Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, 2010 Dünya Kupası'na gitmek için şanslarını sonuna kadar kovalayacaklarını belirtirken, başarısız olunması durumunda federasyon yönetimi ile görüşerek ne yapacağına karar vereceğini söyledi. A Milli Takım'ın yarın Brüksel'de Belçika ile oynayacağı maçla ilgili düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalar yapan Terim, takımdaki sakatlıklar hakkında bilgi verdi. Terim, "Bildiğiniz gibi Emre ve Arda cezalı. Nuri ve Sercan'ın sakatlığı vardı bizimle devamına karar vermiştik. Sağlık ekibimiz de tedavilerine devam ediyor. Sabri'yi sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkardık. Sakat olup çağırmadığımız birçok oyuncumuz var. Nuri ve Sercan'ın oynayıp oynamayacağına bu akşam karar verceğiz. Sercan çok zor da Nuri belki." dedi. Terim, bir basın mensubunun, 'Dünya Kupası'na gideceğinize inanıyor musunuz?' şeklindeki sorusuna, "Muhakkak ki inanıyoruz. Şansımızın çok az olduğunu biliyoruz, gerçeklerle hareket eden bir grubuz. Çok şeyleri başarmış biri ve çok şeyleri başarmış takım olarak sonuna kadar kovalayacağız. Yarın akşam oynanacak maçların sonunda herşey bitebilir ya da şansımız son maça da kalabilir." diye konuştu. Terim, Belçika Milli Takımı'nın Hollandalı teknik direktörü Dick Advocaat'ın göreve başlamasının dezavantaj olup olmadığıyla ilgili soruya ise "Bu grupta dezavantaj diyebileceğiniz ne kadar şey varsa başımıza geldi. Yeni antrenörün göreve başlaması, önemli bir antrenör olması ve Belçika'nın rahat olması önemli dezavantajlar. Advocaat, iyi bir arkadaşım, dostum, meslektaşım. Kendisine başarılar diliyorum. Çok önemli şeyler yaptı özellikle Zenit'te. Kendisini kucaklamak isterdim benchte ama ceza aldık biliyorsunuz. Tribünde olacağım. Sevgili meslaktaşıma başarılar diliyorum. Şartlar ne olursa olsun Belçika'yı tanıyan, analiz eden bir ekibiz." diye cevap verdi. 'Bosna'nın kazandığı haberi gelirse futbolcular nasıl etkilenecek? Oyuncularınızın kazanma hırsında değişiklik olacak mı?' şeklindeki bir soruya ise Terim, "Bosna'nın galibiyet haberinin herkesin üzerinde moral bozukluğu yaratmaması mümkün değil. Milli maçları kazanmak önemlidir. Hem sıralama açısından hem de bundan sonraki turnuvalarda hangi torboda olacağınızı belirleyecektir. Etkilemez demek doğru olmaz ama inşallah tam tersi olur." cevabını verdi. Terim, bir basın mensubunun, 'Görevinizde neler yaptınız değerlendirmenizi yaparmısınız? Ve başarılı olamazsanız kararınız ne olacak?' sorusu üzerine ise Terim şöyle konuştu; "4 yıldır görevdeyim. Bu süreç içerisinde 55 maç yaptık. 25 özel maçın 10'undan galip, 9'undan beraberlikle ayrıldık, 6'sını kaybettik. 30 resmi maçın 16'sını kazandık. 7 tanesini kaybettik, 7 tanesi de berabere bitti. Bu dönem tüm zamanlar içerisinde bir teknik adamın en uzun süre görev aldığı dönemdir. Milli Takım'ın en fazla maç kazandığı, en az yenildiği dönemdir. Özel organizasyonlarda en fazla maç kazandığı ve gol attığı dönemdir. Milli takımdaki en istikrarlı dönemdir. Avrupa şampiyonasının ardından beklentilerin çok uzağında ve gerisindeyiz. Bunu açık yüreklilikle söylemek lazım. Yarın oynanacak maçların sonucunda da tüm ümitlerimiz bitebilir de. Böyle olsa dahi bu Türk Milli Takımı'nın başarılarını göz ardı etmek anlamına gelmemelidir. Önümüzde kazanmamız gerek çok önemli 2 maç var, buna odaklanmış durumdayız. Diyelim her şey olumsuz gelişti. Ne yapacağız? Yönetimle görüşüp kararımı vereceğim. Tüm görev süremde yönetimimizin desteklerini gördüğümü ifade etmeliyim. Onlarla görüşmeden karar vermem saygısızlık olur. Sadece A Milli Takım'da değil, tüm milli takımlarla başlamış ve başlama aşamasında olan projeler var. Ermenistan maçı sonrası kararımı vereceğim. Bunu yönetimle görüşerek yapacağım. Başkanımızla yönetimimizle olan görüşmeyi şartlar ne olursa olsun yapacağım. İçinde bulunduğumuz ayın ikinci yarısında bir toplantı düzenleyerek kararımı vereceğim." (CİHAN)