İKİ yıl evvel devrenin
son maçında kendi sahasında
Ankaraspora karşı maçı 2-0 önde götürürken, tribündeki aklı selimin hepsi Eğer maç böyle biterse Atay Aktuğ ve ekibi
erken seçime gitmez diye düşünüyordu! Ama bu şekilde düşünen kulübünü gönülden seven insanların bilmediği ise kaderin ağlarını çoktan örmeye başlamış olduğu idi. Maalesef kaderin önüne geçmek mümkün olmuyordu! O gün karşılaşma
Trabzonsporun 3-2 mağlubiyetiyle bitince Atay Aktuğ kulübün önünü açmak için şahsiyetli davranarak seçime gitmek mecburiyetinde kaldı!
O mağlubiyet
Trabzonspora 2 yıldız alıp,
stadı yapacağım diyen, üstüne üstlük
Türkiyenin Baş
bakanı ile arkadaş olduğu iddia edilen bir hemşerimizi hiç zorlanmadan başkan yaptı!
Ama seçildikleri günden sonra işler düşünüldüğü gibi gitmedi. Yıldız diye
Alman ekibi Hertha
Berlinden alınan Brezilyalı Marcelinho hiçbir şey oynamadan 1,5 milyon dolar gibi bir miktarın Trabzonsporun kasasından çıkmasıyla sonuçlandı. Yönetim bunu karlı bir alış veriş olarak gösterdi. Üstelik
Fatih Tekke gibi bir golcüsünü kaybetti!
Neticede geçtiğimiz
sezon ligin ilk yarısında çok zor günler geçiren Trabzonspor ikinci devreye fırtına gibi girdi. Eldeki
futbolcular Türkiyenin en önde gelen futbolcularıydı. Büyük vaatlerle gelen Başbakanın arkadaşının (!)
yönetimindeki Trabzonspor, ligi kendine yakışmayacak bir yerde bitirdi. Tarihinde ilk defa İntertotoya katılmak mecburiyetinde kaldı.
2007-2008 sezonunu anlatabilmek için çok kısa ve her olayı anlatmak istemediğim geçmiş sezonu da hatırlatmak gerekti!
Daha ilk
Avrupa maçında çok zorlu bir sezona başlanacağı görüldü. Trabzonsporun çok rahat yeneceği takıma yenilince camia iyice gerildi. Bu gerginlik ligin ilk maçında kendini gösterdi. Galip götürdükleri
Sivasspor karşılaşmasının son 30 saniyesinde bir
taraftarın sahaya atlayıp Sıvassporlu futbolcuların üstüne koşmasıyla başlayan olayları durdurmak mümkün olamadı.
Kazanılan maç, aylar sonra
masa başında kaybedildi!
Sezonun ilk haftasındaki Sivasspor maçının sıkıntısı koskoca bir devre boyunca Trabzonspor futbolcuları üstünde baskısını hep hissettirdi.
Trabzonspor başkanı gerginliği azaltmak yerine, gerginlikle beslenmek yöntemini seçti.
Bu gerginlik Türkiyedeki bütün müdafaa elemanlarını alarak şampiyon olacağını zanneden ve
kriz yönetmekten uzak bir zihniyetin elinde, Trabzonsporun günden güne erimesine sebep oldu. İstikrarlı olacağız uğruna
teknik direktör değişikliğine de gidilmeyince de bu kanamanın önüne geçmek de mümkün olmadı.
Değiştirilmeyen teknik kadro kolay maçların bitip zor karşılaşmaların ne zaman geleceğini iyi hesapladığını, kendisi için zamanlaması en güzel yerde
istifa ederek göstermiştir.
Böylece Trabzonspor yönetimi üç ay sonra
genel kurulu varken
teknik direktör arayışına girmek mecburiyetinde bırakıldı.
Para uğruna santraforu
Ersen Martini ve stoperi Milan
Stepanovu da satınca takım çok zor durumda kaldı. Puan olarak da iyi durumda olmayan Trabzonspor iddiasını kaybetti.
Trabzonspor başkanı iki yıl evvel gelişini hazırlayan olayların kendi başına geleceğini anlayınca futbolcuların alacaklılarının dahi ödenemediği bir zamanda; tarihinin en büyük parasını vererek geleceği için en uygun bir ismi, yani Ersun Yanalı teknik direktör olarak Trabzonsporun başına getirdi. Buna rağmen puan kaybının önüne geçmek mümkün olamadı. Çünkü Trabzonsporun kadrosu inanılmaz kötü kurgulanmıştı!
Mağlubiyetler devam etmesine rağmen Ersun Yanal ismi fırtına kopmasının önüne geçti. Geldiklerinden beri Trabzonspora yaşamadıklarını yaşatan yönetim, Trabzonspora yine bir ilk yaşatarak olağan kongreyi sudan bir sebeple ertelettirildi.
