Trabzon'un asıl şimdi desteğe ihtiyacı var

Trabzonspor'da, her şeyin yolunda gittiği bir ilk yarının ardından bilhassa iç sahada yaşanan puan kayıpları ile liderlik Fenerbahçe'ye kaptırıldı.

Trabzon'un asıl şimdi desteğe ihtiyacı var

Bordo-Mavililerde şimdi bir yandan duraklamanın sebepleri tartışılırken diğer taraftan toparlanmanın formülü aranıyor. Herkes, zorlu iki deplasman galibiyetinden sonra Avni Aker'deki Kayserispor beraberliğinin 'Karadeniz Fırtınası'nın gidişini ne yönde değiştireceğini merak ediyor. Sadece Trabzonspor camiasının değil, futbol kamuoyunun da merak ettiği bir soru var. Kayserispor karşısında Avni Aker'de ortaya çıkan 3-3'LÜK sonuç, Trabzonspor'u hangi yöne götürecek. Bu sorunun cevabını bulmak çok da kolay değil. Ancak Teknik Direktör Şenol Güneş ve talebelerinin son 1,5 yılda yaptıklarına bakıldığında Trabzonspor adına iyimser bakabilmek halen mümkün görünüyor. Birçoklarının, düşüşün nedenini yeterli transfer yapmama anlamında Şenol Güneş ve Sadri Şener eleştirisine dayandırdığı bugünlerde yaşananlara yönelik analitik yaklaşım daha sağlıklı olur gibi. Her şeyden önce futbol takımı bir makine değil ve transferlerin salt teknik anlamda özellikleri düşünülerek faydalı olamayacaklarını en iyi bilenlerden biridir herhalde Şenol Güneş. Üstelik herkesin Kayseri'nin, Antep'in transferlerini konuştuğu bir günde örneğin Beşiktaş'ın transferleri nereye konulabilir? Aynı Kayseri'nin geçen yıl devre arası gerçekleştirdiği transferlerin, aynı Gaziantep'in geçen yıl aldığı oyuncuların takıma fayda bir yana, zarar verdiği konuşulmamış mıydı? Bu açıdan bakılınca Trabzonspor'un duraklamasını, 'transfer yapmadılar' ya da 'aldıklarını oynatmıyorlar' gibi nedenlere dayandırmak kolaycılık gibi görünüyor. Oysa Trabzonspor'un herkesin göz ardı ettiği çok haklı mazeretleri var. Öncelikle Şenol Güneş'in geldiği günden bu yana az gol yemesiyle ön plana çıkan Trabzon savunmasının Egemen'in yokluğunda sıkıntı yaşadığı aşikâr. Bordo-Mavililerin 15 aydır kalelerinde 1 den fazla gol yedikleri maç sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, sahalarında üstelik deplasmanda az gol atabilmesi ile meşhur bir ekipten 3 gol yemesi tesadüf değil. Egemen'in yokluğunda omurgası arızalanan takıma Selçuk ile Engin'in olmaması 'beyin ölümü' etkisi yapmış oldu adeta. Mukayese anlamında bir an için Fenerbahçe'nin Lugano, Emre ile Mehmet Topuz'dan yoksun olduğunu düşünmek faydalı olabilir. Ya da Bursaspor için aynı örneği Ömer, Ergiç ile Batalla şeklinde düşünmek yanlış olmaz. Örneğin Fenerbahçe'de Gökhan Gönül'ün, Bursaspor'da Ali Tandoğan'ın hiç olmadığı kadar formsuz olmaları da eklense sonuç ne olabilirdi diye düşünmek gerekmiyor mu? Gerek şehirde gerekse 'diaspora'da yaşayan Trabzonsporluların her biri şimdilerde hem teknik direktör hem başkan olmuş vaziyetteler. Yanlış ya da yapılmayan transferler, oyuncu dizilişleri havada uçuşuyor. Destek söz konusu olduğunda nasıl abartıyorsa Trabzonspor camiası eleştiri noktasında da abartır. En yaralayıcı kelimeler özenle çıkarılır dağarcıklardan! Ama asıl böyle zamanlarda topa basmak gerekmez mi? Sadri Şener, Şenol Güneş, Ünal Karaman, Selçuk İnan, Egemen ile diğerleri... Bu kadronun son 1,5 yılda yaşattıkları düşünülüp yaşananların geçici bir arıza olabileceği hesaplanmalı. Aynı düşüşü rakiplerin de yaşayabilecekleri hatırlanmalı. Sezon başında ortalama bir Trabzonsporluya sorulsa 'bitime 11 hafta kala Fenerle aynı puanda Bursa'nın 2 puan önünde olmaya razı mısın?' diye, kaç taraftar itiraz ederdi ki bu tabloya? Camialar da tıpkı bireyler gibi imtihana tabi tutulurmuş. Öyle görünüyor ki Trabzonspor camiası bir imtihandan geçiyor. Gerçekten bir 'Alex Ferguson' istiyorlar mı istemiyorlar mı? Gerçekten istikrarlı bir büyüme sonucunda şampiyonluk belki ama Avrupa'da kalıcı bir Trabzonspor hayal ediyorlar mı etmiyorlar mı? Trabzonsporluların kalan dönemdeki tutumları verecek bu soruların cevabını galiba. Evet, Trabzonspor için bir kez daha imtihan vakti...
<< Önceki Haber Trabzon'un asıl şimdi desteğe ihtiyacı var Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER