BURAK: “Ağabey-kardeş gibiyiz. O bana hiç kötülük yapar mı? ’Ayartıyor’ söylentilerinden utanıyorum.” I.TORAMAN: “2 gün görmediğimde kardeşim gibi özlüyorum. Bu dedikodulardan dışarı bile çıkamıyoruz.”
Biri
Beşiktaş’ın savunmadaki sigortası, diğeri
Tigana’nın
genç prensi; Ibrahim Toraman ile genç
Burak Yılmaz... ’Aralarından su sızmayan’ ikili, bu aralar oldukça dertli... Nedeni ise haklarında ayyuka çıkan, “Gece kuşları” dedikoduları. Iki
futbolcu VATAN’ın sorularına öyle samimi yanıtlar verdi ki,
röportaj bir anda
arkadaş sohbetine dönüşüverdi. Önce Burak başladı anlatmaya:
‘BANA VITAMINLER VERIR’
“Ibrahim Toraman’la çok samimiyiz. Bu samimiyet maalesef son dönemde malzeme oldu. Ona minnettarım. Benim burada çok zor günlerim oldu. O günlerde yanımda hep Ibrahim ağabey vardı. O benim
erken yatmamdan, kendime bakmama kadar
yardım eder, telkinler yapar. Hatta vitaminler verir. Bir bakıma beni çocuğu gibi görüyor. Bu tür bir insan hakkında ’Gece kuşu, Burak’ı da ayartıyor’gibi haberlerin çıkmasından utanıyorum ben. Yok beraber alem yapıyormuşuz, her gece geziyormuşuz. Bunlara gülüyorum.
‘UYKU ILACI KULLANDIM’
Ilk geldiğimde tesislerde kaldım. Şimdi Istanbul’da ev aldım. Ailemle birlikte bu evi döşedik. Annemler geldiğinde beraber kalacağız. Onun dışında artık 2. yarı hep tesiste yatacağım. Böylece dedikoduları da önlemiş olacağım. Izin günlerimiz dışında bile dışarıya çıkamaz hale geldik bu kadarı da günah yani. Bir ara o kadar bunaldım ki geceleri gözüme uyku girmiyordu.
Uykusuzluktan çıldıracaktım. Doktorumuzun verdiği uyku ilaçlarıyla uyudum. Bir ara kafama ister istemez, ’Gelmeseydim keşke’ dediğim bile oldu.”
‘SAÇMA SAPAN SÖZLER’
Daha sonra sözü Burak’ın ’Herşeyim’dediği Ibrahim Toraman aldı. O da sıkıntılı ve üzüntülüydü: “Biz hep göz önünde olan insanlarız. Beraber bir yerlere gidince ister istemez dikkat çekiyor ve hemen ’Bak hep beraberler. Alem yapıyorlar’gibi saçma sapan sözler üretiliyor. Burak’ı gerçekten çok seviyorum. Ben bu
takımda ikinci
kaptanım, sadece Burak’a değil, diğer gençlere de yardım ediyorum. Burak da bana sıcak geldi. Artık beraber dışarı çıkmaya korkuyoruz çocukla. Neyse ki bizi tanıyan insanlar bize inanıyor.
‘ÇEKEMEYENLER VAR’
Bana desinler ki ’Ibrahim Toraman geziyor, tozuyor’. Takmam. Ama Burak gibi gençlerle geziyor tozuyor demelerine çıldırıyorum. Ben neden onun başarılı olmasını istemeyim ki? 2 gün görmediğimde kardeşim gibi özlüyorum. Bazen ona kızıyorum, surat asıyor. Ben ona bakıyorum ama o da bana bakıyor. Örneğin
meyve suları hazırlıyor. Bizi çekemeyenler bunları üretiyor.
Türkiye’de biraz öne çıktın mı, elin yüzün düzgünse bittin demektir. Neyse ki
Yıldırım başkan ve yöneticiler, Ali hoca bize güveniyor. Yapımızı karakterimizi biliyor. O yüzden içimiz rahat.”
Ibrahim: Burak çok yetenekli
Burak: O benim anam
babam gibi
Bir saati aşkın bir süre boyunca konuştuğumuz Ibrahim Toraman ve
Burak Yılmaz kendi sözleriyle birbirlerini anlattı. Ibrahim, Burak için “
Allah herkese böyle yetenek vermez. 2. ligden gelip kaç tane gol attı. Takımın en yararlısı Burak oldu ilk yarı. Bence şu an yüzde 40 ile oynuyor. Ben hep doğruyu söylerim. Hiç yalaka olmadım. Kötü yanlarını da söylüyorum. Burak’ın ailesi ile tanıştım. Çok iyi insanlar. Onlar da beni sevdi. Annesinin çıkan haberlere ve kötü oyununa çok üzüldüğünü gördüm” derken, Burak da Ibrahim’i şöyle anlattı:
“Ibrahim ağabeyi
A Milli Takım kampından tanıyorum. Beşiktaş’a ilk
transfer olduğumda orada ilk bilgileri aldım. Başta çekinmiştim onunla konuşmaya. Daha sonra çok iyi bir arkadaşlık başladı. Sonra da bu kardeşliğe dönüştü. Artık o benim ağabeyimden de öte. Ailem Istanbul’da değil. Açıkçası Ibrahim ağabey benim anam babam oldu.”
‘Hoca değişikliği olumsuz etkiliyor, Tigana kalmalı!’
Samimi geçen sohbette Ibrahim Toraman, Tigana’yı, takımını ve kendisini şöyle anlattı: “Hoca değişikliği takımı çok etkiliyor. Bir hoca geliyor; sistemini ve oyuncuları getiriyor. Daha sonra bir şey yapamadan gidiyor. Diğeri her şeyi silbaştan değiştiriyor. Zaman kaybı oluyor. Bu olunca olduğumuz yerde sayıyoruz. Istikrar şart. Yönetim en iyisini yapmak istiyor. Tigana’ya sabredilmeli.
Gordon Milne zamanında ilk dönemler Beşiktaş için kâbus olmuş. Sonra
altın çağ yaşandı. Bizim takımmız genç. Bu
futbolcular daha senelerce oynayacaklar. Inanmak lazım. Eleştiri tabii ki olacak. Bunlar normal, ama
eleştirilerde yapıcı olunmalı. Daha birbirimizi yeni yeni tanıyoruz. Çok basit maçlarda puan kaybı yaşadık. Bunlar bizim durumumuzu etkiledi.
‘GENÇLER GELIYOR’
Takımda gençler bana saygı duyuyor, seviyor. Ama aramızda mesafe de var. Her şeyin başı sevgidir. Başarının yolu arkadaşlıktan geçer. Ben bunu kaptan olarak yaratmaya çalışıyorum. Takımın yaşı birbirine yakın. Bana da yakınlar. 35 yaşında değilim ben, onlara yaşça da yakınım. Bu nedenle gençler de bana geliyor sorunları olduğu zaman. Bazıları bu güzel ortamın olmasını istemiyor.”
‘Aradığım kızı bulur ve aşık olursam hemen evlenirim’
Ilk yarıda en çok eleştirilen futbolculardan biri olan Burak, Tigana’nın kendisi için bambaşka bir önemi olduğunu vurgularken, eleştirileri de şöyle yanıtladı: “Hoca değişikliği konusu beni aşar. Yönetimimizin kararı. Ama Tigana’nın yeri benim için bambaşka. Onu baba gibi görüyorum.
Gönül ister ki sürekli Tigana ile çalışalım. Hocamız gitse de kalsa da hep benim gönlümde yeri farklı olacak. Tigana’ya futbolu bilmiyor demek büyük ayıp. Kariyeri belli. Hocamızın da hataları olacaktır. Yetiştirdiği oyucular ortada. Umarım ben de onun yetiştirdiği oyunculardan biri olurum.
Ben dünyanın sayılı yerlerinden biri olan
Antalya’dan geliyorum. Kesinlikle küçümsemek gibi olmasın ama doğudan gelmiyorum. Antalya’da her şeyi yaşadım. Istanbul beni neden değiştirsin ki? Kızları yeni mi görüyorum?
‘ÇOK UTANGACIM’
Aradığım kızı bulabilirsem hemen evlenmek istiyorum. Hayatımın kızını bulursam erken evlenirim. Çok seversem, aşık olursam bu isteğimi gerçekleştireceğim. Şu an öyle biri yok. Ben aslında çok utangaç biriyim. Bir kızla bile zor tanışıyorum. Aradığım insan menfaatçi olmayacak, gözümü arkamda bırakmayacak.”