Trabzonsporun ismi bir kere daha şahsi ihtiraslar uğruna ayaklar altına alındı! Ve ikinci yarısı hemen başlayacak olan bir ligde Trabzonspor kimin tarafından yönetileceğini bilemeden rüzgara kapılmış şekilde yoluna devam ediyor! Hem de oynayan futbolcularına Ağustos ayından beri alacaklarını ödeyemeyen, buna rağmen
transfer yapmak için dünyayı dolaşan bir anlayışla rüzgara kapılmış! Her gün
gazete sayfalarında futbolcularının paralarını alamadıkları okunan bir camianın ligin ikinci yarısında nasıl sıkışacağı apaçık ortadadır. Koskoca bir ilk yarı Trabzonspor açısından kötü ve pahalı geçmiştir!
Albayraka tarihi çağrı
Senin dürüst ve Trabzonsporu seven bir insan olduğunu biliyorum. Ancak bugüne kadar birçok yanlışın oldu. Bir an önce seçime git. Sana yakışan Trabzonsporun önünü açmaktır.
BAŞKAN Nuri Albayrak, senin dürüst ve Trabzonsporu çok seven bir insan olduğunu biliyorum. Geçmişte seni çok eleştirdim. Bu gün de eleştiriyorum. Bu gidişle de eleştirmeye devam edeceğim.
Bana göre bugüne kadar birçok yanlışın oldu. Bu yanlışların bir kısmında da günahın yok. Çünkü maçtan sonra uçağa atlayıp İstanbuldaki evine dönüyorsun. Trabzonspor buradaki yöneticilerin kontrolüne kalıyor. Yönetim
Kurulundaki arkadaşların da Trabzonsporun ağırlığını kaldıramadığı için birçok yanlış yapıyor ve bu yanlışları sana doğruymuş gibi anlatınca başkan olarak da ekibini korumak durumunda kalıyorsun.
Yanlış yönlendirildiğini anladığın günden itibaren yönetim kurulundan çok
aile meclisinin kararlarıyla bu kulübü yönetmeye başladın.
Çok tecrübeli olmadığından futbolun bütün birimleriyle
kavga ettin. Bu yüzden Türkiyedeki insanların ikinci takımı olacak kadar sevilen Trabzonspor sevimsiz duruma düştü. Yönetiminin içinde sana karşı başkan olmayı düşünenleri görünce de aile meclisinize danışmanı bile neredeyse hoş göreceğim.
Senden rica ediyorum. Nuri Albayraka yakışanı yap. Bir an önce seçime git ve lütfen Trabzonsporun önünü aç.
Neredeyse bütün futbolcuların alacaklarından dolayı serbest kalma ihtimalleri doğuyor. Ortada kulüp falan kalmayabilir. Aday olacaksan da listeni değiştir ve seçime gir. Bu senin en tabii hakkın.
Genel kurul üyeleri en doğru kararı vermeyi bilmeseler de neticede bir karar veriyorlar. Sana yakışan Trabzonsporun önünü açmaktır. Senden bunu rica ediyorum.
Hak etmeyenlere bu formayı verme
ERSUN Yanal, Fener maçından sonra Bu kadroda değişiklik olacak dedin! Son haftalarda da bunu sıkça söylüyorsun. Ve de doğru söylüyorsun. Doğru atmaya çalıştığın her adımda beni yanında bulacaksın. Kendi fikirlerimi her platformda söyleyeceğim. Bazen ters düşeceğiz. Ama sadece Trabzonsporun iyi olmasını istediğimi hiç unutma. Kafandaki transferleri yapamama ihtimalin çoktur ama buna rağmen inanılmaz yüksek fiyatlarla oynayan ve olmaması gerekenlere bu formayı verme! Trabzonsporla ilgisini kes.
Ufuk değil, Mondi gibi
kaleci lazım!
ERSUN Hoca!.
Manisasporun kalecisi Ufuk senin öğrencin olabilir. Onu sen yetiştirmiş olabilirsin. Senden rica ediyorum bir an düşün hangi camianın hocasısın? Bu camia ne kadar büyük? Bu büyük camianın 24 sene bekleyen taraftarları senden ne istiyor? Acaba Trabzonspora acilen Mondragon, Cordoba gibi tecrübeli ve gençleri yetiştirebilecek stresi yüksek maçları alabilecek bir kaleci mi gerek, yoksa ilerde iyi olacağını umduğun kaleci mi? Eğer Beklemeliyiz diyorsan Elindekileri bekle derim! Ama ben olsam tecrübeli kaleci almaya çalışırım!
SERDAR BALİ
İlk yarıda Trabzonspor
Trabzonspor-Sivasspor: 0-3 (H)
G.B. Oftaş-Trabzonspor: 0-2
Trabzonspor-
Çaykur Rize: 5-1
Bursaspor-Trabzonspor: 1-1
Trabzonspor-
Ankaragücü: 0-0
Vestel Manisa-Trabzonspor: 1-1
Trabzonspor-
Konyaspor: 1-0
Kasımpaşa-Trabzonspor: 0-0
Trabzonspor-Beşiktaş: 2-3
Kayserispor-Trabzonspor: 1-0
Trabzonspor-Ankaraspor: 2-1
Denizlispor-Trabzonspor: 2-0
Trabzonspor-
Galatasaray: 0-1
Gençlerbirliği-Trabzonspor: 1-2
Trabzonspor-
Gaziantepspor: 3-2
Trabzonspor-İstanbul BŞ: 2-1
Fenerbahçe-Trabzonspor: 3-2