Artık eski günlerine dönmek isteyen taraftarların beklentisi ise 1967'de dışarıdan
baskı sonucu gerçekleşen
Trabzonsporluluk ruhunun tekrar gelmesi.
Sezon başından beri gerek saha dışı olaylar gerekse ligde aldığı başarısız sonuçlarla çalkantılı günler yaşayan
Trabzonspor camiasında gözler tamamen yaklaşan kongreye çevrilmiş durumda. 8
Aralık'ta gerçekleşecek olan seçimli kongre Trabzonspor'un 40 yıllık tarihindeki 55. kongresi olacak. Son şampiyonluğunu kazandığı 1983-84
sezonundan bu yana 9 kez başkan ve birçok kez de
yönetim kurulu değişikliğine giden Trabzonspor'da yaşanan sık kongre süreçleri adeta istikrarsızlığın göstergesi gibi. Öte yandan kulübün tüzüğü gereği olağan kongrelerin kasım-aralık ayları arasında yapılması,
futbolcular ve
teknik kadronun motivasyonu açısından olumsuz bir etken olarak gösteriliyor .
Kongreye 1 aydan kısa bir süre kala şimdilik 3 isim
adaylıklarını açıklamış durumda. Bunlar; Nuri
Albayrak yönetiminde 2. başkanken
istifa eden İbrahim
Hacıosmanoğlu, Hacı Yıldız ve Prof. Dr. Yakup Aslan. Görev süresinin bitimine kısa bir süre kalmasına rağmen Ersun Yanal'la anlaşarak yeniden aday olacağının sinyalini veren Nuri Albayrak henüz kararını açıklamış değil.
Diğer taraftan camianın kulağı son günlerde iyice sıklaşan
birleşme toplantılarında. Eski başkanlardan
Sadri Şener'e aday olması yönünde camianın hemen her kesiminden baskılar var. Özellikle Sadri Şener-Faruk Özak görüşmesi sonucu belirleyecek gibi görünüyor.
Derin Trabzon toplantıları
Geçtiğimiz hafta sonu Trabzon'a gelen Şener, şehirde camianın ileri gelenleri ile bir dizi görüşmelerde bulundu. Yapılan toplantıların hedefi tüm camianın özlemi olan birleşmenin sağlanması ve kongreye herkesin desteklediği tek adayla girilmesi. Trabzon kamuoyunda 'derin Trabzon' toplantıları olarak nitelendirilen toplantılardaki hararetli konuşmalar ve bir türlü somut sonuç alınamaması, Trabzonspor'un kuruluş yıllarındaki sancıları hatırlatır nitelikte.
1962'de başlayan her ilde bir futbol takımı kurulması seferberliğinin en zorluk çekilen ilidir Trabzon. O güne kadar şehirde var olagelen ezeli İdmanocağı-İdmangücü rekabeti öyle boyutlara varmıştır ki, her iki taraf da
Türkiye liglerinde şehri temsil hakkının kendinde olduğunu iddia eder. Bu iki kulübün birleşmesi yönünde neredeyse her gün toplantı yapılır; ama netice alınamaz. Bu sırada futbol federasyonunun tanıdığı sürenin de sonuna yaklaşılır. Nihayet İdmanocağı, Martıspor ve Yıldızspor'u bünyesine katıp sarı-kırmızı renklerle şehri temsil hakkını kazanır. Ancak bürokratik bir hatadan dolayı İdmanocağı'nın 2. Lig'de oynaması durdurulur. Bu kez hamle sırası İdmangücüne geçer. İdmangücü, Karadenizgücü, Martıspor ve Yolspor birleşerek kırmızı-beyaz renklerle Trabzonpor'u oluştururlar. Çok geçmeden İdmanocağı, Danıştay'da açtığı davayı kazanır ve yürütmeyi durdurma kararı aldırır. Trabzon futbolu kaosa sürüklenirken zamanın beden terbiyesi genel müdürü, her iki kulübe de birleşmemeleri halinde, her ikisinin de milli lige alınmayacağını bildirir. Bu son derece ciddi tehdit karşısında taraflar mecburen ikna olur ve 2
Ağustos 1967'de Trabzonspor kurulur.
Sancılı ve uzun bir süreçten sonra kurulabilen Trabzonspor 1. Lig'e çıktıktan 1 yıl sonra 1975-76 sezonunda ilk şampiyonluğunu kazandı. Ardından da 1980'lerin ortalarına kadar Trabzonpor fırtınası dinmedi. Başlangıçtaki İdmanocaklı-İdmangüçlü çekişmesi zamanla yerini ilçe veya siyasi görüş eksenli çekişmelere bıraktı. Yine de 2000'lere kadar hemen her kongreye üzerinde uzlaşılmamış olunsa da tek adayla gidildi. 2000 yılından beri yapılan 4 kongrede birden fazla adayın yarıştığı oldu.
Kuruluş aşamasında kulübün renklerine karar verebilmek için bile Trabzon'da 5 toplantı yapıldığı göz önünde bulundurulacak olursa, birleşme görüşmelerinin son güne kadar sürebileceğini düşünmek mümkün. Artık eski günlerine dönmek isteyen Trabzon taraftarının beklentisi ise 1967'de dışarıdan baskı sonucu gerçekleşen birleşme ve ardından oluşan Trabzonsporluluk ruhunun tekrar geri gelmesi. Trabzon gibi,
oyun oynamak için bile 4 kişiyi bir araya getirmenin zor olduğu söylenen bir şehirde bunu sağlamak pek kolay değil. Ancak bu kez de en az 1967'deki kadar ciddi bir tehdit Trabzonspor camiasını birleşmeye zorluyor: Gücünüzü birleştirin, yoksa "büyük" kalamazsınız.
Erdal Hoş