarla yazması dikkatlerden kaçmadı. Her ne kadar Milli Takım teknik heyeti ve futbolcular transfer dedikodularından etkilenmemeye çalışsalar da psikolojik olarak yıprandıkları bir gerçek. Spor psikoloğu Turgay Biçer, "Transfer dedikoduları futbolcuların kafalarını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz." diyerek bu tür haberlerden Milli Takım'ın olumsuz etkileneceğini gözler önüne seriyor. Spor uzmanı Turgay Renklikurt ise, "Saha dışı etkenlerden meydana gelen bir durum, oynanacak maçları da stres altına sokar." yorumunu yapıyor ve transferle ilgili konuların futbolcuları istemeseler de etki altına alacağının altını çiziyor.
Milli Takım'da yaşanan transfer tartışmaları ilk defa bu şampiyonada ortaya çıkmadı. Daha önce iki defa katıldığımız Avrupa Şampiyonası'nda ve 2002 Dünya Kupası finallerinde de buna benzer bir tablo ile karşılaştık. 1996'da Fatih Terim'le katıldığımız şampiyona öncesinde Vedat İnceefe'nin G.Saray'a transferi gündeme gelmiş, Vedat şampiyona sonrası Terim'le birlikte Sarı-Kırmızılı takımın yolunu tutmuştu. Yine F.Bahçe'den ayrılan Oğuz'un kamp sırasında İstanbulspor'la anlaşması uzun süre konuşulmuştu. Bunlara Rasim Kara ile Rahim'in Beşiktaş'a gitmesi eklenince Milli Takım kampı transfer görüşmelerinin mekânı haline gelmişti. Ay-Yıldızlı ekip de şampiyonayı puan alamadan tamamlamıştı. Euro 2000'de ise Mustafa Denizli'nin adı F.Bahçe ile anıldı. Turnuva sonrası Denizli, Sarı-Lacivertli takımın başına geçti.
Arif Erdem kamp sırasında Real Sociedad'la anlaşırken Hakan Şükür İnter'le el sıkıştı. İtalya mağlubiyetinin faturası da futbolcular ve Denizli'ye çıkmıştı.
Sakatlar düzeldi Terim'in yüzü güldü
Euro 2008'de yarın Portekiz'le ilk maçına çıkacak A Milli Futbol Takımı'nda, maç oynamasına ya da antrenman yapmasına engel sağlık sorunu yaşayan futbolcu bulunmadığı bildirildi. Sağlık heyetinden yapılan açıklamada, çeşitli bölgelerinde sakatlıkları olan
Servet Çetin,
Gökhan Gönül,
Volkan Demirel ve Halil Altıntop ile tedavileri sürdürülerek idmanlara kontrollü katılmaları sağlanan Semih Şentürk, Gökhan Zan, Kazım Kazım,
Gökdeniz Karadeniz ve Uğur Boral'ın yoğun tedavi, rehabilitasyon ve özel antrenmanlarla kısa sürede sağlıklı ve yüksek performansla takıma kazandırıldığı kaydedildi.
Turgay Renklikurt (Spor Uzmanı): Şampiyonada transfer olmamalı
Böyle büyük turnuvalar öncesi ortaya çıkan transfer dedikoduları, oyuncuyu da teknik adamı etkileyebiliyor. Sonuçta saha dışı etkenlerden meydana gelen bu durum oyuncuları da stres altına sokar. 'Kötü oynarsam istikbalim nasıl olacak? Futbolum beğenildi mi?' kaygıları ters tepki yapabilir. Bu da oyuncuyu maç atmosferinden çıkarabilir.
Turgay Biçer (Spor Psikoloğu) Tüm enerji turnuvaya verilsin
Transfer söylentileri futbolcuların kafalarını karıştırmaktan başka bir şeye yaramaz. Sporcular, geleceği belirsizken kendilerini maçlara vermekte zorluk yaşayacaktır. Önemli bir turnuvaya hazırlanan futbolcular ve teknik ekip her şeyi durdurmalı, tüm enerjilerini maç- lara vermeli. 2002 Dünya Kupası'nda bu süreç çok doğru yönetilmişti.
Hakan Ünsal (Eski Milli Futbolcu) Emre rahat, Nihat ise gergin olacak
Transfer görüşmelerinin maçların önüne geçmesi doğru değil. Tek gündemin Milli Takım'ın oyna-yacağı maçlar olması gerekirdi. Emre'nin transferi bittiği için kafası rahat olacaktır. Ama Nihat için aynı şeyi söylemek zor. Basın toplantısında Nihat'ın gergin olduğu ortadaydı. Herkesin sadece Portekiz'i ve diğer maçları düşünmesi gerekir.