Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih
Terim, 2008
Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde
Norveç ile yapacakları karşılaşma öncesi kendisini formda hissettiğini söyledi.
Milli Takım'ın Estonya'nın Tallinn kentinde konakladığı Radisson SAS otelinde bir
basın toplantısı düzenleyen
Fatih Terim, ''Ciddi olarak hakikaten formdayım. Antrenörün formlu veya formsuz oluşu önemlidir. Ben de formda olduğumu hissediyorum. İnşallah bunu da
oyuncularımızla birlikte Norveç maçına yansıtacağız'' dedi.
Grup maçlarına başlarken ve ilk 4 maçlarını kazandıktan sonra
hedeflerinin, bugün Norveç ve
Bosna Hersek maçlarına gelinen ortamda, çok daha farklı bir milli
takım kadrosu oluşturmak olduğunu vurgulayan Terim, şöyle devam etti:
''Çünkü planlarımızda Norveç maçına minimum 4 puan farkla girmek vardı. O günkü oyun ve takım bunu gösteriyordu ama
futbolun cazibesi burada, olmayan haller başımıza geldi ve bu şekle geldik. Esasında, 2008 Haziran'ında yapılacak
Avrupa Şampiyonası'nın resmi ama ilk
hazırlık maçı kadrosu gibi olacaktı. Buradan itibaren son aylarda bu şekilde hazırlanacaktık. Burada anahtar cümle, 'Biz şu günde, şu kadroyu açıklarken, garantileyeceğimizi düşünüyorduk. 2008 Avrupa Şampiyonası ile 2009 ve 2010'ların takımını açıklamaktan memnun olacağımızı düşünüyorduk ama şartlar bizi buraya getirdi.''
''HERKESİN HİZMET SÜRESİ VAR''
Hakan Şükür ve
İbrahim Üzülmez gibi isimleri kadroya çağırmaması ile ilgili bir soru üzerine, ''Herkesin bir
emek verme ve
hizmet etme dönemi var'' diyen Terim, ''Bu hizmet zamanlarına saygı duyuyorum. Hepimizin
bayrak değişimi olduğu zamanlar var. Olaya böyle bakmak lazım. Hatta bu arkadaşlarımızla, inşallah Norveç maçını kazanacağız ve
Bosna Hersek maçında hep beraber yedek kulübesinin arkasında olacağız. Olayın adını isterseniz, olmazsa olmazlar, vazgeçilmezler olarak koymayalım. Çok büyük hizmetler ettiler ve etmeye de devam ediyorlar'' diye konuştu.
''FUTBOLDA HER ŞEY VAR AMA HEDEF KAZANMAK''
(A) Milli Futbol Takımı'nın Avrupa Şampiyonası'na katılabilme şansını sürdürmesi için büyük önem taşıyan Norveç maçıyla ilgili olarak, futbolda her şeyin olduğunu ama kazanmayı hedeflediklerini ile getiren Terim, ''Kazanmak için her şeyi yapacağız. Rakibin kendi sahası, seyircisi olacak. Galibiyet ve beraberlik onlar için yeterli. Bunu bilecek durumdayız. Böyle maçları çok oynadık ve üstesinden hep beraber geldik.
Oyuncularıma güveniyorum ve inanıyorum. Kazanacağımıza yürekten inanıyorum. Beraberlik halinde de matematiksel şansımız devam ediyor. Norveç son maçında
Malta'ya mağlup olur mu, zor gözüküyor. Biz Malta ile beraber kalır mıydık. O da zor görünüyordu ama futbolda her şey var. Rakibin maçını beklemektense, kendi işimizi kendimiz halletmek çok daha
tercih edeceğimiz bir şey'' şeklinde konuştu.
''MEHMET TOPUZ VE FATİH TEKKE PLANLARIMIZDA VARDI''
Fetih Terim, sakatlıkları nedeniyle kadrodan çı
kartılan
Mehmet Topuz ve
Fatih Tekke'yle ilgili planları olduğunu, ancak bunların geride kaldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Muhakkak ki, planlarımızda varlardı. Özellikle Mehmet Topuz, hem orta sahada, hem de kanatta Hamit'i başka yerde kullanma adına Gökhan
Gönül ile farklı işler yapabilirdi ama sakatlığı buna el vermedi. Fatih Tekke ise uzun zaman sakattı ve çağıramıyorduk. Son 4 maç iyileşti ama yine son maçında oyunu terk etmiş. Yapacak bir şey yok. Ayrıca, Yıldıray'ın da ciddi bir sakatlığı var. Onun MR'ı tekrarlanacak. Oradan çıkacak sonuçta belirleyici olacak. En az perşembe gününe kadar her halukarda antrenmana çıkaramayacağımız gerçek. İsterim ki, her oyuncum yüzde 100 olsun. Ama tabii ki doktorların tavsiyesi ve kararı önemli. Yıldıray'ın ve benim kararlarım da önemli. Orada alacağımız karar acaba çıkıp yarıda bırakmasına, sonradan herhangi bir acil duruma neden olabilir mi? Risk ne kadar bilmiyorum. Bekleme sürecindeyiz. O da bizim talihsizliğimiz. İyi durumdaydı. Müthiş istekli ve özverili ama bakacağız zaman ne gösterecek.''
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, 2008
Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerindeki Norveç karşılaşması ile ilgili olarak kaybetme kelimesini hiç kullanmadıklarını söyledi.
Radisson SAS Otel'de düzenlediği basın toplantısında konuşan Fatih Terim,
Galatasaray ile
UEFA Kupası finalini oynadıkları döneme benzer bir hayati karşılaşma yapacakları yorumu üzerine, ''Bugün bizim yaşantımız da hemen hemen öyle. Burada değişik olarak sabahları
erken kalkıyoruz. Onun dışında hiçbir değişik duygumuz yok'' derken, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dikkat ettiyseniz konuşmamda 'Kaybetme' kelimesini hiç kullanmadım. Oyuncularımla birlikte de hiçbir zaman kullanmıyoruz. Böyle bir kelime yok. Kaybetme kaygısı yerine, kazanma arzusunu ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Doğal olan da budur. Sonuç öyle veya böyle olur, ama bizim yaklaşımımız bu. Bir
psikolojik dengeleme yapmamız gerekir. Ne az kaygı, ne yoğun bir
baskı.
Kaygı çok olursa ve moralin de önüne geçerse, bu per
formansın doğru şekilde verilememesini sağlayabilir. Kazanma arzusu ile doluyuz. Oyuncularımı da öyle görüyorum. Beni tanıdığınız kadarıyla, yapmacık bir şey yapmam mümkün değil. Maçla ilgili çok düşünüyorum, yaşıyorum oynuyorum, tahlil ediyorum. Karşı tarafı inceliyorum. Milli Takım ilk 4 maçında 0 gol yemiş ve 2 pozisyon vermiş.
Yunanistan maçında ise 10 maçta vermediği kadar pozisyon vermiş. Ekibimizin yaptığı
analiz hazırlığı çok önemli. Sakatlarımız var ve bir çok şeyi aynı anda düşünmemiz gerekiyor, ama mutluyuz biz.''
''BAŞARISIZ OLURSAK BENİM BAŞARISIZLIĞIM OLUR''
Milli Takım'ın başarılı olması halinde bunu herkesin paylaşacağını, başarısızlık durumda ise kendisinin hedefte olacağını söyleyen Terim, ''Buradan iyi bir yazı dizisi çıkarsa hepimizin başarısı olur. Başarısız olursak ise benim başarısızlığım olur. Teknik adam başarısız. Böyle bir gerçek var, doğru olmasa bile. Bunu da bilecek kadar tecrübeliyiz'' dedi.
''TEKLİFLER ALIYORUM AMA...''
Basında kendisine teklifler geldiği yönünde haberlerin çıktığının hatırlatılması üzerine, ''Teklifler alıyorum, ama cevabım şu oluyor, 'Ben bir yerde çalışırken, başkasıyla konuşmam'' diyen Fatih Terim, Milli Takım'daki geleceği ile ilgili bir planının bulunup bulunmadığının sorulması üzerine ise ''Türk Milli Takımı'nın başında mukavelesi olan bir insan olarak ben Norveç ve Bosna Hersek maçlarına bakıyorum. Sizin nereye baktığınızı ben bilmiyorum. Bizim işimiz şu anda Norveç. Başka şeyler çok merak edilmemeli.
Türkiye'nin doğruları yok, gerçekleri var. Orası bizi daha çok ilgilendiriyor aslında. Konsantrem, yoğunluğum, formum bunlara rağmen yaptığım işedir. Basit şeylerle uğraşmıyorum. O, iki dudağımızın arasında basit bir şey zaten. Norveç maçı hedefimizde duruyor arkadaşlarımızla birlikte.
Allah bizi mahcup etmesin'' şeklinde konuştu.
''NORVEÇ'E AYNI MÜCADELE İLE KARŞILIK VERMELİYİZ''
Norveç'in kendilerine oranla daha fazla avantajı olduğunu söyleyen Fatih Terim, rakiplerinin çok disiplinli, çok koşan, mücadele eden bir takım olduğunu bildiklerini kaydederek, ''Aynı şekilde karşılık verebilirsek bizim avantajımız olur. O zaman özellikle dar alanda yetenekli oyuncularımız için önemli fırsatlar çıkacaktır. Takımımız adına da örnek olarak ilk oynadığımız Norveç maçının birinci ve ikinci yarılarını gösterebiliriz. Dezavantajımız ise yüksek toplar olabilir. Buna çok konsantre olup dikkat etmeliyiz. Çalışıyoruz ve burada da çalışacağız. Taç, korner ve duran toplarda iyiler. Bunu kabul etmek lazım. Vücutlarını da çok iyi kullanıyorlar. O yüzden bu tarafa dikkat etmemiz lazım'' ifadelerini kullandı.
''YUSUF ÇOK FORMDA BİR OYUNCU''
Milli Takım'da sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkartılan Mehmet Topal'ın yerine çağrılan Yusuf Şimşek'e de övgüde bulunan Terim, ''Muhakkak ki Milli Takım kriterlerinden bir tanesi de çağrılanların bizim formda gördüğümüz oyuncular olması. Yusuf son maçlarda çok formda bir oyuncu. Yıldıray'ın da son dakikadaki durumunu göz önüne alırsak, böyle bir oyuncunun kadromuzda olmasını istedik. Esasında Yusuf hayıflanmalı ve üzülmeli ki, o şansı ilk aldığı zaman ile şimdi aldığı zaman arasında neler yapmış. O kadar seneyi Avrupa'da çok önemli
takımlarda geçirebilirdi'' diye konuştu.
Yusuf'u antrenör Metin Tekin'in kadroya çağırdığını aktaran Terim, oyuncunun ilk tepki olarak, ''
A2 Milli Takımı mı'' diye sorduğunu öğrendiğini kaydederken, Sergen Yalçın'ı da izlediklerini dile getirerek, ''Ben Sergen'i Beşiktaş'ta kadroya girmezken kadroya aldım. Çok yeteneklidir. Ufak tefek problemleri oldu Eskişehirspor'da ilk başlarda. Onu da izliyoruz. Sergen zaten benim olduğum her yerde oldu. Galatasaray'da, Milli Takım'da, kendi takımında olmadığı zaman da oldu. Yetenekli oyuncular az geliyor. O yeteneklerini çok kullanmalılar'' dedi.
''KAZIM KAZIM DA OLACAKTI, AMA CEZALI''
Fatih Terim, kadroya davet ettiği ve edemediği oyuncularla ilgili bilgi verirken, Fenerbahçeli oyuncu Kazım Kazım'ı da davet etmek istediğini, ancak bu oyuncunun cezalı olması nedeniyle yapamadığını aktardı.
Kazım'ın
Ümit Milli Takım'ın Leichtenstein ile yapılan maçta kart görerek 2 maç cezalı duruma düştüğünü söyleyen Terim, ''Kazım da burada olacaktı, ama cezası bitmedi. Başka oyuncular da var. Fenerbahçe'de Yasin bizim oyuncumuz, ancak Edu ve
Lugano ikilisinin olduğu yerde forma sıkıntısı çekecek sanırım'' diye konuştu.
''İBRAHİM KAŞ ÇOK YETENEKLİ''
Milli Takım kadrosuna çağırdığı
İbrahim Kaş'a övgülerde bulunan Fatih Terim, bu oyuncunun çok yetenekli olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''İbrahim Kaş, bizim Ümit Milli Takım'dan oyuncumuz. Hocalarıyla konuştuğumuz zaman, onun değişik bir defans oyuncusu olduğunu düşünüyoruz. Sezona iyi başladı, ancak karar hocasınındı. Sanırım onu yavaş yavaş hazırlıyoruz. Çok çabuk bir defans oyuncusu. Dünyada defans oyuncularının hızlısı çok az. Muhakkak ki hataları var, ama düzeltilecektir. Agresif ve çabuk olduğu, bire biri iyi oynadığı bir gerçek. Hatalarını hocası yavaş yavaş giderecektir. Eksiklerini kapattığı zaman Türkiye önemli bir defans oyuncu kazanacaktır. Hem sağ bek, hem stoper olarak oynayabilir. Daha önce kadroya alacaktım, ama cezası vardı. Çabukluk çok önemli bir meziyet. Arkadaşımızda da bu var.''
''MESELE GERÇEKÇİ OLMAK''
Terim, Türk futbolunun son yıllarda yaşadığı düşüş dönemiyle ilgili yöneltilen bir soru üzerine de şöyle konuştu:
''Biz dileklerimizi,
ümitlerimiz ve inançlarımızı söylüyoruz. Bunda zaman zaman yanıldığımız da oluyor. Bana sorsan, 'Bu hatalı mıdır' diye, 'İlk defa yapmadım ki' derim. Ama soru o kadar geniş kapsamlı ki, onu bir milli maç basın toplantısına sığdırmam mümkün değil. Türk futbolunun nereye gittiği, panel konusudur. İyimser ya da kötümser olmak değil mesele, gerçekçi olmak. Bu futbolu temsil eden herkesin yüzleşmesi gereken bir konu. Hepimiz gerçekçi olmalıyız. Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne gitsek de gitmesek de gündeme gelmesi lazım. Önemli bir konudur. Ne tarafından tutan insan varsa, günlerce fikrini beyan edeceği, asgari müştereklerde birleşilecek bir büyük toplantı olmalı. Konsensüs gerekir. 'Türk futbolu nereden nereye geldi' de koyabiliriz adını. Arkasından da hemen, 'Bir standardı, bir istikrarı var mı' demeliyiz. Şu cümle çok mu yanlış acaba, 'Türkiye'nin doğruları yok, Türkiye'nin gerçekleri var'. Buradan mı hareket etmeliyiz? Herkese görev düşüyor. İnşallah bunu iyi günlerimizde yaparız. Kötü günde neler olacağını herkes biliyor. Keşke biz dahil herkes daha sağ duyulu davransa.''
AA